'Bir iktidar halkı bu kadar mağdur etmez'

İnşaat firmalarının evlerini süresinde teslim etmediğini vurgulayan ve kendilerine “Türkiye Konutla Dolandırılan Hak Sahipleri” adını veren yurttaşlar, Saraçhane’deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde eylem yaptı. Burada grup adına açıklama yapan Fahri Kaygu, toplanan insanların, ailesinin boğazından ve giyiminden kısarak ev sahibi olmaya çalıştığını söyledi.

Birgün gazetesinden Deniz Yerlikaya ve Zeran Korkmaz'ın haberine göre Kaygu, mahkemelerin elinde sözleşmesi, ödeme dekontu olan kişilere, “bu mal senin” diye karar verip tapusunu tescil edemediğini dile getirerek, “Çünkü milletten toplanan parayla imal edilerek ortaya çıkan değer ya paravan firmalarla kaçırılmış ya da sözleşmeyle satılan haklar sonrasında bankalara veya tefecilere ipotek verilerek tescil imkânsızlaştırılmıştır” diye konuştu.

AÇIKGÖZ MÜTEAHHİTLER YAKTI

Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu da yeni ve eski Tüketici Kanunu’nda tüketiciyi koruyucu hükümlerin bulunduğunu belirterek, “Tüketici kanununda bulunan maddeleri yeterince anlatmış olsaydık bu insanlar firmaların antetli kağıtlarında olan sözleşmeleri imzalamazlardı. Tüketici Kanunun korumasını sağlamayan bu firmalar da vatandaşlardan bir kuruş toplayamazlardı.

Toplanan yurttaşlar basın açıklaması sonrasında yanlarında getirdikleri maket evleri belediye binası önünde yakarak tepkilerini gösterdi.

SENELERDİR MAĞDURUZ

Açıklamanın ardından mağdurlardan Abdullah Kara, Hanife ve Tuncer Gavaz ile Özlem Hanelçi BirGün’e konuştu. 65 taksit ile maketten ev aldığını dile getiren Hanife Gavaz, “2017 sonu gibi inşaat durduruldu. Kira parası vaadi vardı sözleşmemizde, sekiz ay verdiler onu da kestiler” dedi. Tuncer Gavaz, “235 bin TL ödedik, bize borçlular” diye konuştu. 10 senedir mağduriyet yaşadıklarını aktaran Özlem Hanelçi de şu ifadeleri kullandı: “Bir devlet halkını bu kadar mağdur etmez. Niçin Esenyurt’ta bu kadar dolandırıcı var sorsunlar kendilerine.” Abdullah Kara ise şunları söyledi: “Ödeme yaptık ama inşaatın yüzde ellisi bile bitmemiş.”