BİR YEMEĞİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Yayınlanma :
04.05.2013 06:13


CHP Karşıyaka İlçe Örgütü tarafından düzenlenen birlik
beraberlik ve dayanışma gecesine Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
Adnan Keskin ve İl Başkanı Ali Engin damga vurdu. Gecede ardı ardına konuşma
yapan Keskin ve Engin adeta bir biriyle çelişti.
Koltuk adetinden fazla biletin satıldığı ve bir çok insanın Örgütlerden
Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin’e kendini göstermesi rağbet ettiği
gecede söz alan İl Başkanı Ali Engin, öncelikle uzun zamandır parti içinde
yaşanan “Ulusalcı Sol” ve “Yenilikçi” kavgasına vurgu yaparak “Son günlerde parti içinde ulusalcı,
yenilikçi, eski- yeni CHP tartışmaları oluyor. Sadece bir CHP var. Köklerini
Kuvay-i Milliye’den alan, sürekli gelişen, evrensel değerlere bağlı, çoğulcu
bir CHP var” sözleriyle bir nevi yenilik karşıtı açıklamalar yaparken,
Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ise CHP’nin merkez sağ
partilerine açılmasını bu konuda CHP fanatizmi yapılmaması gerektiğini
belirterek geniş düşünülmesini isteyerek bu durumun da parti genel merkezinin
isteği olduğunu ve Karşıyaka üzerinden herkese tebliğ ettiğini dile getirdi.
Çelişilen tek konu bu değildi elbet. CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu’nun her fırsatta dile getirdiği ve son İzmir ziyaretinde İlçe
başkanları ile yaptığı toplantıda da tekrarladığı, “Üç büyük şehirde ön seçim yapmayacağız”, “Herkes
eşini-dostunu-akrabasını-yakınını üye yapmış. Partiye oy verenlerin üyeliklere
yansıması lazım. Örgütün şu anki üye yapısı hastalıklı… Bu durumda ön seçim
olmaz” sözlerini hiç duymamış gibi İl Başkanı Engin’in Örgütten Sorumlu
Genel Başkan Yardımcısı Keskin’in gözlerinin içine baka baka dile getirdiği “Sandık önünüze gelecek belediye
başkanlarını siz belirleyeceksiniz bunun da sözünü veriyorum” sözleri bence
tam bir işbilmezlik örneğidir. Yok değil diyorsanız o zaman durum daha vahim.
Genel Merkezin dediğinin aksini dile getirmenin tek tarifi “Başkaldırı” dır
Keskin’in bir önceki ziyaretinde de dile getirdiği ve
yemekte tekrarladığı birlik beraberlik mesajları ve “Birbirimizi ötekileştirmeyeceğiz birbirinize sahip çıkacağız ki
çocuklarımızın barış içinde ülkede yaşamalarını sağlayalım. Bunun için
seveceğiz birbirimizi. Kimse kendi koltuğunu korumak için kimseyi ötekileştirmesin.
Böyle yapan CHP’ye ülkesine ve çocuklarına ihanet eder” sözlerine rağmen 9
yıldır Karşıyaka’yı yöneten ve partinin yeniden açıldığı süreçte kurucu ilçe
başkanı olan Cevat Durak’a da iki kelime etme imkanı verilmemesi bence
skandaldır. Hatta kimse kusura bakmasın bu yapılan “Koltuk hesabı ve rövanşist
mantığın tezahürü”nden öte bir şey değildir. Durak’ın televizyon programını
bahane ederek salondan adeta kaçarcasına gitmesinin de altında bu sebebin yer
aldığına inanıyorum. Bu gidişin asıl sebebi maalesef ilçe başkanlığı ve
Belediye Başkanlığı arasındaki çekişmedir. Sayın
Engin kusura bakmayın ama bu kavga daha da körüklenirse kürsüye gelirken
sorduğunuz “Karşıyaka’da son seçimlerde aldığımız yüzde 67’i oy oranını yüzde
75’e çıkartacak mıyız?” sorusuna aldığınız “evet” cevabında büyük yanılgıya
düşersiniz. Bırakın yüzde 75’i, yüzde 67’yi bulmanız bile hayal olabilir.
Kadın Kolları Genel Başkanı Hilal Dokuzcan’ın Karşıyaka
Kadın Gücü Platformu’nun kahvaltısına katılması sırasında yaşananları dile dahi
getirmek istemiyorum. Unutulmaması gereken İzmir’de CHP ile AKP arasında var
olan oy farkının en büyük etkeni Karşıyaka’daki farktır. Bu mantık ile
gidilirse bu farkın gittikçe azalacağı aşikardır. Hele de kulislerde herkesin
aday olarak kendi reklamını yaparken mevcut belediye başkanına ve diğer
partililerine belden aşağı vurduğunu düşünürsek bunun gerçekleşmesi kaçınılmaz
olarak görülüyor. Parti tabanı sizden
kavga değil bi lik ve beraberlik bekliyor.
GönderMe1: Benzer
iç kavga bu kadar keskin olmasa da Balçova’da yaşanıyor. Başarılı ve her dönem
oyunu katlayarak artıran hatta örgütlenme modeli başka ilçelerce de referans
kabul edilerek hayata geçirilen Mehmet Ali Çalkaya’ya karşı içten içe bir
muhalefet söz konusu. İşin ilginci bu muhalefeti yapanların eleştirilerinin
temeli başarısızlık yada çalışma üzerine değil de kişisel hesapların çakışması ve bunları
dile getirimesi üzerine kurulu. Unutulmasın Kaptanı
indirmek için vurmaya çalıştığınız her darbe geminin bordasında yara açıyor. Ve unutulmamalıdır ki gemi batarsa kaptan tek gitmez tayfada boğulur.
GönderMe2: Bazı
ilçelerde CHP karşısında varlık gösteremeyecek AKP’ye CANSUYU “Seçimi nasılsa kazanırız” diyerek aday
adayı olarak sokağa çıkan CHP'lilerden geliyor. Bu isimler maalesef var olandan daha
iyisini ortaya koymaktan çok gittikleri mahallelerde mevcut başkanları
eleştirerek siyaset yapıyorlar. “CHP
Tüzüğü’nün 107-108-109’uncu sayfalarında “Parti Suçları “ başlığı ile yer alan Madde
70’in bentleri”ni yeniden okuyun. Beyler-Bayanlar diyeceğim şudur ki; “bilmiyorsanız öğrenin, unuttuysanız da
hatırlayın”
GönderMe3: AKP’de
bir şekilde uzaklaştırılanlar soluğu derneklerde alıyorlar. Başta hemşehri
dernekleri olmak üzere bir çok yapının içinde çalışmaya başlayan bu isimler
güçlerini yeniden ortaya koyma derdinde. Bu isimlerin özellikle yerel
seçimlerde bazı noktalara aday olacakları kendileri ile ilgili olumsuz tavrın
devam etmesi halinde görülecek hesapları olduğunu yakın çevrelerine dile
getirdiklerini dememe gerek yok sanırım.
GönderMe4: AKP’nin
her ay düzenli yaptığı ilçe danışma toplantılarında bir türlü randıman
sağlanamıyor. Birkaç ilçe dışında katılımın çok cılız kaldığı yönünde o kadar
çok şikayet var ki anlatamam. Sağın önemli kalelerinden olan ve son seçimde CHP’ye
katılan Kemalpaşa son şikayetlerin başını çekiyor. Yaklaşık 100 bin kişilik
kentte yapılan İlçe Danışma Toplantısı ile ilgili bana gelen maillerde boş
salon çok net görülüyor. Diğer bir çok ilçede de durum aynı. Ama ne hikmetse
Twitter’da ve Facebook’ta bol miktarda “İlçe
danışma toplantımız yoğun katılımla yapıldı” diyerek mesajlar atılıyor.
Sahi birde buraya gözlemci gidenler ve sorumlu il yöneticileri var. Bunlar
neden görmezler? Neyse ben bu arkadaşlara Ziya Paşa’nın meşhur Terkib-i
Bendinden bir ders alırlar diye “Hâlî ne zaman kaldı cihan ehl-i tama'dan / Sen
zâtını bu âleme elzem mi sanırsın / En ummadığın keşf eder esrâr-ı derûnun / Sen
herkesi kör âlemi sersem mi sanırsın” dizelerini hatırlatmak isterim.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: