Teknoloji milyarderi Elon Musk'ın satın almasından bu yana X (Twitter kullanıcıları) çeşitli sebeplerden ötürü alternatif sosyal mecralar arıyor. Kimi kullanıcılar Musk'ın hükümetlerle kurduğu yakın ilişkilerin platformda sansüre yol açtığını düşünürken, kimileri ise platformda moderasyonun zayıf olmasından, ırkçı veya cinsiyetçi yorumların hiçbir engele takılmamasından hoşnut değil. Kimisi de sadece Musk'ın platformun özelliklerini sürekli değiştirmesinden şikayetçi. Her halükarda, X'i terk eden kullanıcıların önemli bir kısmının reklamsız, sansürsüz ve daha özgür hissettiren platformları değerlendirdiğini söylemek mümkün. Yakın zamana kadar Mastodon, X'in bu türden en büyük alternatifi olarak görülüyordu. Ancak son zamanlarda kullanıcı deneyimini ciddi biçimde geliştiren Bluesky da bu mertebeye yükseldi.Türkiye'deki kullanıcılar arasında Bluesky'ın popülerliğini artırması, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibinin tutuklanmasının ardından başlayan protestolar sürecinde yaklaşık 700 X hesabının kapatılmasıyla mümkün oldu. Bluesky nedir?Kabaca tanımlamak gerekirse Bluesky, eski Twitter CEO'su Jack Dorsey tarafından kurulan ve şu anda CEO Jay Graber tarafından yönetilen merkeziyetsiz ve metin tabanlı bir sosyal medya platformu. 2023'te yalnızca davet linki alan kullanıcıların girebildiği bir beta sürümünün ardından Şubat 2024'te herkese açık bir platforma dönüşerek 30 milyondan fazla kullanıcıya ulaştı. Platform, AT Protokolü adı verilen, merkeziyetsiz sosyal ağların işletilmesi için tasarlanmış, açık kaynaklı (yazılım kodlarını herkesin görebildiği) bir çerçeve üzerinde çalışıyor. Merkeziyetsizlik nedir?Bluesky, Mastodon ve benzer platformlar söz konusu olduğunda bahsetmek gereken ilk kavram merkeziyetsizlik. Özellikle son yıllarda blok zinciri teknolojisiyle daha yaygın şekilde hayatımıza girse de merkeziyetsiz yapılar daha önce de mevcuttu. Nitekim ne Bluesky ne de Mastodon blok zinciri üzerinde çalışan platformlar değil.Sosyal medya bağlamında merkeziyetsizlik, bir platformun kontrolünün tek bir şirketin (örneğin Meta veya X) elinde olmaması, bunun yerine kullanıcıların ve farklı toplulukların platformun kurallarına, verilerine ve algoritmalarına katkıda bulunabilmesi anlamına geliyor. Kısacası kullanıcının sadece içerik üretmediği, aynı zamanda platformun nasıl işleyeceğine de katkı sunduğu bir sosyal medya modeli. Merkeziyetsiz platformların en önemli özellikleri arasında veri kontrolünün kullanıcıda olması (verilerinizi siz saklarsınız, alınıp satılamaz), sansüre karşı dirençli olması (içerik silmek tek bir otoritenin kararına bağlı değildir) ve açık kaynaklı olması sayılabilir. İşte bu özellikleri karşılamak için geliştirilmiş, yazılımla ilgili bazı önemli değişiklikler ve mimari yapılar var. Platformlarda kullanıcıların deneyimlerini belirleyen ana faktör de bu yapılar oluyor. Sunucular, protokoller, federasyonlar: Bluesky'ın merkeziyetsizliğini ne sağlıyor? Bluesky ve rakiplerinin, vaat edilen merkeziyetsizliğe ne kadar ulaşabildiği her zaman tartışmalı oldu. Ancak merkeziyetsizliği sağlayacak teknik altyapı mevcut.Bluesky'da AT Protokolü denen çerçeveyle sağlanan bu altyapının bileşenlerine de kısaca şöyle göz atabiliriz: Merkeziyetsiz Tanımlayıcılar (DID'ler)Kullanıcıların dijital kimliklerini merkezi bir otoriteye ihtiyaç duymadan doğrulamalarına ve yönetmelerine olanak tanır. DID’ler, kimlik doğrulama süreçlerinde gizliliği korur ve sadece gerekli bilgilere erişim sağlanır. Veriler blokzinciri gibi güvenli ağlarda saklanır. Kullanıcılar, kendi kimlik bilgilerini sadece onlara ait olan veritabanlarında saklama şansını yakalar. Sunucu nedir, ne işe yarar?AT Protokolü'nün temel yeniliği, sosyal veriler (paylaşımlar, beğeniler, takipler) için kullanıcı tarafından kontrol edilen bir depolama alanı olan Kişisel Veri Sunucuları (PDS) sunması. Bu yapının işleyişini anlamak için öncelikle "sunucu" kavramının işlevine değinmek gerekebilir. X, Facebook ve Instagram gibi popüler platformlar, tek merkezden (şirketin yöneticileri) ve tek sunucu üzerinde yönetiliyor. Dolayısıyla tüm kullanıcıların verileri de bu merkezin elinde tutuluyor ve kontrolü bu sunucuyu yöneten (şirketin kendisi) kişilerin tekelinde. Bu platformların bazı içerikleri kaldırabilmesi veya kullanıcı hesaplarını silebilmesi de herkesin tek bir sunucuda olmasından kaynaklanıyor. Çünkü bir sunucunun kurallarını, işleyişini, tasarımını veya akış diye andığımız, hangi kullanıcının hangi gönderiyi görebileceği bilgisinin tamamı bu sunucuyu yöneten moderatörlere bağlı. Bu durumda o moderatörler şirketin sahipleri oluyor.Hükümetler Bluesky'da hesap sildiremez mi?Öte yandan, Bluesky'de aktif olarak kullanılan PDS sayısı hakkında kesin bir veri yok. Ancak Mastodon'dan daha az sayıda sunucuya sahip olduğu düşünülüyor. Bu durumun da Bluesky'ın ulaşmaya çalıştığı tam merkeziyetsizlik önünde ciddi bir engel teşkil ettiği düşünülüyor.Nitekim yeni kaydolan kullanıcılara otomatikman "bluesky.social" sunucusu üzerinde hesap açmaları öneriliyor. Bu sunucunun kontrolü de Bluesky'ın kâr amacı gütmeyen vakıf şirketine ait. Bunun merkeziyetsizlik açısından yarattığı bazı kısıtlamalar var. Örneğin, bu sunucuda hesap silme ve içerik kaldırma gibi işlemler, Bluesky yönetimi tarafından yapılabilir. Yani hükümetlerin "bluesky.social" uzantılı bir kullanıcıyı silmelerini talep etmesi ve o kullanıcının hesabının silinmesi halen mümkün. Burada kullanıcı, Bluesky vakfının inisiyatifine kalmış oluyor.
GÜNDEM
Yayınlanma: 13 Nisan 2025 - 18:41
Bluesky rehberi: 'X alternatifine' dair merak edilenler
Bluesky'ı X'ten, Mastodon'dan ve diğer platformlardan ayıran ne? Kullanıcılar, içinde oldukları olasılık dünyasının farkında mı?
GÜNDEM
13 Nisan 2025 - 18:41