Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın alanı rezerv alanı ilan ederek plan değişikliğini askıya çıkarıldığını ve bu nedenle belediyelerin alanda plan yapma yetkisi olmadığı AK Parti tarafından savunulurken alanın 9 Eylül 2022’de Adalet Bakanlığı tarafından İller Bankası’na satıldı. Memleket Partisi İzmir İl Başkanı Oğuz bu konuda hem iktidara hem de muhalefeti uyardı. Buca Cezaevi yapılmadan önce bölgedeki mülklerin kamulaştırıldığını hatırlatan Oğuz, “Başka amaçla kullanıma açarsanız eski mülk sahiplerine dava açarak geri isteme hak doğar. Burası ticari alan olarak kullanıma açılması ya da özel sektöre devredilmesi arkasında hukuki olarak sorunlar getirecektir” dedi.
“Buca’da nefes alacak yer kalmadı”
Buca, İzmir’in en önemli metropol ilçelerinden bir tanesi olduğunu dile getiren Oğuz, “Aynı zamanda nüfus olarak en kalabalık ilçelerinden biri. Cumhuriyet tarihimizin son 60 yılına tanıklık etmiş, ülkemizdeki birçok kader mahkumuna ev sahipliği yapmış; demir kapılarıyla, kör pencereleriyle içinde yaşayan mahkumların çilelerine şahitlik etmiş bu yer yakın geçmiş zamanda yıkıldı. O günden beri büyük tartışmalara sebebiyet veren bu yıkım, buranın ne şekilde değerlendireceği konusunda şehrimizin siyasileri ve sivil toplum kuruluşlarınca sürekli tartışma konusu oluyor. Buca, çok yoğun bir betonlaşmanın olduğu binaların çok şekilde birbirine bitişik olarak yapıldığı ve bölgede nefes alacak yerin olmadığı bir hal almış vaziyette. Yıllardan beri Buca’da yapılan maalesef ki yanlış imar politikaları güzel şehrimizi bu hale getirdi. Antik çağdan bugüne kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Buca, tarihi misyonu açısından da baktığımızda doğa, kültür ve yerleşim merkezi olarak da önemli bir bölge. Biz de tarihin bize yüklemiş olduğu sorumluluğu göz önüne alarak Buca’yı bundan sonra bu doğrultuda şekillendirmek zorundayız” ifadelerini kullandı.
“Bu bütün İzmirliler’in sorunu ve sorumluluğudur”
Alanla ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın imar ile ilgili yapmış olduğu plan değişikliği fikrini de değerlendiren Oğuz, “Burada yaklaşık olarak 80 bin metrekarelik alan içerisinde birtakım ticari alanlar yapılması planlanarak askıya asıldı. Bu bölgede Bucalılar’ın nefes alacağı bir bölge olması için öncelikle alanın bir park olarak tasarlanmasını savunuyoruz. Bunun için tüm Bucalı ve İzmirliler’i askıda olan bu planlara itiraz etmek için dilekçe vermeye davet ediyoruz. Gelin, hep beraber el ele verelim, bu beton yığınlarından Buca’yı kurtaralım. Burasını İzmir’in en güzel parkı haline getirelim. İçerisinde doğal koşu yolları, ağaçlar ve bölge halkının faydalanabileceği ufaklı ve büyüklü spor tesislerinin olduğu bir alan ile nefes alan bir Buca inşa edelim. Bu konuyu bizler ‘partiler üstü’ bir konu olarak görmek istiyoruz. Bu konu, Buca başta olmak üzere İzmir’de yaşayan 4,5 milyon insanımızın sorunudur, geleceğidir. Bu duyarlılık ile burada büyük bir hareket başlatmak istiyoruz. Alanla ilgili, Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası’nın başlattığı açıklama ve fikirlere de destek veriyoruz” ifadelerini kullandı.
“Burası geleceğimiz için park olmalı”
Oğuz, bölgenin kendine göre coğrafi sıkıntı ve sorunları olduğunu vurgulayarak, “İzmir, Türkiye’nin birinci derece en önemli deprem bölgesi. İzmir’de yaşanan depremde Bayraklı ilçemizde 100’ün üzerinde vatandaşımız hayatını kaybetti. Şimdi bu duyarlılıkla öncelikle tedbir alarak hayatımıza devam etmeliyiz. Kenti yöneten yöneticilerin, siyasilerin riskleri en aza indirecek önlemleri alarak hayatı ve şehirleri planlama zorunluluğu vardır. Olağanüstü durumlarda deprem toplanma merkezi olarak da toplanabilecek bir yapı olmalı. Burası İzmir için örnek bir park olabilir, çocuklarımız burada vakit geçirebilirler. Gençler bizim geleceğimiz. Bölgede yaşayan insanların geleceği ve onların geleceğimiz dediği çocuklar için burası park olmalı” açıklamasını yaptı.
“Hukuki sorunlar doğar”
Çok partili sisteme geçildiğinden beri ülkemizdeki siyasi anlayış yapılanlar doğru olsa bile muhalefet tarafından hep eleştirildiğini söyleyen Oğuz, şunları dile getirdi:
“Biz bu durumun partiler üzeri olduğunu düşünüyoruz. Buca’da AKP’li de MHP’li de CHP’li vatandaşlarımız da yaşıyor. Herkesin geleceği için burasının park olması menfaatine olacaktır. Burada bir çekişmeye girip siyasete alet etmenin bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Bunun hukuksal boyutları da var, burası bir kamu arazisi. Peki burası nasıl kamu arazisi oldu? Bundan yaklaşık 60-70 sene önce burada yaşayan insanların arazileri, arsaları devlet tarafından kamulaştırılmış. Cezaevi olarak kullanılma amacı ile kamulaştırılmış. Yıllar geçse de siz bu kamulaştırılmış alanları başka amaçla kullanıma açarsanız eski mülk sahiplerinin önüne hak doğar. Onların da hukuksal olarak dava açık yerlerini geri isteme hakkı doğar. Bu konu atlanıyor; ama üzerinde durulması gerekiyor. Onlarca insanın mülkü cezaevi yapılacak denerek kamulaştırıldı, bu kamulaştırılma sonucunda da cezaevi yapıldı. Burası ticari alan olarak kullanıma açılması ya da özel sektöre devredilmesi arkasında hukuki olarak sorunlar getirecektir.”
Kalkan, “Buca Zeytinburnu’ndan daha mı kötü bir yer?”
Memleket Partisi Buca İlçe Başkanı Nizamettin Kalkan ise “Buca’da yaşayan bir arkadaşınız olarak birtakım anekdotlar aktarmak istiyorum. Geçen hafta AKP İzmir Milletvekili buraya geldi, birtakım açıklamalar yaptı. Bir tanesi dedi ki ‘siz de gidin başka bir yerde yapın.’ İnsanları ötekileştirmek… Böyle bir şey yok arkadaşlar. Burası partiler üstü, Buca halkının yeri. Ben yaptım sen yaptın değil biz Buca’yı temsil ediyoruz. Bu işin beni seni yok. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir projesi var, Millet Bahçesi… Ne uğraşıyorsunuz bir sürü şeylerle alın size Millet Bahçesi. Zeytinburnu’nda bir açılış yaptı, Millet Bahçesi. Neden Buca’da yapmıyorsunuz? Buca Zeytinburnu’ndan daha mı kötü bir yer? Bizi neden 10 katlı Çin Seddi gibi binalara mahkum ediyorsunuz?” dedi.

Yorumlar
Kalan Karakter: