Büyükşehir Davası'nda değişen bir şey yok

130 sanığın 'çete üyesi', Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
Kocaoğlu'nun da 'çete lideri' sıfatıyla ve 397 yıl hapis istemiyle yargılandığı
davanın İzmir 8.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmanın görüldüğü Bayraklı
Adliye Binası’na ilk gelen isim '2 numaralı' sanık Genel Sekreter Pervin Şenel
Genç oldu. Genç'in ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu adliye
binasına geldi. Başkan Kocaoğlu'na Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur ile
CHP Bornova İlçe Başkanı Enver Dündar da eşlik ederken CHP Kadın Kolları üyeleri
de Adliye girişinde Başkan Kocaoğlu’na destek verdi.



İzmir 8.Ağır Ceza Mahkemesi’nde 14:00 da başlayan alan dava 1
saat sürdü. Savunma cephesinin dinlendiği davada üç önemli gelişme yaşandı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu avukatları aracılığıyla Özel Yetkili
Mahkemelerin kanunen lav edildiğini baz alarak, usule aykırı olduğu
gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne iletilmesini talep etti. Duruşmada ayrıca 'ev
hapsinde' bulunan tanıkların avukatlarının maddi zarar, kamuya fayda sağlamlayamama
ve sağlık problemlerini öne sürerek 'karmaşa halini aldığını' savundukları
sisteme son verilmesi talebi de mahkeme tarafından karşılıksız kaldı. 



Bilirkişi krizi yaşandı

Mahkeme Heyeti’nin ilk duruşma sonrası Ankara Nöbetçi Özel
Görevli Mahkemesi’ne gönderdiği Buca Toplu Konutları, İZBAN Tanıtım Filmi,
Fotoğraf Çekimi ve Masaüstü Film yapılması dosyalarıyla ilgilenen bilirkişilerin
 henüz rapor hazırlayamadığı ortaya
çıktı. ESHOT’un 750 Durak İhalesi ile ilgili dosyaya ise rapor hazırlayacak bilirkişi
bulunamadı.



Tapeler için 6 dosya

Bu arada davanın en önemli delillerinden sayılan telefon
kayıtları için 6 klasör dosya hazırlanıp mahkemeye teslim edildi. Hazırlanan 6
klasör içinde İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Pervin Şenel Genç’in
odasında çekilen görüntüler ile ilgili çözüm raporu yapılmadığı için yer almadı.



Ev hapsi kalksın istemine red

'Ev hapsi kalksın' talebini reddeden heyetin bir diğer
önemli kararı da Büyükşehir Belediyesi'ne 'ihaleye fesat karıştırma' suçu söz
konusu olduğu için iç soruşturma ve davaya müdahil olma çağrısı yapması oldu. Mahkeme
heyetinin verdiği diğer kararlar ise şöyle oldu;

“Ali Hepçetiner’in, HTS kayıtlarının istenilmesine, Avukat
Zeynep Sedef’in ‘bilirkişiler mahkemede dinlensin’ talebinin sürece katkı
sağlamayacağından reddine, Müşteki Mete Atilla Kırdar’ın getirilmesine, tüm
sanıkların duruşmalardan muaf tutulmasına, isteyenin gelip gelmemekte serbest
bırakılmasına, sanıkların adli kontrol taleplerinin değiştirilmesi taleplerinin
reddine.  CMK 250 ile görevli Ankara 12.
Ağır Ceza Mahkemesi’nden ESHOT evraklarının acele olarak geri isteyen mahkeme
İstanbul’da nöbetçi mahkemeye gönderilmesine, kamu görevlilerinin
yargılanmasına yönelik ‘izin’ istenmesi talebi Anayasa Mahkemesi’nde
görüşüldüğü için reddine, görüntü kayıtlarına ilişkin CD kayıtlarının çözümüne
ve analizine yönelik bilirkişi raporunun beklenmesine, mahkeme ‘ihaleye fesat
karıştırma’ suçu olduğu için konunun İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ihbar
edilmesine karar verd. Buna göre belediye mahkemenin talebini ciddiye alırsa
kendi içinde müfettiş görevlendirip konularla ilgili soruşturma başlatabilecek
ve davaya müdahil olabilecek. Dava 24 Ocak 2013 tarihine ertelendi.



“Ev hapislerinin
kalkmasını bekliyorduk”

Bu arada İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun
hafta içinde düzenlediği basın toplantısında kamuoyuna seslenerek, “adliyeye
gelmeyin”, çağrısı sonuçsuz kaldı. CHP il Kadın kolları başta olmak üzere ilk
duruşmalarda olduğu kadar kalabalık olmasa da İzmirli vatandaşlar, sivil toplum
örgütü temsilcileri ve partililer Kocaoğlu’nu yalnız bırakmadı. Mahkeme salonu
da tıklım tıklım doldu. Dava sonrası basına yaptığı açıklamada kararı
değerlendiren Kocaoğlu, “ son karardan bu tarafa bir değişiklik olmadı. Ev
hapsinde olan arkadaşlarımızın devamı ve adli kontroldekiler de aynı şekilde
devam ediyor. Gönlümüzden geçen en azından ev hapsindeki arkadaşlarımızın
işlerine gidip, çalışıp, evlerine nafakalarını götürebilme yönünde karar
çıkacağını bekliyorduk. Bu gerçekleşmedi. Bugüne kadar hiçbir arkadaşımız evden
çıkmadı, karara aykırı davranışta da bulunmadı ancak maalesef beklediğimiz
olmadı. Üzgünüz. Ama bu dosya İzmir Büyükşehir Belediyesine yapılan bu
operasyon, hem başkanı, hem ev hapsindeki arkadaşlarımız, hem yargılanan 100
den fazla arkadaşımız, hem 4 milyon İzmirli hem de ülke halkının gönlünde
aklanmışlardır. Ev hapislerinin devam etmesi bizi üzdü ancak hayat ve mücadele
devam ediyor. Haklılığımızı ispat etmeye çalışacağız. 24 Ocak günü tekrar
adliyeye geleceğiz” dedi.