2019 verilerine göre Türkiye genelinde 9 kadın kapalı, 8 kadın açık ceza infaz kurumu bulunuyor.
2017 verilerine göre cezaevlerinde 9 bin 990 kadın bulunuyordu.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hatice Demirbaş, Uluslararası 15. Anadolu Adli Bilimler Kongresi’nde sunumunu yaptığı “Suç ve Kadın” adlı çalışmasında, kadın suçluları ve kadınların suça bulaşma nedenlerini inceledi
Kadınlar arasında suç işleme oranının erkeklere kıyasla çok daha düşük olduğuna dikkati çeken Demirbaş, suç işleyen kadınların sosyo-ekonomik koşullarının ödemine vurgu yaptı.
Kadın suçluların ancak yüzde 9.3’ü para getiren işte çalışıyor
Kadın suçlularının çoğunluğunun ev kadını olduğunu, yüzde 9.3 gibi çok az bir oranının para getiren bir işte çalıştığını belirten Demirbaş, tespitini şöyle sürdürdü:
Kadın suçlular daha çok evli, boşanmış ya da eşi ölmüş kadınlardır ve şehirlerde yaşayan kadınların küçük yerleşim yerlerine göre suç işleme oranı fazladır. Bölgesel olarak Ege ve Akdeniz bölgesinde kısmen daha fazla kadın suçluluğu rapor edilmiştir.
Genç yaşta suç işleme oranının daha yüksek olduğunu ve kadınların genel olarak 20-40 yaş arasında suç işlediğini belirten Demirbaş, 45 yaş sonrasında suç işleme oranının düştüğünü söyledi.
En çok planlamadan, şiddete tepki olarak cinayet işliyorlar
Demirbaş, kadınların en çok işledikleri suçlarla ilgili soruya şöyle cevap verdi:
Erkeklerin işledikleri bütün suçlar kadınlar tarafından da işlenmektedir. Ancak suç işlemelerine neden olan faktörler cinsiyete ve kültüre özgü farklılıklar göstermektedir. En çok adam öldürme (yarısından fazlası) ve adam öldürmeye girişim/yaralama suçu dikkati çekmektedir. Kadınların adam öldürme ya da yaralama suçlarını genelde kendini korumak üzere işledikleri görülmektedir. Nitekim bu kadınların dayak diyen, olumsuz davranışlara maruz kalan kadınlar gördükleri şiddete tepki olarak planlamadan suç işlemektedirler. Bu nedenle kadınlar daha çok yakın aile üyelerine yönelik şiddet göstermektedir. Bunlar, eş, eşin ailesi, erkek arkadaş, çocuk, tanıdık, akraba ve baba gibi tanıdık kişilerdir ve daha az oranda yabancılardır.
Kendini savunma amaçlı cinayetler daha fazla
Eşe karşı işlenen suçların çoğunlukla ölümle sonuçlandığının saptandığını kaydeden Demirbaş, sözlerini şöyle devam ettirdi:
Yeni doğan bebeğini öldürme, aile içi çatışma, istismar ya da hırpalanmaya karşı kendini savunma amacıyla cinayetler daha fazla sayıda görülebilmektedir. Daha az görülen suçlar ise yangın çıkarma, gasp,hırsızlık, sahtecilik, icra iflas kanununa muhalefet, zimmete para. Hırsızlık suçu daha çok varoşlarda görülüyor.
Kadın mahkumlarda ruhsal sorunlar fazla
Adam öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçlarının nedenleri arasında namus ve şeref gibi kavramlarının 1/3’ü düzeyinde olduğunu söyleyen Demirbaş, kadın mahkumlar arasında yüzde 55-63 oranında ruhsal sorunların daha yüksek olduğunu kaydetti.
2017 verilerine göre cezaevlerinde 9 bin 990 kadın bulunuyordu.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hatice Demirbaş, Uluslararası 15. Anadolu Adli Bilimler Kongresi’nde sunumunu yaptığı “Suç ve Kadın” adlı çalışmasında, kadın suçluları ve kadınların suça bulaşma nedenlerini inceledi
Kadınlar arasında suç işleme oranının erkeklere kıyasla çok daha düşük olduğuna dikkati çeken Demirbaş, suç işleyen kadınların sosyo-ekonomik koşullarının ödemine vurgu yaptı.
Kadın suçluların ancak yüzde 9.3’ü para getiren işte çalışıyorKadın suçlularının çoğunluğunun ev kadını olduğunu, yüzde 9.3 gibi çok az bir oranının para getiren bir işte çalıştığını belirten Demirbaş, tespitini şöyle sürdürdü:
Kadın suçlular daha çok evli, boşanmış ya da eşi ölmüş kadınlardır ve şehirlerde yaşayan kadınların küçük yerleşim yerlerine göre suç işleme oranı fazladır. Bölgesel olarak Ege ve Akdeniz bölgesinde kısmen daha fazla kadın suçluluğu rapor edilmiştir.
Genç yaşta suç işleme oranının daha yüksek olduğunu ve kadınların genel olarak 20-40 yaş arasında suç işlediğini belirten Demirbaş, 45 yaş sonrasında suç işleme oranının düştüğünü söyledi.
En çok planlamadan, şiddete tepki olarak cinayet işliyorlar
Demirbaş, kadınların en çok işledikleri suçlarla ilgili soruya şöyle cevap verdi:
Erkeklerin işledikleri bütün suçlar kadınlar tarafından da işlenmektedir. Ancak suç işlemelerine neden olan faktörler cinsiyete ve kültüre özgü farklılıklar göstermektedir. En çok adam öldürme (yarısından fazlası) ve adam öldürmeye girişim/yaralama suçu dikkati çekmektedir. Kadınların adam öldürme ya da yaralama suçlarını genelde kendini korumak üzere işledikleri görülmektedir. Nitekim bu kadınların dayak diyen, olumsuz davranışlara maruz kalan kadınlar gördükleri şiddete tepki olarak planlamadan suç işlemektedirler. Bu nedenle kadınlar daha çok yakın aile üyelerine yönelik şiddet göstermektedir. Bunlar, eş, eşin ailesi, erkek arkadaş, çocuk, tanıdık, akraba ve baba gibi tanıdık kişilerdir ve daha az oranda yabancılardır.
Kendini savunma amaçlı cinayetler daha fazla Eşe karşı işlenen suçların çoğunlukla ölümle sonuçlandığının saptandığını kaydeden Demirbaş, sözlerini şöyle devam ettirdi:
Yeni doğan bebeğini öldürme, aile içi çatışma, istismar ya da hırpalanmaya karşı kendini savunma amacıyla cinayetler daha fazla sayıda görülebilmektedir. Daha az görülen suçlar ise yangın çıkarma, gasp,hırsızlık, sahtecilik, icra iflas kanununa muhalefet, zimmete para. Hırsızlık suçu daha çok varoşlarda görülüyor.
Kadın mahkumlarda ruhsal sorunlar fazla
Adam öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçlarının nedenleri arasında namus ve şeref gibi kavramlarının 1/3’ü düzeyinde olduğunu söyleyen Demirbaş, kadın mahkumlar arasında yüzde 55-63 oranında ruhsal sorunların daha yüksek olduğunu kaydetti.
