
“KKD ulaşımında sıkıntı yaşandı”
Çamlı, 5 dakikada bir muayene sistemi ile daha da zorlandıklarına dikkat çekerek, “Salgının ilerleyen dönemlerinde ise aile sağlığı merkezlerinde, iş sağlığı ve güvenliği gibi birinci basamakta görev yapan sağlık çalışanları ve işyeri hekimleri yeterli ve nitelikli kişisel koruyucu donanıma (KKD) ulaşım sıkıntısı yaşadı. Türkiye’nin komşu ülkelerinde vakalar ve ölümler hızla artarken Sağlık Bakanlığı sağlık kurumlarında salgın hazırlığı yapma gereği duymadı. Vakalar uzunca bir süre gizlendi ve sağlık çalışanları bulaş riskiyle karşı karşıya bırakıldı” diye konuştu.

“Yanlış uygulamalarının bedelini hayatlarımızla ödüyoruz”
Çamlı, tüm pandemi süreci boyunca hekimler ve sağlık çalışanlarının uygun olmayan çalışma koşullarında uzun süre çalışmak zorunda kaldığını söyleyerek, “Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere, iktidarın bilimsel bilgiye dayanmayan, şeffaflıktan uzak, yerel dinamikleri gözetmeyen, eksik, yanlış ve tutarsız uygulamalarının bedelini biz sağlıkçılar hayatlarımızla ödüyoruz” açıklamasını yaptı.
“Çalışma haklarımız ihlal edildi”
Sağlık Bakanlığı’nın COVID-19’a ilişkin gerekli önlemleri almadığının altını çizen Çamlı, “Temel insan hakları arasında yer alan güvenli ortamlarda çalışma hakkı; bu süreçte ihlal edildi. İş güvenliği, uygun çalışma ortamı, uygun çalışma süresi, izin ve dinlenme hakkı, uygun işte çalıştırılma, adil ücret ve örgütlenme hakları salgın döneminde göz ardı edildi.
Özellikle pandeminin ilk aylarında sağlık çalışanları maske, siperlik, gözlük, eldiven, dezenfektan gibi koruyucu materyallere ulaşmakta ciddi sorunlar yaşadı” ifadelerini kullandı.
“Sağlık Bakanlığı’nı bir an önce düzenleme yapmalı”
Çamlı, Türkiye’de sağlık ortamları sadece sağlık çalışanları için değil, COVID-19 dışı hastalığı olanlar için de riskli alanlar haline getirildiğini savunarak, “İstifa, emeklilik, rapor alma, izin, mola haklarının kullanılması genelgelerle resmileştirilerek engellendi. Sağlık reformu adı altında sağlığı piyasalaştıran bu sistemin mevcut olumsuzlukları pandemi sürecinde net olarak ortaya çıktı. Çöken sağlık sisteminin bedelini ödüyoruz, daha fazla bedel ödemek istemiyoruz. Sağlık Bakanlığı’nı bir an önce çalışma alanlarımızda düzenleme yapmaya çağırıyoruz” sözlerine yer verdi.
OHAL KHK’leriyle ihraç edilen sağlık çalışanlarına da değinen Çamlı, “Güvenlik soruşturması gerekçe edilerek ataması yapılmayan tüm hekimlerin/kamu emekçilerinin derhal görevlerine başlatılmasını istiyoruz” dedi.
“Kanunlar etkin bir şekilde uygulanmalı”
Çamlı, son olarak da sağlık çalışanları adına taleplerini dile getirerek şunları söyledi:
“Birinci basamak sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesini ve sevk zinciri uygulamasına geçilmesini istiyoruz. İşverenler, sağlık çalışanlarına 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanuna göre COVID-19’dan korunma, KKD kullanımı, hastalık yönetimi vb. konularda eğitim vermek ve bu eğitimleri her birim değişiminde yenilemek zorundadır. Korunmayla ilgili havalandırmadan, iş örgütlenmesine, iş yükünün düzenlenmesine kadar geniş bir yelpazede işçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili önlemler de sorumlulukları arasındadır. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun etkin bir şekilde uygulanmasını istiyoruz.”
Yorumlar
Kalan Karakter: