Gezi Davası tutuklusu avukat Can Atalay’ın milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmemesi üzerine, Ankara Adliyesi önünde bir grup avukat basın açıklaması yapmak istedi. Ancak, polis ekipleri "Başsavcılık talimatı" gerekçesiyle açıklamaya engel oldu. Bu müdahale sırasında avukatlar ile polis arasında arbede yaşandı.Engellemenin ardından avukatlar, Ankara Barosu’nun adliyedeki odası önünde bir araya gelerek basın açıklamalarını burada gerçekleştirdi. Açıklamada, Can Atalay’ın milletvekili olarak seçildiği, seçmen iradesini temsil etme hakkına sahip olduğu ve Hatay için çalışmalarına başlaması gerektiği vurgulanarak, "Can Atalay derhal serbest bırakılmalıdır" çağrısında bulunuldu.
EMNİYET: "MAĞDUR YOK"
ANKA Haber Ajansı’nın aktardığına göre, açıklama yapmak isteyen 13 avukat hakkında "kamu görevlisine hakaret", "kamu görevlisine tehdit", "2911 sayılı kanuna muhalefet" ve "kamu görevlisine karşı görevi yaptırmamak için direnme" suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı. 31 Ocak’ta Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’ne, polis memurlarının mağdur olup olmadığına dair bir inceleme yapılması talimatı gönderildi.Buna karşılık, Emniyet tarafından yapılan inceleme sonucunda, "Olay sırasında emniyet mensuplarına yönelik hakaret içeren sözlerin genel olarak polislere söylendiği ve şu ana kadar herhangi bir mağduriyet başvurusu yapılmadığı" belirtildi.TODAM RAPORU: ORANTISIZ MÜDAHALE VE HAK İHLALİ
Ankara Barosu Toplumsal Dava ve Hukuk Araştırmaları Merkezi (TODAM), olayla ilgili hazırladığı raporda şu tespitlere yer verdi:- Avukatların basın açıklaması yapma hakkı engellenmiş, orantısız fiziksel müdahaleye maruz kalmışlardır.
- Hakaret, kötü muamele ve aşağılayıcı sözlerle karşı karşıya kalmışlardır.
- Barışçıl eylemlerine rağmen zorla ablukaya alınmış, adliye binasına girişleri engellenmiştir.
- Gözaltı tehdidine maruz bırakılmış, meslek cübbeleriyle olmalarına rağmen ifade özgürlükleri ihlal edilmiştir.
- Anayasa ve ilgili kanunlarla güvence altına alınan "Orantılılık" ve "Ölçülülük" ilkelerine aykırı bir müdahale gerçekleşmiştir.
- Kamu düzeninin sağlanması gerekçesiyle yapılan müdahale keyfi ve aşırı olmuştur.