Çevre ve Şehircilik Bakanlığı: Nüfusun yüzde 71’i deprem riski altında

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürü Vedat Gürgen, TBMM Deprem Araştırma Komisyonu’nda Türkiye’deki nüfusun yüzde 71’nin, ülke topraklarının da yüzde 66’sının deprem riski altında olduğunu açıkladı.

Milliyet muhabiri Önder Yılmaz’ın Genel Müdürü Vedat Gürgen’in komisyonda yaptığı açıklamadan derlediği bilgiler şöyle:

Kent nüfusu yüzde 92.78 

Türkiye’de kentlerde ikameden eden nüfus yüzde 92.78’e ulaştı. 2023 yılında nüfusun 86.5 milyona çıkması hesaplanıyor.

Canlı fay hatları

Nüfusun yüzde 71’i, Türkiye topraklarının da yüzde 66’sı deprem riski altında. Türkiye’de yaklaşık 15 bin kilometresi ana aks üzerinde olmak üzere 24 bin 500 kilometre uzunluğunda canlı fay hattı bulunmaktadır.

100 milyar dolar kayıp

Son 100 yılda yaşanan 130 büyük depremde 100 bin can kaybı, 100 milyar dolar ekonomik kayıp ve yıllık ortalama yüzde 1 gayri safi milli hasıla kaybı yaşandı. 81 ilde 696 bin 645 konut ve işyerinin riskli yapı tespiti yapıldı ve bunların 589 bin 961’inin (yüzde 87.9) yıkımı gerçekleştirildi. İstanbul ilinde bu rakamlar 72 bin 454 yapı ve 369 bin 566 bağımsız birim olarak gerçekleşti ve 313 bin 746 (yüzde 85) bağımsız birim yıkıldı.

15 milyar TL kaynak kullanıldı

Riskli alanlarda yer alan 681 bin bağımsız birimin tahliye ve yıkım işlemleri tamamlandı. Kentsel dönüşüm uygulamalarının gerçekleştirilmesine yönelik 15 milyar 695 milyon TL kaynak kullanıldı. Türkiye’de toplam yapının 20 milyon dolayında olduğu, 6.7 milyon dolayında yapının en kısa zamanda dönüştürülmesi gerektiği tahmin ediliyor.

Fuat Oktay 2016’da bu oran için yüzde 92 demişti

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 2016 yılında Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı olduğu dönemde Türkiye topraklarının yüzde 92'sinin deprem kuşağında bulunduğunu, nüfusunun da yüzde 95'inin deprem kuşağında yaşadığını açıklamıştı. Oktay, 1-7 Mart Deprem Haftası dolayısıyla yayımladığı mesajda Türkiye'nin sismik hareketlerin yoğun olduğu Alp Himalaya deprem kuşağında bulunduğunu anımsatarak  "Topraklarımızın yüzde 66'sı ve büyük sanayi tesislerinin yüzde 75'i 1'inci ve 2'nci derece deprem bölgesinde yer alıyor" değerlendirmesinde bulunmuştu.