CHP'de Hedef MHP Tabanı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün 3 saati aşan bir MYK toplantısı gerçekleştirdi.

Kılıçdaroğlu’nun, kampanyayı referanduma 40 gün kala başlatacağı bilgisini verdiği belirtildi. Parti kulislerinde kampanyanın erken başlatılmamasına mevsim koşulları ve güvenlik gibi gerekçelerin neden olduğu konuşuluyor. CHP, miting sayısında da azalmaya gidecek, ancak kapalı salon toplantılarıyla olabildiğince çok kişiye ulaşmaya çalışacak.

MHP Tabanı

Alınan bilgilere göre Kılıçdaroğlu, “Partiler üstü kampanya yapacağız ancak merkezi bir ‘hayır’ kampanyasının motor gücü gibi gözükmemeliyiz. Farklı siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları kendi kampanyalarını yürütmeli” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun, “Herkes kendi ‘hayır’ kampanyasını kendi yürütmeli. ‘Hayır’ oyu kullanılmasına yönelik mesajlar tek bir elden çıkmamalı” mesajını verdiği ifade edildi. Kılıçdaroğlu’nun bazı kurmaylarından gelen Meral Akşener ve Ümit Özdağ gibi isimlerle temas etme önerilerine ise yanıt vermediği öğrenildi.

Kılıçdaroğlu’nun özellikle MHP tabanına yönelik çalışmalar yürütülmesini talep ettiği ifade edildi. Bu çerçevede il ve ilçe örgütlerine eski yöneticiler ve kanaat önderleriyle temas edilmesi çağrısı yapılırken, sandık güvenliği konusunda da önlemler alınması talimatı verildi.

CHP’nin 10 gün içinde Parti Meclisi ve milletvekili grubunu Ankara’da bir kez daha toplayacağı, Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl’ün de eski milletvekilleri ve parti yöneticileriyle Ankara’da bir toplantı yapacağı öğrenildi.

‘İkbal’ Yanıtı

Toplantıda Başbakan Binali Yıldırım’ın CHP’ye yönelik “ikbal peşindeler” ifadesinin kabul edilemez olduğu parti kurmaylarınca telaffuz edilirken, bir MYK üyesinin “İkbal peşinde olanlar milletvekillerine açık oy kullandıranlardır. İkbal peşinde olanlar kişisel gelecekleri için rejim değişikliğine kalkışanlardır” değerlendirmesinde bulunduğu belirtildi.

Toplantıya Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke’nin de “Fiili Başkanlığın Vatandaşa Bedeli: 2014-2016” başlıklı bir rapor sundu. Raporda, Erdoğan’ın 2014 yılında cumhurbaşkanı seçilmesiyle “fiili başkanlığının” başladığı ve Türkiye ekonomisinin çok kötü bir döneme girdiği değerlendirmeleri yapıldı.