CHP’DE SEVEREK, İSTEYEREK VE SİNDİREREK BİRLİK
Yayınlanma :
26.12.2014 16:03
görevinden istifa etti. Aynı hareketi Karşıyaka İlçe Başkanımız da yaptı.
Politikayla uğraşanların beli siyasi kademelerden sonra farklı görevlere
istekli olmaları en doğal hakları elbette. Şu günlerde İzmir’de AKP’nin ilçe
kongreleri yapılmaktadır. Buca İlçe kongresinde AKP Genel Merkezi’nin
istemediği bir partilinin aday olması parti sorumlularını harekete geçirmiş.
İzmir’den sorumlu Denizli milletvekili dün akşam televizyon programında
spikerin bu konudaki sorusuna “İl, İlçe
Başkanlıkları bizde ikbal yeri değil, hizmet yeridir.” Konuya insan hakları
açısından bakarsan insana anti demokratik gelebilir. Ama bir kurumun, bir
örgütün görev tanımı olarak değerlendirirseniz işin rengi değişir. Benzer istifalar
Karabağlar ve Güzelbahçe ilçelerinde de oldu. Ben konuyu insanın demokratik
hakkı, ya da görevlendirmedeki sorumluluğu olarak değerlendirmeyeceğim. Belki
de bu konuyu ayrı ele alıp kafa yormanın yararlı olacağını da düşünüyorum.
İzmir İl Örgütü kongresinde yarıştığımız için, o kongredeki
güdümleme ve müdahale iradenin özgürce gerçekleşmesini engellemiştir. Ayrıca il
kongresinin bir delegesi olarak değerlendirme şansına sahip olduğumu da
düşünüyorum. Aynı şekilde CHP Karşıya İlçe örgütü üyesi ve kongre delegesi
olduğumdan belli değerlendirmeyi bu ilçemiz için de yapabileceğimi sanıyorum.
Yeni bir seçim sürecine hazırlanırken, partimizin dolayısıyla örgütlerimizin birlik içinde, dinamik bir yapıya
kavuşması seçim çalışmalarını başarıya ulaştırmada en gerekli unsurdur. Peki
durum öyle mi?
Öncelikle hem İl Örgütümüz, hem İlçe Örgütümüz için, genel
bir doğruyu tekrarlamak istiyorum. Partili Belediye Başkanlarımız, öncelikle
örgüt ilişkilerine karıştıkları sürece örgütlerimizin kendi iç dinamiklerini yakalaması,
halkla bütünleşmesi mümkün olmayacaktır. Bu İzmir’in en öncelikli sorunudur.
Belediyelere ait örgüt olmaz. Halk için örgüt vardır. Örgüt belediyelerimizin
başarılarını halka anlatacağı gibi, Belediyeleri halk adına yine örgüt
denetlemelidir. Herkes bu gerçeği isteyerek, severek ve sindirerek yerine
getirmelidir.
Karşıyaka İlçemiz İzmir’in en dinamik ve en politize olmuş
ilçesidir. Ne yazık ki bu ilçemizde örgütümüz kendi iç dinamikleri yerine
zoraki yaratılan birlik ve ittifaklarla çok çabuk bölünmeye uğradı, ve artık
siyasi çalışma yapacak güçte değil. Bu yetmiyormuş gibi, yerel yönetim
seçimlerinden sonra yeni Belediye Başkanının yakın çevresin, örgüt görevlileri
üzerinde yürüttükleri “vaat” ve “ikbal” politikası, kongre sürecindeki
bölünmenin üstüne yeni bir bölünme daha ekledi. İlçe Başkanının istifasından
sonra da konu ettiğim çevre, örgütteki sekiz kişiyi istifa ettirerek yönetimi
düşürdü. Şimdi duyumlar ve yansımalara bakıldığında “güçler” değil “güç”
sonuç elde etmek istiyor. Bu istek başarıya ulaşabilir mi bir şey diyemem?
Ancak Karşıyaka CHP
İlçe Örgütü son iki yıldır yaşadığı, kitlesinden kopma süreci, devam edecek ve
sonunda kaybeden “CHP” olacaktır. Yapılması gereken “bilek güreşi” macerasını,
örgütler üzerinden yapmamak ve örgütleri özgür bırakmaktır. Bunu yapan/lar
kendi işlerine öncelik vermeliler. Bu sağlandıktan sonra da gerçekten
“ağabeylik” yapacak bir parti büyüğünü göreve davet edip olağan kongre sürecine
birlik ve sevgi halesiyle, delege seçimlerini gerçekleştirmek olmalıdır. Bahsettiğim
olgu Karşıyaka’da kolay oluşur. Aksi taktirde İlçe danışma kurulu
toplantısındaki “perişanlık” süreklilik kazanır.
İl Örgütünün durumunu ben daha ağır görüyorum. Öncelikle
sekiz ilçeyi kaybetmelerinin suçu ve günahı boyunlarında bir yafta gibi duracaktır.
Çünkü bu kayba uğramak için hiçbir objektif neden yoktu. Diğer bir konu da;
Sayın İl Başkanımız Ali Engin istifasını açıklarken “bazı konularda yanlışlıklar yapmış olabilirim”, “bazı kişileri kırmış
olabilirim”, “haksızlıklar yapmış olabilirim”, şeklinde istemeyerek
olmuştur demeye getiriyor ama, Hayır! İsteyerek
yaptı ve açıklamasını da “ekibimle geldik” diyerek net bir şekilde ifade etti.
İstifa etmiş Sayın İl Başkanımız, artık siyasi arenadadır. Üzerinde hiçbir
koruyucu zırh yoktur. Haklı bulanlar takdir eder, haksız bulanlar da
kendisinden siyasi olarak hesap soracaklardır. Ancak CHP İzmir İl Örgütü gerek
kendi içinden seçeceği bir başkanla, gerekse, dışarıdan önerilip üyelere
seçtirilecek bir başkanla, yoluna devam etmesi mümkün değildir. Bu nedenle eski
il başkanımızın ifade ettiği gibi “ekip
kültüründen” çıkarılıp, demokratik kültürü, yani “zıtların birliğini”
savunacak siyasi olgunluğa sahip bir yapı oluşturulmalıdır. Bunun da yolu tüzük
gereği mevcut yönetimin görevden alınarak atanacak 7 kişilik bir kayyumla tek
maddesi seçim olan olağanüstü kongreyle yeni bir yönetim oluşturup yola devam
etmesidir.
İzmir’de tüm partideki kanaat önderlerinin
milletvekillerimizin, Parti Meclisi Üyelerimizin bu hususu Genel Merkez
nezdinde dile getirip bu sonucu sağlamalıdır.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: