

gazetelerini, CHP İl Binasında İl Başkanı ile Büyükşehir Belediye Başkanımızın
on bir milletvekili ile yaptığı toplantı
resmi süslüyordu. Resimle ilgili önce teknik bir uyarı görevimi yapmam gerekir.
Sonra da “Zarfa değil mazrufa bak”
yani zarfa değil, zarfın içeriğine bak kabilinde resmi değerlendirerek
düşüncelerimi dile getirmeye çalışacağım.
Resimdeki “teknik” hata şu; Masanın başında
toplantıyı isteyen partinin İzmir’deki İl Başkanının yönetici ve düzenleyici sıfatıyla
yer alması doğal ve doğru. Eş başkan gibi aynı statüdeymiş gibi Büyükşehir
Belediye Başkanımızın masa başında yer
alması kanaatimce yanlış. Çünkü İl Başkanı protokoler olarak genel
başkanın İzmir’deki temsilcisidir. Belediye Başkanımız şehirdeki konumu
itibariyle sanırım Vali ve Garnizon Komutanı’ndan sonra protokoldeki yeri
üçüncü derecede olup önemlidir. Ancak partili de olsa partideki konumu İl
Başkanıyla eş değil ve milletvekillerinden de önde değil. O toplantı bir parti
toplantısıdır. Bu gerçeği çiğnetenler dikkat etmeli, bazı partililerimiz de
durumu sindirmelidir.
Gelelim
resimden anladıklarıma. Aslında gerek İl Başkanı gerekse Büyük Başkan isteseydi
hatta biraz da özen gösterselerdi resmin içeriği de görüntüdeki gibi birliği
temsil eden bir simge olabilirdi. Ne yazık ki böyle olmadı. Hatta İl Başkanımız
bazı görüşmelerimizde çok güzel bir söz söylerdi. “İzmir o kadar büyük ki; kimsenin cebine giremez”. Hukukçu
tabiriyle “lafzı” doğru ama yorumu
pek lafzı gibi değil. Çünkü; Sayın İl
Başkanımız kusura bakmasın ama; partiyi derledi topladı Aziz Bey’in cebine
koydu. Ancak, cebe sığar mı sığmaz mı, cep patlar mı bilemiyorum.
Öncelikle
demokrasi ve ön seçimi ağzından düşürmeyen hatta bu yöntem uygulanırsa
Karşıyaka’da aday olacağını ilan eden sayın başkan; on ay önce Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ”bu üye
yapısıyla ön seçim olmaz“( kendisi Denizlide ön seçimle gelmişti) dediğinde ses
çıkarmadı. Karşıyaka İlçe yönetiminin düzenlediği yemekte adı geçen genel
başkan yardımcımızın önünde övünerek hatta biraz da dikilerek “önünüze ön seçim sandığı koymaya söz
veriyorum” dedi. Bunların hiç biri olmadı.
İl Başkanımızın Büyükşehir başkanımızla beraber oluşturduğu tekli yapının (eş dost ahbap
çavuş birliği) İzmir’in bütününü temsil etmediğini biliyorlar. Yalnız
amaçlarına ulaşmış cengaverlerin gururuyla da öteki yapıya hak tanıyormuş
görüntüsü vererek sadece resim çektirmeyi amaçladıklarını görebiliyorum.
Peki bu resim CHP’li
seçmen için yeterli mi? Sanmıyorum. Üstelik bu yanılgı yalnız İzmir’de
kalmayıp ta Genel Merkeze kadar da böyle servis edilmektedir. Oysa herkes
biliyor ki; bu tekli yapı arkadaş gruplarından, bürokratlardan, müşavirlerden
oluşturdukları, ilçe belediye başkan adayları listesini hazırlayıp Genel
Merkeze verdi ve ilan edilecek günü beklemektedirler. Geçen yazımda dile getirdiğim
gibi, örgüt egemenleri, hala diğer adayların, Anakara yolunda harcayacakları
paraya ve emeklerini dikkate alamıyor, acımıyorlar.
Resmin
amaclarından biri de, “seçim
stratejisi belirlenecekmiş savıyla sözde daha katılımcı ve farklı fikirlere
olan ihtiyacı da dikkate aldıkları” propagandasına dayanak teşkil etme
ihtiyacıdır.
Ne o ne de
öteki. CHP İl Başkanlığı dağ tepe dolaşıyoruz söylemi umarım gerekli
ateşlemeyi sağlayacak ve partiyi harekete geçirecektir. Gördüğüm partinin seçim stratejisi AKP karşıtlığı ve “suni” birlik
teması işlenerek oluşturulmaktadır. Topluma sunulacak toplumsal değişimi ateşleyecek
tek bir argümanı dahi bu güne kadar göremedik.
Peki ön
seçim, eğilim yoklaması gibi, demokratik tavırları “genel merkez istemiyor” diyerek ötelediniz. Şimdi hangi düşünceyle; bu anti demokratik ayıbı
kapatmak için belediye meclis üyeliği vaadiyle kongrelere kanalize ettiğiniz
delegelerin tepkilerini azaltmak için ön seçime çağırıyorsunuz. Bu yalnız
meclis üyeleri için doğru bir tutum olmaz/olamaz. Ne yani kralı seçtik
soytarılarını siz seçin, mi diyeceksiniz?
Bu seçim
partinin favori olduğu İzmir’de çok rahat geçmeyecektir. İnsanlar
aylardır para döküyor emek sarf ediyor. Getirin bakalım hangi kamuoyu
yoklamalarıyla öne çıkmış, yazıp kilitli kasalara saklanan adaylar. İsmi çok
bilinen mevcut başkanlarla yeni aday olmuşlar arasında puan farkı olsa da 20
puan düşüleceğine dair il sorumlularının demeçleri, sadece birer demeç olarak mı
kalacak. Hiç zannetmiyorum. Asıl üzücü nokta şu; kendilerini “sol” “sosyal demokrat” görenlerin partililerini
yanıltma gayretleri. Partiyi sahip olduğu değerlerden uzaklaştırmaları.
Bu günden tezi yok lütfen kamuoyu yoklamaları
ya da eğilim yoklaması denilen çalışmalar hangileri nelerdir bunlar. Belirtilen
çalışma ve eleme yöntemlerini, partide
beraberliği sağlamak adına, partinin genel merkezi dahil, il ve ilçe
başkanlıklarının kapısına asınız. Türkiye’nin içine düştüğü bunalımı aşacak bir
partiyi, niçin doksan yıldır ayakta kalabilmiş bu örgütü, anlamak istemeyen, üç
beş kişinin ahbap çavuş birliği olarak görenler umarım yanılmazlar.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: