Sıla ARABACIOĞLU-GERÇEK HABERCİ- CHP İzmir Kadın Kolları Başkanı Nurdan Şenkal Uçar, 8 Mart dolayısıyla GERÇEK HABERCİ’ye önemli açıklamalarda bulundu. Şenkal Uçar, İzmir siyaseti hakkında da konuştu. Şenkal Uçar, CHP iktidarında yapılacakları da dile getirerek, “Devlet sosyal yardımları lütufla yapmaz. Bu vatandaşın anayasal hakkıdır. Biz bu hakkı millete teslim edeceğiz” diye konuştu.
GÖNLÜMDEKİ ADAY KILIÇDAROĞLU
-CHP’nin ve Millet İttifakı’nın henüz cumhurbaşkanı adayı belli değil. Aday henüz belli olmasa da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adı geçiyor. Kılıçdaroğlu aday olursa desteklenmesi konusunda kamuoyu araştırması yaptınız mı?
Millet ittifakı olarak Demokrasiye dönüşte, Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteminin tesisi ve tek adam rejiminin sonlandırılmasında tam mutabakata varılmıştır. Millet ittifakının adayı tam bağımsız olacaktır. Toplumu bölmeyecek, birleştirici ve bütünleştirici olacaktır. Her kesimi kucaklayacak kendinden çok ötekinin hakkını savunacaktır. Adil olacak hak hukuk kavramları üzerindeki koyu gölgeleri giderecek özelliklerde olacaktır. Liyakate önem verilerek arkası olanların değil, hakkı olanların işbaşında olmasını sağlayacaktır. Devleti bilen devlet tecrübesi olan her kesimin kucaklayacağı her kesimi kucaklayacak lider millet ittifakının adayı olacaktır. Millet ittifakını oluşturan tüm partilerin liderleri ve tabanları tarafından aday olarak gösterilen lider Millet İttifakı’nın adayı olarak cumhurbaşkanı olarak seçilecektir. CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı olarak benimde gönlümden geçen aday tabi ki Genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu dur. Cumhurbaşkanlığı seçim ortamı henüz oluşmadığından ve aday ismi açıklanmadığından kamuoyu araştırması yapma işleri il düzeyinden ziyade genel merkezlerce değerlendirilmektedir. Bilinmelidir ki kim olursa olsun Millet İttifakı’nın adayı bu ülkenin 13’üncü cumhurbaşkanı olacaktır.
CHP TARAFINDAN İZMİR’E VERİLEN ÖZEN HER DEFASINA GÖZÜKÜYOR
-İzmir’de uzun yıllardır iktidar olan CHP’nin vatandaşların ifadesiyle ‘İzmir garanti’ olduğu için çalışılmadığı düşünülüyor. Sizin buradan vatandaşa bir açıklamanız olacak mı? CHP İzmir’de ne gibi yatırımlar projeler yürütüyor? Hangileri vatandaşa kazandırıldı?
Sizin de belirttiğiniz gibi partimiz uzun yıllardır yerelde iktidar. Belediyelerimiz kendi imkânları ile merkezi idareden büyük destekler görmeden İzmir’imize İzmirlimize hizmet sunmaya çalışmaktadır. Hepimizin bildiği gibi son yıllarda yaşanan doğal afetler sırasındaki olağan üstü yardımlaşmalar ve mağduriyetlerin sonlandırılması konusunda belediyelerimizin öncülüğünde yapılanlar “İzmir garanti olduğu için çalışılmıyor” savını boşa çıkarmaktadır. Pandeminin kötü koşullarına rağmen örgüt olarak gıda yardımı temini ve dağıtılması, Depremde evleri yıkılanlara ilk 8 saatten önce barınacak çadır ve sıcak lokma sağlanması, tüm illerimizdeki örgütlerimizi harekete geçirerek olağan üstü hızla ihtiyaç malzemesi yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması, tarlada ürünü kalan çiftçilere ürünlerin toplanmasında belediyemiz öncülüğünde kadınlarımız ve gençlerimizle desteklerimiz örgütlü yapımızla İzmirlinin yanında sadece seçimden seçime olmadığımızın bir diğer göstergesidir. Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer başka bir tarım mümkün diyerek tarımla geçinen kırsal kesimlerimize her türlü desteği sağlamaktadır. Bayındır da Temelleri atılan Süt ve süt ürünleri işleme tesisleri, Et ve et ürünleri üretim tesisleri, dağıtılan büyük ve küçükbaş hayvanların sayılarının çoğaltılarak köylümüzün üretim imkânlarının arttırılarak gelirlerinin ve yaşam kalitelerinin arttırılmaya çalışılmasına yönelik çalışmalar halkımıza verilen önemi bir defa daha göstermektedir.
Metropollerde yıllardır bitmeyen çilemiz olan trafik sorununun çözümü için köklü çözümlere gidilmektedir. Buca-Otogar hattının yapılarak çevre yoluna bağlanacak yeni yol, Yeşildere trafiğinizde önemli ölçüde rahatlatacaktır. Alınan yüzlerce otobüsün yanı sıra 14 Şubat ta temelini atmış olduğumuz Buca Metrosu ve bununla bağlantısı olacak Karabağlar metrolarının devreye alınmaları ile yolcu taşımacılığında büyük bir rahatlama sağlanacaktır. Tramvaylarımız ve kuzey güney hattı boyunca aksamadan çalışan İZBAN’ımızla sosyal belediyeciliği ilke edinmiş yönetimlerimiz İzmir için geceli gündüzlü çalışmaktadır.
HALK SANDIĞI GÖRMEK İSTİYOR
-Türkiye ekonomik olarak zor günler geçiriyor. Bundan en çok etkilenenler işçi, emekçi kesimi. Esnaf ziyareti yaptığınız zaman vatandaşlardan ne gibi tepkiler alıyorsunuz? Elektrik zaten şu anda en büyük sıkıntıları. Ziyarette Bulunduğunuz bölgelerde CHP’ye bir teveccüh olduğunu görüyor musunuz?
Ülkemizi 20 yıldır yöneten AKP iktidarının başarısızlığının göstergesi olan ekonomik kriz göz göre göre gelip halkımızı yoksulluğa bir kez daha itmiştir. Liyakatsiz, iş bilmez yönetim anlayışının sonucu olarak çok az bir kesimin nemalandığı sistem, halkımıza yoksulluk, açlık ve mutsuzluktan başka bir şey vermemiştir. Oy uğruna sadaka nizamı gibi işleyen sosyal yardımlar halkımızın büyük çoğunluğunu hazırcılığa emek harcamadan karın doyurmaya alıştırmıştır. Özelleştirilmelerle savrulan kamu kaynaklarının verimsiz kullanımı, yeni yatırımların yapılamaması, savurganlık ve yanlış yönetim biçimleri ile elektrik, doğalgaz ve petrol ürünlerindeki fiyat artışlarını körüklemiştir. Yüzde 200’lere yaklaşan zamlar ve yetersiz askeri ücret açıklamaları tüketici halkımızın mutfağında yangına sebep olmaktadır. Bu pahalılık halkımızın belini bükmekle kalmamış belini kırmıştır.
Millet ittifakının kuracağı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemle, tüm sorunlar tek tek çözülecek üretim artışları ve enflasyonla etkin mücadele ile insanımızın yüzünü yine bizler güldüreceğiz. Ziyarette bulunduğumuz her yerde insanlar düştükleri durumun sorumlusu olarak mevcut AKP iktidarını gördüklerini ve en kısa zamanda hak etmedikleri bu durumdan kurtuluş için seçim sandığının bir an önce gelmesi gerektiğini söylemekteler.
GENÇ KADINLARIMIZI SİYASETTE GÖRMEKTEN MUTLULUK DUYUYORUZ
-Türkiye’de kadının siyasete katılım oranı çok düşük, siz CHP’deki kadın oranını yeterli buluyor musunuz? Kadınların siyasette daha aktif rol oynaması için çalışmalarınız olacak mı? Kadının siyasetteki rolüne ilişkin nasıl bir politika izliyorsunuz?
Ülkemizde uzun yıllar siyasette erkeklerin daha aktif oldukları gerçektir.1926 yılında yani kuruluştan sadece 3 yıl sonra Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk medeni kanunumuzla birlikte kadının kimlik kazanmasını tek eşlilikle saygınlığını ve erkek kadın eşitliğinin önemli olduğunu belirtmiştir. Seçme ve seçilme haklarını uygar batı ülkelerinden çok önce elde etmiş Türk kadını yıllar boyu eşitlik mücadelesinin peşini bırakmamıştır. Eşit temsiliyet hak arayışımız 2021 yılı sonlarında TBMM’sinde Cumhur İttifakı paydaşları olan partilerin üyelerinin oyları ile ve ne yazıktır ki bu iktidar partilerdeki kadın milletvekillerinin oyları ile ret olmuştur. Mücadelemiz bitmedi bitmeyecek kadının tüm alanlarda eşitliği kabul edilinceye eşit işe eşit ücret alıncaya ve eşit temsil edilinceye kadar mücadelemiz kadın kolları Genel başkanımız Sayın Aylin Nazlıaka’nın genel başkanlığa seçilmesi ile birlikte daha da hız kazanmıştır. Mevcut kadın üyelerimize ilave olarak son bir yılda 100 binden fazla kız kardeşimiz aramıza katılmıştır. Kadınlarımızı ve genç kadın arkadaşlarımızı aktif siyasetin içinde görmek umudumuzu daha da arttırıyor. Önümüzdeki seçimlerde ilk defa oy kullanacak Z kuşağı olarak adlandırılan yol arkadaşlarımızın çoğulcu desteğinizle partimizin yanında olduğunu yapılan kamuoyu çalışmaları ile görmek bizi mutlu ediyor. İktidar yolunda emin adımlarla yürüyerek mücadelemizi sürdürüyoruz.
DİĞER PARTİLERİN KADIN KOLLARI İLE GÖRÜŞMELERİMİZ OLACAK
-Millet İttifakı içerisindeki diğer İzmir’deki kadın kolları başkanları ile projeler ve ortak çalışmalar konusunda etkileşim içerisinde misiniz?
Zaman zaman görüşüyoruz ancak henüz kapsamlı ve detaylı projeler için yoğunlaşmadık. 8 Mart’tan sonra görüşme taleplerimiz ve ziyaretlerimiz olacaktır.
-Bu röportajı yapma sebebimiz olan 8 Mart’a gelecek olursam, sizden ilk olarak günün anlamı için mesaj istiyorum. Kadınlara buradan mesajınız ne olacak?
Kadınlar İnsanlığın devamı için olmazsa olmazdır. En büyük dertlerin dertlisi, en büyük mutlulukların ardındaki kahramandır. Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında ve onu izleyen yıllarda daha yaygın ve yığınsal olarak kutlandı, kapalı mekânlardan sokaklara taşındı. “Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı” programından Türkiye’nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında “Türkiye 1975 Kadın Yılı” kongresi yapıldı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı. 1984’ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından “Dünya Kadınlar Günü” kutlanmaya devam ediliyor. Kadınlarımız, bağımsızlık savaşımızda erkeklerle omuz omuza mücadele etmiş, cumhuriyet devrimleri için hiç bir fedakârlıktan kaçınmamıştır. Türk medeni kanunu, işte bu eşsiz mücadelenin kazanımıdır. Anayasamız gereği demokratik laik ve sosyal bir hukuk devleti olan ülkemizde bu emanete sahip çıkmak; daha da geliştirmek tüm yurttaşların görevidir.
Ne yazık ki medeni kanunun kabulünün üzerinden geçen 96 yılda sağlıklı bir toplum inşa edebilmek için kadına karşı şiddetin ve çocuk yaşta evliliklerin önlenmesinin bir amaç haline getirilmesi, bu yolda kararlı bir devlet politikası uygulanması, kadınların yurttaşlık haklarının geliştirilmesi beklentisindeyken kadınlar için hayati önem taşıyan haklara yönelik saldırıların, şiddeti körükler nitelikteki söylemlerin günden güne arttığını büyük bir endişe ile gözlemlemekteyiz. Medeni kanun ile kazanılmış hakların geliştirilmesi bir yana, mevcut haklarımızın kullanılmasının da önüne geçilmektedir. Hatta medeni kanunun yok sayılmasına yol açacak düzenleme ve uygulamalarla karşı karşıya kalmaktayız.
Kadınların gerek uluslararası sözleşmeler ve gerekse iç hukukumuz gereği eşit birey olduğu gerçeğinin yok sayıldığını, kadına ve çocuğa yönelik şiddetin adeta tırmanışa geçtiğini, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanamadığını üzülerek gözlüyoruz. Son zamanlarda kadınların nafaka haklarının kısıtlanması çalışmaları kabul edilebilinir değildir. Mağdur taraf olan kadınların boşandıktan sonra zaten ödenmeme alışkanlığı olan nafaka hakkından mağduriyetini kabul etmiyoruz. CHP İzmir İl Kadın Kolları olarak medeni kanununla tanınan hakların yaşama geçirilmesi ve kadın erkek eşitliğinin sağlanması adına her türlü mücadeleye devam edeceğimizi bildiririz.
İKTİDARIMIZDA KADINLARIN YAŞAM HAKLARI GÜVENCE ALTINA ALINACAK
-Türkiye’de maalesef kadın istihdamı çok düşük. İş bulabilen kadınlar da çalıştıkları yerlerde Mobbing ve baskıya maruz kalıyor hatta aynı işi yapsa ile meslektaşı olan bir erkekten daha düşük maaşa çalışıyor. Çoğu kadın da parça başı ya da güvencesiz çalışıyor. CHP iktidarında kadınların bu sorununa ilaç olabilecek çözümleriniz var mı? CHP iktidar olursa kadınlar tarafından talep edilen ‘eşit işe eşit ücret’ uygulanabilecek mi?
Çalışan kadınlarımız çalıştıkları alanlarda disiplinli özverili ve güven verici halleri ile kendilerini kabul ettirmekteler. Yönetim kademelerin de gösterdikleri başarılar ile erkeklerle eşit olduklarını bir kez daha göstermişlerdir. Fiziksel güce ihtiyaç görülen işkollarında daha az sayıda istihdam edilen kadınlarımız doğum, annelik görev ve sorumlulukları bahane edilerek yeteri kadar iş imkânlarından faydalandırılmamaktadırlar. ‘Kadınla erkek nasıl eşit olabilirmiş bu kadının fıtratına uymaz’ anlayışının iktidardan uzaklaştırılarak ilk seçimde elde edilecek, iktidarımızda kadın sorunları bakanlığı kurularak her türlü sosyal ve ekonomik eşitlik sağlanması konularında net çalışmalar yapılarak kadının toplum içerisindeki saygınlığı yeniden tesis edilecek. Kadının yaşam güvencesi olan ve bir gece yarısı kanuna uygun olmayan şekilde kaldırılmış olan İstanbul Sözleşmesi tekrar uygulamaya konularak kadınlarımızın yaşam hakları güvence altına alınacaktır.
PROJELERİMİZLE KADINLARA YALNIZ OLMADIKLARINI GÖSTERİYORUZ
-CHP’nin şu anda kadınların haklarını korumaya yönelik projelerinden bahsedebilir misiniz? En çok gündemde olan ‘Aile Destekleri Sigortası.’ Bu proje kadınların sorunlarını çözebilecek mi? Bunun dışında başka ne gibi projeleriniz var?
Kadın hakları ve kadınların hak arayışları konusunda son derece duyarlı olan kadın kolları genel başkanımız Sayın Aylin Nazlıaka ile aile baskısı gören, aile fertlerinden şiddet gören, eşleri veya beraber olduğu kişiler tarafından taciz edilen, tecavüze uğrayan, dövülen, öldürülen kadınlarımızın hak hukuk adalet arayışlarında yanında olduğumuz, kadınlar için yaşamhak projemizle 7/24 faaliyette olan destek hattını kurduk. ‘YaşamHak’ uygulamasını telefonlarına indirerek Türkiye’nin her yerinden 444 8285 numaralı telefondan ulaşabilirler. Ayrıca illerdeki barolarla anlaşmalar yaparak ihtiyacı olan kız kardeşlerimiz için ücretsiz yasal hak aramalarından ve psikolog desteğinden faydalanmalarını sağlıyoruz. Kadınlarımızın davalarını adliye koridorlarında örgütümüzle birlikte takip ederek sağladığımız manevi destekle yanlarında olduğumuzu ve asla yalnız olmayacaklarını gösteriyoruz.
Kadınlarımızın güvenliklerini sağlayan ve ilk imzacılarından olduğumuz ve tek bir imza ile çıkmış olduğumuz İstanbul Sözleşmesi’ni tekrar yürürlüğe koyacağız. Aile destekleri sigortaları projemiz bizzat Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu tarafından tanıtımı yapılan projemizdir. Biz CHP Kadın Kolları olarak örgütünden Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun kapı kapı dolaşarak anlatmamızı istediği projemizi sizlere de tanıtmak istiyorum. Aile Destekleri Sigortası, sosyal güvenlik sisteminin 9 sigorta dalından biridir. Yürürlüğe girmesiyle kişi, doğumundan ölümüne kadar sosyal devletin güvencesine kavuşacaktır. Aile Destekleri Sigortası, asgari ücretin altında geliri olan veya hiç geliri olmayan bütün aileleri kapsıyor. Aile Destekleri Sigortası, sosyal güvenlik anlamında bütün ailelerin güvencesi olacak. Aile Destekleri Sigortası sadece asgari ücret tutarında verilmeyecek. Ailede engelli, bakıma muhtaç yaşlı veya eğitimde olan çocuk varsa bu aileye daha yüksek bir aylık bağlanacak.
DEVLET SOSYAL YARDIMLARI LÜTUFLA YAPMAZ
Devlet kamuya eleman alırken, Aile Destekleri Sigortası'ndan yararlanan ailelere pozitif ayrımcılık yapacak. Devlet, Aile Destekleri Sigortası’ndan yararlanan ailelerden eleman alacak. Bu ailelere öncelik tanınacak. Temel hedefimiz, her ailede asgari bir sigortalının olmasıdır. Aile Destekleri Sigortası'nı yeni kurulacak olan Aile Destekleri Sigortası Kurumu uygulayacak. Aile Destekleri Sigortası Kurumu’na bağlı sosyologlar ve sosyal hizmet uzmanları belirleyecek. Hayır, bırakın kesilmeyi tam aksine kadının banka hesabına yatacak aylık artacak. Aile Destekleri Sigortası kapsamındaki aileleri çocuklarının eğitim karşılanacak. Çocuğun bütün eğitim harcamaları karşılanacak. Mevsimlik işçilere hem kalacakları yer verilecek hem de çocuklarının eğitimi için öğretmen görevlendirilecek.
Yoksul olup tek başına yaşayan kişiler de Aile Destekleri Sigortası'ndan yararlanacak. Hiç kimse aç ve açıkta kalmayacak. Eşinden ayrılan kadının hem ev hem de ev eşyalarının Aile Destekleri Sigortası tarafından karşılanması demek. 1971 yılında uygulaması taahhüt edilen Aile Destekleri Sigortası bugüne kadar niçin uygulanmadığına gelecek olursam
Çünkü devleti yönetenler, yoksulluğu bitirmek için değil yoksulluğu yönetmek için çaba harcadılar. Aile Destekleri Sigortası kapsamındaki aileler, sigorta primi ödemeyecek. Herhangi bir prim ödemeyecekler. Bu sigorta dalının harcamaları genel bütçeden karşılanacak. Aile Destekleri Sigortası harcamalarını karşılayacak kaynak var, para da var, ancak bu bir siyasi tercihtir. Bütçede toplanan paraların nerelere harcanması gerektiğine siyasetçi karar verir. Biz halk için harcayacağız. Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Devlet sosyal yardımları lütufla yapmaz. Bu vatandaşın anayasal hakkıdır. Biz bu hakkı millete teslim edeceğiz.
Son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz?
Her evde huzur istiyorum, her evde bereket istiyorum. Her evde barış istiyorum. Bunu sağlamanın yolu herkese ekonomik güvence, her aileye ekonomik güvencedir. Bu sigorta dalı bunu sağlıyor. Bize inanın ve güvenin. Biz bunu mutlaka yapacağız. Genel başkanımızın belirttiği gibi bizlerde; evlerdeki huzurun, bereketin, barışın, ekonomik güvencenin sağlanması için, öncelikli olarak iktidar yürüyüşümüzün zaferle sonuçlanması için çalışıyoruz ve başaracağız.
GÖNLÜMDEKİ ADAY KILIÇDAROĞLU
-CHP’nin ve Millet İttifakı’nın henüz cumhurbaşkanı adayı belli değil. Aday henüz belli olmasa da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adı geçiyor. Kılıçdaroğlu aday olursa desteklenmesi konusunda kamuoyu araştırması yaptınız mı?
Millet ittifakı olarak Demokrasiye dönüşte, Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteminin tesisi ve tek adam rejiminin sonlandırılmasında tam mutabakata varılmıştır. Millet ittifakının adayı tam bağımsız olacaktır. Toplumu bölmeyecek, birleştirici ve bütünleştirici olacaktır. Her kesimi kucaklayacak kendinden çok ötekinin hakkını savunacaktır. Adil olacak hak hukuk kavramları üzerindeki koyu gölgeleri giderecek özelliklerde olacaktır. Liyakate önem verilerek arkası olanların değil, hakkı olanların işbaşında olmasını sağlayacaktır. Devleti bilen devlet tecrübesi olan her kesimin kucaklayacağı her kesimi kucaklayacak lider millet ittifakının adayı olacaktır. Millet ittifakını oluşturan tüm partilerin liderleri ve tabanları tarafından aday olarak gösterilen lider Millet İttifakı’nın adayı olarak cumhurbaşkanı olarak seçilecektir. CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı olarak benimde gönlümden geçen aday tabi ki Genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu dur. Cumhurbaşkanlığı seçim ortamı henüz oluşmadığından ve aday ismi açıklanmadığından kamuoyu araştırması yapma işleri il düzeyinden ziyade genel merkezlerce değerlendirilmektedir. Bilinmelidir ki kim olursa olsun Millet İttifakı’nın adayı bu ülkenin 13’üncü cumhurbaşkanı olacaktır.
CHP TARAFINDAN İZMİR’E VERİLEN ÖZEN HER DEFASINA GÖZÜKÜYOR
-İzmir’de uzun yıllardır iktidar olan CHP’nin vatandaşların ifadesiyle ‘İzmir garanti’ olduğu için çalışılmadığı düşünülüyor. Sizin buradan vatandaşa bir açıklamanız olacak mı? CHP İzmir’de ne gibi yatırımlar projeler yürütüyor? Hangileri vatandaşa kazandırıldı?
Sizin de belirttiğiniz gibi partimiz uzun yıllardır yerelde iktidar. Belediyelerimiz kendi imkânları ile merkezi idareden büyük destekler görmeden İzmir’imize İzmirlimize hizmet sunmaya çalışmaktadır. Hepimizin bildiği gibi son yıllarda yaşanan doğal afetler sırasındaki olağan üstü yardımlaşmalar ve mağduriyetlerin sonlandırılması konusunda belediyelerimizin öncülüğünde yapılanlar “İzmir garanti olduğu için çalışılmıyor” savını boşa çıkarmaktadır. Pandeminin kötü koşullarına rağmen örgüt olarak gıda yardımı temini ve dağıtılması, Depremde evleri yıkılanlara ilk 8 saatten önce barınacak çadır ve sıcak lokma sağlanması, tüm illerimizdeki örgütlerimizi harekete geçirerek olağan üstü hızla ihtiyaç malzemesi yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması, tarlada ürünü kalan çiftçilere ürünlerin toplanmasında belediyemiz öncülüğünde kadınlarımız ve gençlerimizle desteklerimiz örgütlü yapımızla İzmirlinin yanında sadece seçimden seçime olmadığımızın bir diğer göstergesidir. Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer başka bir tarım mümkün diyerek tarımla geçinen kırsal kesimlerimize her türlü desteği sağlamaktadır. Bayındır da Temelleri atılan Süt ve süt ürünleri işleme tesisleri, Et ve et ürünleri üretim tesisleri, dağıtılan büyük ve küçükbaş hayvanların sayılarının çoğaltılarak köylümüzün üretim imkânlarının arttırılarak gelirlerinin ve yaşam kalitelerinin arttırılmaya çalışılmasına yönelik çalışmalar halkımıza verilen önemi bir defa daha göstermektedir.
Metropollerde yıllardır bitmeyen çilemiz olan trafik sorununun çözümü için köklü çözümlere gidilmektedir. Buca-Otogar hattının yapılarak çevre yoluna bağlanacak yeni yol, Yeşildere trafiğinizde önemli ölçüde rahatlatacaktır. Alınan yüzlerce otobüsün yanı sıra 14 Şubat ta temelini atmış olduğumuz Buca Metrosu ve bununla bağlantısı olacak Karabağlar metrolarının devreye alınmaları ile yolcu taşımacılığında büyük bir rahatlama sağlanacaktır. Tramvaylarımız ve kuzey güney hattı boyunca aksamadan çalışan İZBAN’ımızla sosyal belediyeciliği ilke edinmiş yönetimlerimiz İzmir için geceli gündüzlü çalışmaktadır.
HALK SANDIĞI GÖRMEK İSTİYOR
-Türkiye ekonomik olarak zor günler geçiriyor. Bundan en çok etkilenenler işçi, emekçi kesimi. Esnaf ziyareti yaptığınız zaman vatandaşlardan ne gibi tepkiler alıyorsunuz? Elektrik zaten şu anda en büyük sıkıntıları. Ziyarette Bulunduğunuz bölgelerde CHP’ye bir teveccüh olduğunu görüyor musunuz?
Ülkemizi 20 yıldır yöneten AKP iktidarının başarısızlığının göstergesi olan ekonomik kriz göz göre göre gelip halkımızı yoksulluğa bir kez daha itmiştir. Liyakatsiz, iş bilmez yönetim anlayışının sonucu olarak çok az bir kesimin nemalandığı sistem, halkımıza yoksulluk, açlık ve mutsuzluktan başka bir şey vermemiştir. Oy uğruna sadaka nizamı gibi işleyen sosyal yardımlar halkımızın büyük çoğunluğunu hazırcılığa emek harcamadan karın doyurmaya alıştırmıştır. Özelleştirilmelerle savrulan kamu kaynaklarının verimsiz kullanımı, yeni yatırımların yapılamaması, savurganlık ve yanlış yönetim biçimleri ile elektrik, doğalgaz ve petrol ürünlerindeki fiyat artışlarını körüklemiştir. Yüzde 200’lere yaklaşan zamlar ve yetersiz askeri ücret açıklamaları tüketici halkımızın mutfağında yangına sebep olmaktadır. Bu pahalılık halkımızın belini bükmekle kalmamış belini kırmıştır.
Millet ittifakının kuracağı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemle, tüm sorunlar tek tek çözülecek üretim artışları ve enflasyonla etkin mücadele ile insanımızın yüzünü yine bizler güldüreceğiz. Ziyarette bulunduğumuz her yerde insanlar düştükleri durumun sorumlusu olarak mevcut AKP iktidarını gördüklerini ve en kısa zamanda hak etmedikleri bu durumdan kurtuluş için seçim sandığının bir an önce gelmesi gerektiğini söylemekteler.
GENÇ KADINLARIMIZI SİYASETTE GÖRMEKTEN MUTLULUK DUYUYORUZ
-Türkiye’de kadının siyasete katılım oranı çok düşük, siz CHP’deki kadın oranını yeterli buluyor musunuz? Kadınların siyasette daha aktif rol oynaması için çalışmalarınız olacak mı? Kadının siyasetteki rolüne ilişkin nasıl bir politika izliyorsunuz?
Ülkemizde uzun yıllar siyasette erkeklerin daha aktif oldukları gerçektir.1926 yılında yani kuruluştan sadece 3 yıl sonra Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk medeni kanunumuzla birlikte kadının kimlik kazanmasını tek eşlilikle saygınlığını ve erkek kadın eşitliğinin önemli olduğunu belirtmiştir. Seçme ve seçilme haklarını uygar batı ülkelerinden çok önce elde etmiş Türk kadını yıllar boyu eşitlik mücadelesinin peşini bırakmamıştır. Eşit temsiliyet hak arayışımız 2021 yılı sonlarında TBMM’sinde Cumhur İttifakı paydaşları olan partilerin üyelerinin oyları ile ve ne yazıktır ki bu iktidar partilerdeki kadın milletvekillerinin oyları ile ret olmuştur. Mücadelemiz bitmedi bitmeyecek kadının tüm alanlarda eşitliği kabul edilinceye eşit işe eşit ücret alıncaya ve eşit temsil edilinceye kadar mücadelemiz kadın kolları Genel başkanımız Sayın Aylin Nazlıaka’nın genel başkanlığa seçilmesi ile birlikte daha da hız kazanmıştır. Mevcut kadın üyelerimize ilave olarak son bir yılda 100 binden fazla kız kardeşimiz aramıza katılmıştır. Kadınlarımızı ve genç kadın arkadaşlarımızı aktif siyasetin içinde görmek umudumuzu daha da arttırıyor. Önümüzdeki seçimlerde ilk defa oy kullanacak Z kuşağı olarak adlandırılan yol arkadaşlarımızın çoğulcu desteğinizle partimizin yanında olduğunu yapılan kamuoyu çalışmaları ile görmek bizi mutlu ediyor. İktidar yolunda emin adımlarla yürüyerek mücadelemizi sürdürüyoruz.
DİĞER PARTİLERİN KADIN KOLLARI İLE GÖRÜŞMELERİMİZ OLACAK
-Millet İttifakı içerisindeki diğer İzmir’deki kadın kolları başkanları ile projeler ve ortak çalışmalar konusunda etkileşim içerisinde misiniz?
Zaman zaman görüşüyoruz ancak henüz kapsamlı ve detaylı projeler için yoğunlaşmadık. 8 Mart’tan sonra görüşme taleplerimiz ve ziyaretlerimiz olacaktır.
-Bu röportajı yapma sebebimiz olan 8 Mart’a gelecek olursam, sizden ilk olarak günün anlamı için mesaj istiyorum. Kadınlara buradan mesajınız ne olacak?
Kadınlar İnsanlığın devamı için olmazsa olmazdır. En büyük dertlerin dertlisi, en büyük mutlulukların ardındaki kahramandır. Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında ve onu izleyen yıllarda daha yaygın ve yığınsal olarak kutlandı, kapalı mekânlardan sokaklara taşındı. “Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı” programından Türkiye’nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında “Türkiye 1975 Kadın Yılı” kongresi yapıldı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı. 1984’ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından “Dünya Kadınlar Günü” kutlanmaya devam ediliyor. Kadınlarımız, bağımsızlık savaşımızda erkeklerle omuz omuza mücadele etmiş, cumhuriyet devrimleri için hiç bir fedakârlıktan kaçınmamıştır. Türk medeni kanunu, işte bu eşsiz mücadelenin kazanımıdır. Anayasamız gereği demokratik laik ve sosyal bir hukuk devleti olan ülkemizde bu emanete sahip çıkmak; daha da geliştirmek tüm yurttaşların görevidir.
Ne yazık ki medeni kanunun kabulünün üzerinden geçen 96 yılda sağlıklı bir toplum inşa edebilmek için kadına karşı şiddetin ve çocuk yaşta evliliklerin önlenmesinin bir amaç haline getirilmesi, bu yolda kararlı bir devlet politikası uygulanması, kadınların yurttaşlık haklarının geliştirilmesi beklentisindeyken kadınlar için hayati önem taşıyan haklara yönelik saldırıların, şiddeti körükler nitelikteki söylemlerin günden güne arttığını büyük bir endişe ile gözlemlemekteyiz. Medeni kanun ile kazanılmış hakların geliştirilmesi bir yana, mevcut haklarımızın kullanılmasının da önüne geçilmektedir. Hatta medeni kanunun yok sayılmasına yol açacak düzenleme ve uygulamalarla karşı karşıya kalmaktayız.
Kadınların gerek uluslararası sözleşmeler ve gerekse iç hukukumuz gereği eşit birey olduğu gerçeğinin yok sayıldığını, kadına ve çocuğa yönelik şiddetin adeta tırmanışa geçtiğini, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanamadığını üzülerek gözlüyoruz. Son zamanlarda kadınların nafaka haklarının kısıtlanması çalışmaları kabul edilebilinir değildir. Mağdur taraf olan kadınların boşandıktan sonra zaten ödenmeme alışkanlığı olan nafaka hakkından mağduriyetini kabul etmiyoruz. CHP İzmir İl Kadın Kolları olarak medeni kanununla tanınan hakların yaşama geçirilmesi ve kadın erkek eşitliğinin sağlanması adına her türlü mücadeleye devam edeceğimizi bildiririz.
İKTİDARIMIZDA KADINLARIN YAŞAM HAKLARI GÜVENCE ALTINA ALINACAK
-Türkiye’de maalesef kadın istihdamı çok düşük. İş bulabilen kadınlar da çalıştıkları yerlerde Mobbing ve baskıya maruz kalıyor hatta aynı işi yapsa ile meslektaşı olan bir erkekten daha düşük maaşa çalışıyor. Çoğu kadın da parça başı ya da güvencesiz çalışıyor. CHP iktidarında kadınların bu sorununa ilaç olabilecek çözümleriniz var mı? CHP iktidar olursa kadınlar tarafından talep edilen ‘eşit işe eşit ücret’ uygulanabilecek mi?
Çalışan kadınlarımız çalıştıkları alanlarda disiplinli özverili ve güven verici halleri ile kendilerini kabul ettirmekteler. Yönetim kademelerin de gösterdikleri başarılar ile erkeklerle eşit olduklarını bir kez daha göstermişlerdir. Fiziksel güce ihtiyaç görülen işkollarında daha az sayıda istihdam edilen kadınlarımız doğum, annelik görev ve sorumlulukları bahane edilerek yeteri kadar iş imkânlarından faydalandırılmamaktadırlar. ‘Kadınla erkek nasıl eşit olabilirmiş bu kadının fıtratına uymaz’ anlayışının iktidardan uzaklaştırılarak ilk seçimde elde edilecek, iktidarımızda kadın sorunları bakanlığı kurularak her türlü sosyal ve ekonomik eşitlik sağlanması konularında net çalışmalar yapılarak kadının toplum içerisindeki saygınlığı yeniden tesis edilecek. Kadının yaşam güvencesi olan ve bir gece yarısı kanuna uygun olmayan şekilde kaldırılmış olan İstanbul Sözleşmesi tekrar uygulamaya konularak kadınlarımızın yaşam hakları güvence altına alınacaktır.
PROJELERİMİZLE KADINLARA YALNIZ OLMADIKLARINI GÖSTERİYORUZ
-CHP’nin şu anda kadınların haklarını korumaya yönelik projelerinden bahsedebilir misiniz? En çok gündemde olan ‘Aile Destekleri Sigortası.’ Bu proje kadınların sorunlarını çözebilecek mi? Bunun dışında başka ne gibi projeleriniz var?
Kadın hakları ve kadınların hak arayışları konusunda son derece duyarlı olan kadın kolları genel başkanımız Sayın Aylin Nazlıaka ile aile baskısı gören, aile fertlerinden şiddet gören, eşleri veya beraber olduğu kişiler tarafından taciz edilen, tecavüze uğrayan, dövülen, öldürülen kadınlarımızın hak hukuk adalet arayışlarında yanında olduğumuz, kadınlar için yaşamhak projemizle 7/24 faaliyette olan destek hattını kurduk. ‘YaşamHak’ uygulamasını telefonlarına indirerek Türkiye’nin her yerinden 444 8285 numaralı telefondan ulaşabilirler. Ayrıca illerdeki barolarla anlaşmalar yaparak ihtiyacı olan kız kardeşlerimiz için ücretsiz yasal hak aramalarından ve psikolog desteğinden faydalanmalarını sağlıyoruz. Kadınlarımızın davalarını adliye koridorlarında örgütümüzle birlikte takip ederek sağladığımız manevi destekle yanlarında olduğumuzu ve asla yalnız olmayacaklarını gösteriyoruz.
Kadınlarımızın güvenliklerini sağlayan ve ilk imzacılarından olduğumuz ve tek bir imza ile çıkmış olduğumuz İstanbul Sözleşmesi’ni tekrar yürürlüğe koyacağız. Aile destekleri sigortaları projemiz bizzat Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu tarafından tanıtımı yapılan projemizdir. Biz CHP Kadın Kolları olarak örgütünden Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun kapı kapı dolaşarak anlatmamızı istediği projemizi sizlere de tanıtmak istiyorum. Aile Destekleri Sigortası, sosyal güvenlik sisteminin 9 sigorta dalından biridir. Yürürlüğe girmesiyle kişi, doğumundan ölümüne kadar sosyal devletin güvencesine kavuşacaktır. Aile Destekleri Sigortası, asgari ücretin altında geliri olan veya hiç geliri olmayan bütün aileleri kapsıyor. Aile Destekleri Sigortası, sosyal güvenlik anlamında bütün ailelerin güvencesi olacak. Aile Destekleri Sigortası sadece asgari ücret tutarında verilmeyecek. Ailede engelli, bakıma muhtaç yaşlı veya eğitimde olan çocuk varsa bu aileye daha yüksek bir aylık bağlanacak.
DEVLET SOSYAL YARDIMLARI LÜTUFLA YAPMAZ
Devlet kamuya eleman alırken, Aile Destekleri Sigortası'ndan yararlanan ailelere pozitif ayrımcılık yapacak. Devlet, Aile Destekleri Sigortası’ndan yararlanan ailelerden eleman alacak. Bu ailelere öncelik tanınacak. Temel hedefimiz, her ailede asgari bir sigortalının olmasıdır. Aile Destekleri Sigortası'nı yeni kurulacak olan Aile Destekleri Sigortası Kurumu uygulayacak. Aile Destekleri Sigortası Kurumu’na bağlı sosyologlar ve sosyal hizmet uzmanları belirleyecek. Hayır, bırakın kesilmeyi tam aksine kadının banka hesabına yatacak aylık artacak. Aile Destekleri Sigortası kapsamındaki aileleri çocuklarının eğitim karşılanacak. Çocuğun bütün eğitim harcamaları karşılanacak. Mevsimlik işçilere hem kalacakları yer verilecek hem de çocuklarının eğitimi için öğretmen görevlendirilecek.
Yoksul olup tek başına yaşayan kişiler de Aile Destekleri Sigortası'ndan yararlanacak. Hiç kimse aç ve açıkta kalmayacak. Eşinden ayrılan kadının hem ev hem de ev eşyalarının Aile Destekleri Sigortası tarafından karşılanması demek. 1971 yılında uygulaması taahhüt edilen Aile Destekleri Sigortası bugüne kadar niçin uygulanmadığına gelecek olursam
Çünkü devleti yönetenler, yoksulluğu bitirmek için değil yoksulluğu yönetmek için çaba harcadılar. Aile Destekleri Sigortası kapsamındaki aileler, sigorta primi ödemeyecek. Herhangi bir prim ödemeyecekler. Bu sigorta dalının harcamaları genel bütçeden karşılanacak. Aile Destekleri Sigortası harcamalarını karşılayacak kaynak var, para da var, ancak bu bir siyasi tercihtir. Bütçede toplanan paraların nerelere harcanması gerektiğine siyasetçi karar verir. Biz halk için harcayacağız. Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Devlet sosyal yardımları lütufla yapmaz. Bu vatandaşın anayasal hakkıdır. Biz bu hakkı millete teslim edeceğiz.
Son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz?
Her evde huzur istiyorum, her evde bereket istiyorum. Her evde barış istiyorum. Bunu sağlamanın yolu herkese ekonomik güvence, her aileye ekonomik güvencedir. Bu sigorta dalı bunu sağlıyor. Bize inanın ve güvenin. Biz bunu mutlaka yapacağız. Genel başkanımızın belirttiği gibi bizlerde; evlerdeki huzurun, bereketin, barışın, ekonomik güvencenin sağlanması için, öncelikli olarak iktidar yürüyüşümüzün zaferle sonuçlanması için çalışıyoruz ve başaracağız.