
CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, Türkiye’nin 20 yıldır plan ve programsız yönetildiğinin altını çizerek, “Öyle görünüyor ki bu işlerin düzelmesi inşallah ya da dua ile olmayacak. Sandığı bir an önce koyacaklar biz de gerekeni yapacağız. Artık öğretmenlerin ve ailelerinin gözyaşlarını görmek istemiyoruz. Geliyor gelmekte olan diyorum” diye konuştu.
Bayır, sağlıktan da örnek vererek, “Sağlık Yönetimi diye bir bölüm var. 58 yıldır var bu bölüm. Ne yazık ki buradan mezun olan 100 binin üzerinde insan şu anda bakanlığın ataması bekliyor” görüşünü aktardı.

Yücel, “Atanmayan öğretmen sayısı 1 milyonu bulacak”
Resmi verilere göre, 460 bin sendikalara göre 700 bin ataması yapılmayan öğretmen olduğuna dikkat çeken CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, “Her yıl ataması yapılamayan 25 bin öğretmen işsizler ordusuna katılıyor. Umutsuzca atanmayı bekliyorlar, sistem böyle giderse 2023 yılında atanmayan öğretmen sayısı 1 milyonu bulacak” açıklamasını yaptı.
“Öğretmenler başka işlerde çalışmaya zorlanamaz”
Yücel, öğretmenlere yaşatılanların öğretmenlik mesleğinin onurunu ayaklar altına aldığını kaydederek, “Ataması yapılmayan öğretmenlerimize yaşatılanlar hem Cumhuriyetimize yakışmayan hem de öğretmenlik mesleği onurunu ayaklar altına alan bir durumdur. Her geçen sene başarı sırasında geriye düşen ülkemiz, fazla ders yükü altında ezilen kadrolu öğretmenlerimiz ve kalkınmayı bekleyen bir Cumhuriyetimiz varken eğitim ordumuzun genç neferleri başta olmak üzere eğitim almış gençlerimizin başka işlerde çalışmaya zorlanması asla kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
“Köy okulları zaman kaybetmeksizin açılmalı”
Kapatılan köy okullarının zaman kaybetmeden açıklaması gerektiğinin altını çizen Yücel şunları söyledi:
“AK Parti ktidarının yanlış ve yandaşa dayalı politikaları, ataması yapılmayan öğretmenlerimiz için kullanılacak kaynakların da heba olmasına sebep olmakta, ülkemiz sadece ekonomik olarak değil ilim ve fen yolunda da yoksullaşmaktadır. Kutsal bir mesleği en çok intiharın yaşandığı meslek gruplarından biri haline getirmek bugünkü iktidarın ayıbı, utancı ve günahıdır. Çünkü tüm bu yaşananlara sessiz kalan, çözüm varken hayata geçirmeyen, atanamayan öğretmenlerin sesine kulak tıkayanlar bugünkü iktidar sahibi olanlar ve saraylarda zevk-sefa içinde yaşayanlardır. CHP olarak bu yolda sunduğumuz birçok çözümden biri olan köy okullarının açılması çağrısını bir kez daha İzmir’den yineliyoruz. Köy okulları zaman kaybetmeksizin açılmalı ve ataması yapılmayan öğretmenlerimiz bu okullarda öncelikli olarak göreve başlamalıdır.”
“Eğitim fakültesi sayısı ve öğrenci kontenjanı ihtiyaca göre belirlenmeli”
Yücel, AK Parti’ye seslenerek, işin inada bindirilmemesi gerektiğini aktardı. Acil çözüm önerilerini paylaşan Yücel, “17 bin köy okulu derhal açılmalıdır. Eğitim fakültesi sayısı ve öğrenci kontenjanı ihtiyaca göre belirlenmeli ve buralarda nitelikli eğitim verilmelidir. Devlette taşeron öğretmen utancına son verilmeli, tüm öğretmenler kadrolu olarak meslek onuruna yakışır şartlarda istihdam edilmelidir. MEB, ivedi bir şekilde 100 bin açık öğretmen kadrosuna atama yapmalıdır” sözlerine yer verdi.

Bozgeyik, “Açlık sınırının altında 90 bin öğretmen çalışıyor”
Cumhurbaşkanının ‘dindar ve kindar nesil yetiştireceğiz’ açıklamasına değinen KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik ise şunları söyledi:
“Eğitimde hem güvencesiz çalıştırma hem dinselleştirme politikalarıyla karşı karşıyayız. Köy okullarının kapatılmasıyla köydeki çocuklarımız tarikatlara, cemaat yurtlarına gönderiliyor. Türkiye’nin kanayan yarası olan bu eğitim sisteminin baştan aşağı yeniden değiştirilmesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin, laik, demokratik, sosyal ve hukuk normlarına doğru yeniden dönüştürülmesi gerekiyor. Bugün Türkiye’de eğitim alanında bir planlamadan söz etmemiz mümkün değil. Bu iktidar tercihini; kadrolu, güvenceli, nitelikli, bilimsel eğitimden yana kullanmadığı için eğitim alanında da açlık sınırının altında 90 bine yakın ücretli öğretmen çalıştırılmaktadır. Özel sektörde de arkadaşlarımız, dershanelerin, özel okulların insafına terk edilerek orada da açlık sınırı altında çalışmaya mahkûm edilmektedir. Sorunun nedeni ne ise ona karşı mücadele etmek gerekiyor, bizce sorunun kaynağı bu iktidar ve onun politikalarıdır. Hem bu iktidara karşı mücadele etmemiz gerekiyor hem de eğitim alanında ortaya çıkarmış olduğu güvencesiz, niteliksiz, dinselleştirmeye yönelik politikalarına karşı mücadele etmemiz gerekiyor.”

Ketenci, “Tek başöğretmen Atatürk’tür”
Eğitim-İş İzmir 3 No’lu Şube Başkanı Sevda Ketenci ise, “Bu sorun için en büyük çözümün 3600 Ek Gösterge olduğunu defalarca belirttik. İktidar, seçim öncesini çalışmalarını yürütürken bir malzeme olarak kullandığı 3600’ü derhal uygulamaya koymalıdır. Öğretmenler odalarında bu yüce mesleği yapan meslektaşlarımızı ayrıştıran ve ötekileştiren kadrolu öğretmen-ücretli öğretmen-sözleşmeli öğretmen uygulamasına derhal son verilmelidir. Bizleri uzman öğretmen başöğretmen diye ayrıştıran bir uygulamaya geçilmeye çalışılıyor. Bu ülkede bir tek başöğretmen vardır o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: