CHP’li Çam, Yıldırım’a Habur’u, Oslo’yu Hatırlattı!

Yıldırım’a “Habur’da seyyar mahkemeleri kuran, Oslo’da terör örgütüyle masaya oturan, çözüm süreci adı altında başkanlık pazarlığı yapan kimdi” diye soran Çam, “Başkanlık sistemine ‘hayır’ diyen, kendilerine muhalif herkesi aynı kefeye koyuyorlar. Toplumda farklı bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Millet asıl bu oyunlarınızın farkında” dedi. 

AKP GEÇMİŞİ NE ÇABUK UNUTTU!

Yıldırım’ın "Ey CHP, ey Atatürk'ün partisi, ey Milli Şef İnönü'nün partisi. Ne hallere düştün? Ülkeyi bölenlerle kol kola görmek yakışır mı Atatürk'ün partisine?” sözlerini hatırlatan CHP’li Çam, “Tek adam diktatörlüğü uğruna, rantı, saltanatı uğruna asıl ülkeyi bölenlerle pazarlık yapan AKP, geçmişi ne çabuk unuttu! Şunu iyi bilin ki biz geçmişte de bugün de çizgimizden, Atatürk ilke ve inkilaplarından, milli egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu ilkesinden, demokrasiden, misak-ı milli sınırlarımızdan asla taviz vermedik, vermeyeceğiz de. Biz bu ülkeyi tek adamlık yönetiminden, padişahlıktan kurtaran şehitlerin torunları olduğumuzu unutmadık. Sizin gibi şeriat naraları atarak geçmişe özenen tek adam iktidarına çalışmadık” diye konuştu. 

FETÖ, PKK VE IŞİD İLE İŞBİRLİĞİ YAPAN SENSİN!

Hükümet Sözcüsünün ‘referandumda evet oyundan sonra bu terör örgütleri hiçbir sesi çıkamayacak hale gelirler’ sözlerini de hatırlatan CHP’li Çam, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun Türkçesi AKP’nin halkı terörle tehdit ettiğidir. 7 Haziran seçim sonuçlarını kabul etmemiş ve terörü tırmandırarak tek parti iktidarında terör çözülür propagandası yapmış ve 1 Kasım seçimlerini bu yöntemle almışlardı. Şimdi aynı yöntemle referandum sürecini yürütmeye çalışıyorlar. Kaostan, şiddetten, kin ve nefretten beslenen AKP, muhalefeti de sindirme politikasıyla hareket ediyor. Ancak herkes şunu çok iyi biliyor ki, bu ülkeyi bölmeye çalışan FETÖ’sü, PKK’sı, IŞİD’i ile zamanında gizli gizli kol kola giren işine gelmeyince ‘terörist’ ilan eden sensin. CHP hiçbir zaman bu terör örgütleriyle işbirliği yapmadı. Bunu bu halk çok iyi biliyor Ey Binali!”