CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, Türkiye’nin önemli bir ihracatçı konumunda olduğu küresel demir-çelik sektöründeki artan rekabeti ve Türk çelikçisini bekleyen tehlikeyi Meclis gündemine taşıdı. Sektör temsilcilerini koruyacak tedbirler ile Türk çelik sektörünün dünya çelik pazarlarındaki payını artırmak ve sektörü küresel düzeyde sürdürülebilir bir rekabet gücüne ulaştırmak amacıyla atılması gereken adımların belirlenmesi için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını öneren Polat, “Dünya çelik sektöründe pazarları kazanmak çok zor, kaybetmek kolay, geri kazanmak neredeyse imkânsız. Sektördeki sorunların ve daralmanın çözümünü akılcı politikalarla ortaya koymalıyız” dedi.SEKTÖR İÇİN TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR
Çelik üretimi ve ihracatındaki daralmaya dikkat çeken Polat, “Türk çelik sektörü, 2021 yılında dünya ortalamasının oldukça üzerinde üretim ve ihracat artışı gerçekleştirdikten sonra 2022 yılında dünya ekonomisindeki daralmadan ve Rusya- Ukrayna savaşının sebep olduğu enerji krizinden oldukça olumsuz etkilendi. Enerji fiyatlarındaki fahiş artış da sektördeki daralmayı hızlandırdı. 2023 yılının Ağustos ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi, geçen yılın aynı ayına göre %2,9 oranında, çelik ürünleri ihracatı ise miktar yönünden %25,4 oranında azalmış durumda. Ocak-Ağustos döneminde, 2022 yılının aynı dönemine kıyasla ihracat, miktar itibariyle %41,8 azalışla 6,4 milyon ton, değer itibariyle ise %49,1 azalışla 5,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Sektör için tehlike çanları çalıyor” diye konuştu. DENGELER DEĞİŞİYOR KAYBEDECEK VAKİT YOK
Dünya pazarına ve çözüm önerilerine de değinen Polat, “Körfez ülkeleri sanayide kalkınma atağına geçti. Özellikle Suudi Arabistan şirketler satın alarak dünyanın en büyük demir-çelik üreticilerinden biri olmaya aday. İran da ihracata yönelik yatırımlar yapıyor. Dünyada dengeler değişiyor ve Türk çelik sektörü bu değişime göre şekil almalı. Devlet destekli ve dampingli ithalattaki artışa son verilmesi, döviz kurlarının piyasa ekonomisi çerçevesinde makul seviyelere getirilmesi ilk adımlar olmalı. Dünya çelik sektöründe pazarları kazanmak çok zor, kaybetmek kolay, geri kazanmak neredeyse imkânsız. Vakit kaybetmeden sektördeki sorunların ve daralmanın çözümünü akılcı politikalarla ortaya koymalıyız” diyerek sözlerini tamamladı.
Çelik üretimi ve ihracatındaki daralmaya dikkat çeken Polat, “Türk çelik sektörü, 2021 yılında dünya ortalamasının oldukça üzerinde üretim ve ihracat artışı gerçekleştirdikten sonra 2022 yılında dünya ekonomisindeki daralmadan ve Rusya- Ukrayna savaşının sebep olduğu enerji krizinden oldukça olumsuz etkilendi. Enerji fiyatlarındaki fahiş artış da sektördeki daralmayı hızlandırdı. 2023 yılının Ağustos ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi, geçen yılın aynı ayına göre %2,9 oranında, çelik ürünleri ihracatı ise miktar yönünden %25,4 oranında azalmış durumda. Ocak-Ağustos döneminde, 2022 yılının aynı dönemine kıyasla ihracat, miktar itibariyle %41,8 azalışla 6,4 milyon ton, değer itibariyle ise %49,1 azalışla 5,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Sektör için tehlike çanları çalıyor” diye konuştu. DENGELER DEĞİŞİYOR KAYBEDECEK VAKİT YOK
Dünya pazarına ve çözüm önerilerine de değinen Polat, “Körfez ülkeleri sanayide kalkınma atağına geçti. Özellikle Suudi Arabistan şirketler satın alarak dünyanın en büyük demir-çelik üreticilerinden biri olmaya aday. İran da ihracata yönelik yatırımlar yapıyor. Dünyada dengeler değişiyor ve Türk çelik sektörü bu değişime göre şekil almalı. Devlet destekli ve dampingli ithalattaki artışa son verilmesi, döviz kurlarının piyasa ekonomisi çerçevesinde makul seviyelere getirilmesi ilk adımlar olmalı. Dünya çelik sektöründe pazarları kazanmak çok zor, kaybetmek kolay, geri kazanmak neredeyse imkânsız. Vakit kaybetmeden sektördeki sorunların ve daralmanın çözümünü akılcı politikalarla ortaya koymalıyız” diyerek sözlerini tamamladı.
