GERÇEK HABERCİ - CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Turuncu TV’de yayınlanan Gerçek Haberci ile Gündem programında Gazeteci Adem Nakçı, Gazeteci Adem Sarıkaya ve Moderatör Pelin Uzun’un sorularını yanıtladı. Gezi Davası ile ilgili verilen karara yönelik açıklamalarda bulunan Sındır, ‘Hükümet istifa’ ‘Hükümeti istemiyorum’ demek müebbet hapis mi gerektirir? Maalesef kendi içinde birçok çelişkileri olan bir dava Hukuku ayaklar altına alanlar yarın o hukukun ayakları altında ezilecekler” dedi.
“AKP rozeti takanlar hâkim ve savcı yapıldı”
15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında görevden alınan hakimlerin yerine atanan hakimlere dikkat çeken Sındır, “Türkiye Cumhuriyeti, anayasada demokratik laik sosyal hukuk devleti olarak tanımlanıyor; ama bir parti devletine dönüştü. Günümüzde bunlardan söz etmenin imkânı yok. Gezi Davası ile ilgili sorularda hemen konuya 15 Temmuz’dan giriyorum. Bu darbe girişimi sonrasında siyasallaşmış yargının içinde FETÖ’cü olduğu bilinen birçok hakin savcı ya kaçtı ya tutuklandı ya da görevden alındılar. Boşalan yerlere atamalar yapıldı. Bu hâkim ve savcıların neredeyse tamamı ya AKP üyesi ya eski adaylıkları olmuş. Ben kamuda görev yapan birisiydim aday olmak istediğimde istifa ettim. Bir yargı mensubu siyasi parti rozetini takarak aday çıkarsa tekrar görevine dönmesinde sakınca görür kanun. Çünkü o artık siyasi kimliğini göstermiştir. Böyle bir kanun varken sen AKP’nin rozetini takanları hâkim ve savcı yaptın. Gezi Davası’ndaki 3 hâkimden birisi bu şekilde. Bir hâkimin gidip mahkemede kürsü alması kolay bir şey değil” ifadelerini kullandı.
“Bu başlı başına bir hukuk garabetidir”
Sındır, Osman Kavala, daha önce beraat edecekken hakkında yapılan bir iddianame ile yeniden içeriye girdiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Sonra casusluktan beraat ediyor sonra Gezi Davası’nda müebbet hapis veriliyor. Diğerleri ise 18 yıl aldı, bu insanların neyi finanse edecek gücü var? 3 hâkimden birisi karşı oy kullanıyor ve delillerin delil niteliği taşımıyor ve ses kayıtlarının delil olarak kullanılmasının yasal olmadığını ifade ediyor. Bu ülkede hukuk devleti mi var yoksa üstünleri hukuku mu? Bu başlı başına bir hukuk garabetidir. Türkiye’de kuvvetler ayrılığından söz etmek mümkün değil, biz bu yüzden tek adam rejimi diyoruz. Bir ülkede yargı bağımsızlığını yitirdiyse, bir hâkim ve savcı karar verirken acaba ben siyasi bir parti liderinin işine gelmeyen işlem yaparsam beni sürerler mi diyorlarsa tarafsızlıktan bahsetmek mümkün değil. Ben muhalefetten bir milletvekili olarak hükümeti sandıkla devirmek istiyorum.”
“İttifak dışında gireceğim anlamını taşımıyor”
DEVA Partisi’nin ‘kendi logom ile seçime gireceğim’ ifadesini değerlendiren Sındır, “İttifak dışında gireceğim anlamını taşımıyor. Seçim pusulasında ittifak çatısı ve partilerin kendi logoları vardı. Mesela geçen seçimlerde Demokrat Parti kendi logosu ile girmedi İYİ Parti’den aday gösterdiler. DEVA’da ben diğer partilerin çatısı altında olmayacağım kendi logom olacak diyor. DEVA Partisi hala 6’lı masada ve değişen bir durum yok. Belki bütün partiler kendi logosu ile girer bunu bilemeyiz” açıklamasını yaptı.
“DEVA’nın kendi adayını çıkartmasını beklemek söz konusu değil”
Şu anda en kıdemli hâkimler arasında AKP rozeti takmış kimse olmadığını söyleyen Sındır, “15 Temmuz’dan sonra avukatlıktan olan AKP rozeti takmış hâkimlerin seçim kurullarında başkan olmalarının önünü açmaya çalışıyorlar. Seçim barajı, biraz göz boyama. Biz Seçim Kanunu’nun bazı maddelerinde aykırılık gördüğümüz içim mahkemeye de gittik. Cumhurbaşkanlığı aday nitelikleri ile ilgili nitelik açıklamaları oldu, bir isim de ortaya çıkacaktır. İktidarın karşısında güçlü bir aday ile çıkılacaktır. DEVA Partisi, Abdullah Gül’ü istemiş midir istememiş midir bilemem. Biz 6 parti ortak belirleyeceğiz, DEVA’nın kendi adayını çıkartmasını beklemek söz konusu değil. Süreç daha emekleme aşamasında.
“Türkiye’nin tarım politikası yok”
Sındır, artan gıda fiyatları ve Türkiye’nin tarımdaki durumuna yönelik açıklamalarda bulunarak “Türkiye’de tarım politikasından bahsetmemiz mümkün değil, böyle bir politika yok çünkü. Politika olsa bir önceki bakan ‘paramız var ki ithal ediyoruz’ demezdi. Bir tarım bakanı bunu hangi yüzle söyleyebiliyor. Üretime ihtiyacımız varken ithalatı güzelleştiren ve üreticiye ‘ne yaparsanız yapın bizim paramız var’ demektir. Tarım, çok riskli bir üretim sektörüdür. Mükemmel bir üretim sezonu geçirirsiniz, hasat öncesi bir dolu yağar ürünler mahvolur, bir anda don olur ürünleriniz heba olur. Trakya dediğimiz bölgenin 2 katı kadar üretim alanımız boş. Üretici büyük oranda tarlasını bırakmış. Lütufkâr bir tavırlar verdiği destekler bile trajikomik. Çiftçi üretimde kalmak istiyor” görüşünü aktardı.
“Türkiye’de bir demografik mühendislik projesi var”
Türkiye’den önemli meselelerinden biri sığınmacılar konusu olduğunu söyleyen Sındır, “7 yılda Suriye doğulu T.C vatandaşı 210 bin kişi var. Afganistan’da doğan ve T.V vatandaşı olan 180 bin kişi var. Türkiye’de bir demografik mühendislik projesi var. Bunu görmek gerekiyor. Irak’ta Suriye’de bir savaş oldu ve buraya sığınmacı olarak geldiler. Bu insanlar sığınmacı ve savaştan kaçtılar. Bu insanlara sorsanız kapılarımızı açıyoruz Türkiye’de mi kalmak Avrupa’ya mı gitmek isterseniz deseniz Avrupa’ya giderler. Avrupa göndermememiz için para veriyorlar. Bu insanlar geçici koruma altında sığınmacılar. Bize sığınan bu insanları kendi ülkelerinde savaş ortadan kalktığında dönmesi gerekir. Bu insanlar vatandaşlık alıyorlar ve oy verecekler. En büyük korkum da Türkiye’de bu meseleyi Suriyeli ve Türk vatandaşları arasında iç savaşa sürükleyecek provokasyon. Bizim ülkemiz üzerindeki en büyük tehdit faşizan ortam” dedi.
“Kendi egemenlik hakkını kendi rızanla Arabistan’a devrettin”
AK Partili Recep Tayyip Erdoğan’ın Arabistan ziyaretine değinen Sındır, Kaşıkçı dosyasının teslim edilmesini eleştirdi. Sındır, “Sen böyle bir dosyayı nasıl teslim edersin. Sen kendi egemenlik hakkını kendi rızanla Arabistan’a devrettin. Arkasından da o ülkeye gidiyorsun. Umre ve Hac ziyaretlerine kendi bütçen varsa gidersin o makbuldür. Umreye gideceksen Cumhurbaşkanlığı sıfatı ile başkasının parası ile gidilir mi?” dedi.
“Büyükşehir tarafından yapılan bir yanlışlık yok”
Sındır, Buca Metrosu’nun mahkeme kararıyla ihalesi iptal edilen bir konu olmadığının altını çizerek ‘’İhaleye katılıp hak iddia eden bir firmanın başvurusuyla alınan bir karar var. Büyükşehir tarafından yapılan bir yanlışlık yok. Sonuç itibariyle bir kaç ay sonra yeniden süreç başlayacak. İzmir’de biz Devlet Demir Yolları’ndan ve Ulaştırma Bakanlığı’ndan neyi bekliyoruz? Halkapınar Otogar Metro, kıllarını kıpırdatmıyorlar. Bu yıl yine yapmayacaklar. Aliağa’dan Bergama’ya olan İZBAN hattı her yıl yatırım programında vardı yapılmıyordu, bu yıl programda bile yok. Ama İstanbul’a metro yapıyoruz diyorsunuz, sanki İstanbul Büyükşehir Belediyesi düşman devlete ait. İnsanı irrite eden şeyler, sen devletin bir bakanısın. Senin devletin bütünlüğünü sağlaman gerekirken yok onlar ‘m’ logosu istiyormuş siz ‘u’ itiyormuşsunuz. Bunlar olmaması gereken şeyler” diye konuştu.
“İzmir’de kendi yağında kavrulmaya çalışan başarılı bir yerel idare var”
İzmir’in gelen bütçeden aldığı payı ve yatırımları değerlendiren Sındır, “Yerel yönetimlere, merkezi hükümetten gelen finans kaynağı nüfusa ve gelişmişlik endeksine göre dağıtılan bir para. Ama zamanında İstanbul’da şurayı ben yapayım bunu ben yapayım diyordu, yük hafifliyordu. İzmir’e geliyorsunuz hiçbir şey yok. İzmir’de kendi yağında kavrulmaya çalışan başarılı bir yerel idare var. Merkezi hükümetten gelen bütün engellemelere rağmen iyi bir başarı yakaladı” ifadelerini kullandı.
CHP’li Sındır’dan ‘gezi’ tepkisi: “Hukuku ayaklar altına alanlar o hukukun ayakları altında ezilecekler”
CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Gezi Davası ile ilgili, “Hukuku ayaklar altına alanlar o hukukun ayakları altında ezilecekler” diye konuştu.
Yayınlanma :
29.04.2022 14:06
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: