CHP’li Yüksel’den Vali Toprak’a sert tepki!

Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciasının
ardından sendikalar bir günlük grev kararı aldı. Binlerce sendika üyesi ve
vatandaşlar Konak’ta yürüyüşe geçerek, şehit olan işçileri anmak istedi. Ancak
polis vatandaşlara tazyikli su, biber gazı ve plastik mermiyle müdahale etti.
CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, bu duruma tepki gösterdi. Yüksel,
yaptığı açıklamada İzmir Valisi Mustafa Toprak ve İzmir Emniyet Müdürü Celal
Uzunkaya’yı istifaya davet etti.

ŞİDDET VE ZULÜM ARTTI

Yüksel, İzmirlilerin barışçıl bir yürüyüş gerçekleştirdiğini
belirterek, “Sendikalar yürüyüşe geçti. Şehit olanların yasını tutmak,
alınmayan önlemleri protesto etmek için bunu yaptılar. Ama önlerine polis set
koyup ‘yürüyemezsiniz, buradan sonrası yasak’ diyorsunuz. Üzerlerine su
sıkıyorsunuz, gaz bombası atıp, plastik mermi sıkıyorsunuz. Bu emri kim veriyor?
Orada bir sendika genel başkanı var. Hedef gözeterek üzerine su sıkılıyor.
Aynısını bana da yaptılar. Bu Vali ve Emniyet Müdürü İzmir’e geldiğinden beri
bu şiddet, zulüm giderek artıyor. Vali, Diyarbakır’daydı. Orada zulüm, şiddet
vardı. Şimdi İzmir’e geldi, burada da zulüm ve şiddet var. O buraya gelmeden
önce burada böyle bir şey yaşanmıyordu. Bu büyük bir vicdansızlıktır. İzmir
hoşgörünün, barışın kentidir. Protestolar, eylemler yapılır ama kimsenin burnu
kanamaz. 1 milyon kişi Gündoğdu Meydanı’na çıkmış ve bir kişinin burnu
kanamadan ayrılmıştır. Bunlar normal yürüyüş yapan, yas tutan insanların
üzerine saldırıyor. Hangi vicdana sığar bu?” dedi.

‘TİTRİNİ KENARA BIRAK
SİYASET YAP’

CHP İzmir Milletvekili Yüksel, İzmir Valisi Toprak’a çağrıda
bulunarak, şunları söyledi:

“İzmir Valisi AKP’nin valisi gibi çalışıyor. Vali’ye
sesleniyorum; çok istiyorsan çıkar o valilik titrini, gel siyaset yap. Başbakan
önüne gelene, ‘cübbeni çıkar, siyaset yap’ diyor. Ben de şimdi bunu Vali’ye
söylüyorum. Ey Vali bu yaptıklarınızın hesabını mutlaka vereceksiniz. Hiçbir
diktatör bu dünyada uzun yaşamamıştır. Elbet bu dönem bitecek. Her gecenin bir
sabahı vardır. Diktatörlerin gidişi öyle normal bir şekilde olmaz. Bu ülkede
bir yas var. İzmir’de bir cadı avı yaşanıyor. Eylemci de poliste provokatörlük
yapmasın. İzmir hoşgörü ve barışın şehridir. Kimse şiddete başvurmasın. Ayağa
kalmış vicdanları gazla, copla, TOMA’yla susturmazsınız. Vali de Emniyet Müdürü
de kendisine gelsin. Kimseyi tutuklamaya çalışmasınlar. Barış içerisinde
acımızı yaşamamıza izin versinler.”

CENAZE TÖRENİNE
KATILDILAR

CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel ve CHP İzmir
Milletvekili Mustafa Moroğlu, maden faciasında hayatını kaybeden Kınıklı
işçilerin Elmadere ve Büyükoba Köyleri’nde düzenlenen cenaze törenine katıldı.
Yüksel ve Moroğlu, her iki Köyde de acılı ailelerin acısını paylaştı, maden
ocağından sağ çıkan işçileri dinledi. İşçiler, madende gerekli güvenlik
önlemlerinin alınmamasından yakınarak, “Ocağa müfettişin geleceği bir hafta
öncesinden haber veriliyor. Ona göre göz boyama işlemleri yapılıyor. Bu
yaşananlar kader değil” diyerek isyan etti.

BU BİR KATLİAM

CHP’li Yüksel, “Bu facia meydana geldikten hemen sonra
bölgeye gittik. Bu olayda hayata veda eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet,
acılı ailelerine başsağlığı diliyorum. Bu dayanılacak bir acı değil. Bir evden
iki kardeşin öldüğü, çocukların öksüz kaldığı bir durum. Büyük bir keder
yaşıyoruz. Cumhuriyet tarihimizin en büyük felaketini yaşıyoruz. Bu bir katliamdır.
Soma’da hayatlarını kaybedenlerin yakınları ile konuştuğumuzda hepsi ağız
birliği yapmış gibi, ‘burada katliam yaşandı’ diyor. Bu iş cinayeti ‘geliyorum’
dedi. Ama kimse bunu duymadı. CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel’in Soma’daki
madenin incelenmesi için verdiği ve benim de altında imzamın bulunduğu
araştırma önergesi AKP milletvekilleri tarafından reddedildi. Bu bir kader
değil. 1948’den beri Almanya’da ölümlü maden kazası yaşanmıyor. Türkiye’de
yılda 70 bin iş kazası yaşanıyor. Bu alanda Avrupa birincisiyiz. Türkiye’de 1.5
milyon iş yeri var. Bu iş yerlerini denetlemeye yetkili olan müfettiş sayısı
sadece 595. Bu önlemlerin alınmadığını herkes söyledi. Bizim soru ve araştırma
önergelerimize yanıt vermediler. ‘Gelin bir komisyon kuralım, inceleyelim’
dediğimizde, bunu sorgulamadan ‘red’ oyu veren AKP milletvekillerinin vicdanı
göçük altındadır. Ama Türkiye’nin vicdanı ayaktadır. Bu bir insanlık suçudur.
Bunun bir daha yaşanmaması için herkes üzerine düşeni yapmalıdır” dedi.