CHP Lideri Gençlere Seslendi

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1. Ulusal Gençlik Akademisi'ne gençlere seslendi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satırbaşları şöyle

Size bir soru sorsam. Atatürkçülük nedir diye. Her biriniz bir şey söylersiniz. Ama tartışılmaz tanımı üretimdir. Üretmeyen ülkenin saygınlık kazanma şansı yoktur.

Bugün bazıları ahkam kesiyor. Çok partili hayata niye erken geçmedik. Hakkari'de sandığı kurulacak okuma yazma bilen yok.

1929'da Millet Mektepleri kuruldu. 1870 Almanya.. Okuma yazma oranı yüzde 80. Osmanlı'da aynı tarihte yüzde 8. Osmanlı'nın niye battığını anlıyoruz değil mi? Osmanlı tüfek üretmilemiş. MKE kurulmuş öyle tüfek yapmaya başlamışız. Kendi denizaltımızı da yapan bir ülkeyiz. Köy Enstitüleri kuruldu.

Ve bozulma başlıyor sonra. Tarih 22 Nisan 1947. ABD Senatosu'nun Marshall planı. 100 milyon dolarlık yardım. Senin uçak yapmana gerek ben vereceğim diyor. Verildi de.

22 Eylül 1947. Merkez Bankası'nın bülteni var. 176 ton altını var. Marshal yardımından sonra 12 Ocak 1952'de 58 milyar dolarlık askeri yardımb başlıyor. Köy Enstitüleri kapatılıyor. IMF ilk niyet mektubu. Ne zaman uyanıyoruz Kıbrıs çıkarmasıyla.

Şimdi bu tarihi bilmeden Cumhuriyet üzerine konuşmak yanlıştır. Etnik kimlik, yaşam tarzı üzerinden ayrım yapılmamıştır. Kuruluşundaki felsefe de budur.

Dört Ayaklı Strateji

Ne yapmalıyız? Neleri yapmalıyız?

Dört ayaklı bir strateji önereceğim.

Birinci ayak; Hukukun üstünlüğü ve demokrasi.

Adalet. En soylu kavramdır. birilerini talimatıyla değil hukukla, vicdanıyla karar veren hakimler olmalı. bir kişi düşüncelerinden ötürü hapse atılmamalı. Bugün içeride olan gazetecilerin hiç biri CHP lehine bir cümle kurmuş değiller. Ama onları savunacağım.

Bir kişi tek milli iradeyi temsil edemez. Başkanlık tartışmaları yapılırken bir kişi "yasama ve yargı ayak bağıdır" diyorsa demokrasiye ihanet ettiğini rahatlıkla düşünebilirsiniz. Benim gibi düşünmeyen yargı.. Olamaz.

İkinci ayak; Üreten Türkiye... Ne üreteceğiz? Katma değeri yüksek ürün üreteceğiz. Peki bunu nasıl yapacağız? Bilinen tek yolu, üniversiteleri bilgi üretmeyen toplumun katma değer üreten ürün üretme şansı yoktur. Üniversitelerin özerkliği olmalı.

Üçüncü ayak; Güçlü bir soyal devlet. Bunu yapabilirsek, gelir dağılımı debngeli olursa artı külkede barış ve isitkrarı sağlamış oluruz.

4. ayağı Sürdürülebilirlik. Bunun temel ayağı ise eğitimde yatar.

Tartışmaktan Sakın Çekinmeyin

Türkiye sizden çok şey bekliyor. Tartışmaktan sakın çekinmeyin. Birbirinizin kimliğine, inancına saygılı olun. Her değer, her farklılık bimiz zenginlik kaynağıdır. Olayları böyle yorumlarsak güzel Türkiye'yi birlikte inşa edebiliriz.

Sizler umudumuzsunuz ama bugünü temel aktörleri sizsiniz. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum.