CHP ve Sosyal Demokrasi (2)

Değerli Dostlar, geçen haftaki yazımı “bugün Avrupa’daki sosyal
demokrat partilerin geldiği ideolojik çizgi onları var eden başlangıç
ideolojisi ile ne kadar örtüşüyor ona da bakmak lazım”
diyerek, devamı haftaya diye bitirmiştim.

Sosyal
Demokrasinin tarihi gelişim sürecinden söz edebilmek için hiç kuşkusuz önce Karl
Kautsky’ i saygı ile anmak gerekmektedir.

Engels
tarafından “ince bir ustalığın
eseri olarak” diye tarif edilmiş 1891 Erfurt programının ilkeler
bölümünü yazan Kautsky için Deniz Kavukçuoğlu, Sosyal Demokraside
Temel Eğilimler kitabında;  “Marksist
kuramın Almanya somutundaki siyasi örgütlenme pratiğinin eyleme
geçirilmesinde, bir parti düşünürü olarak, kitlelerin anlayabileceği dilde
kaleme almış olduğu sayısız makalesi ve üstün yöneticilik becerisiyle,
sosyalizmin kuramını pratikle birleştirmiş bir önder olan August Bebel’in önemi
neyse, Karl Marks ve Fredirich Engels’in düşüncelerinin bir parti
programına dönüştürülmesinde Karl Kautsky’nin önemi odur” diye
yazmıştır.

Ülkemizin
siyasi tarihinde hem kuramcı hem de bir siyasetçi
olarak iz bırakan önemli Sosyal Demokrat lider İsmail Cem ise;
Sosyal Demokrasi nedir? ne değildir isimli kitabında; Kautsky
için “Sosyal Demokrat anlayışın gelişimine stratejik katkı getirmiş, 20.
yy başlarındaki Alman Sosyal demokrat Partisi’ nin ve 2nci Enternasyonal’in
büyük ismi, teorik sağlamlığı ve mantığının tutarlılığı ile kendini
kabul ettirmişti ” diyerek övgü ile söz etmektedir.

Hiç
kuşkusuz ki Kautsky’in önemi sadece yaşadığı dönemle sınırlı değildir
ve olmamıştır.

Şiddeti
hiçbir zaman iktidar hedefinin aracı olarak görmeyen ve tüm yaşamı boyunca
Marksist kuramın kararlı bir savunucusu olmuş Kautsky; Alman
Sosyal Demokrat Partisi dışında Avrupa’da ki tüm Sosyal Demokrat Partileri de
sarsıcı biçimde etkilemiştir.

Hiç
hak etmediği “döneklik” ile Lenin tarafından
yaftalanması fikirlerinin ülkemiz Marksistlerince yeterince tartışılamamasına
ve değerlendirilmemesine yol açmıştır.

Bugün,
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Cape Town şehrinde toplanan Sosyalist
Enternasyal’in 24 ncü kongresinde başkan yardımcılığına adaylığını koyan Sayın
Kemal Kılıçdaroğlu, Sosyalist Enternasyonal’in köklerinde Marks, Engels,
Kautsky, Bebel, Bernstein, Liebneckt ve Luxemburg gibi liderlerin ve kuramcıların
izleri olduğunu elbette iyi bilmektedir.

Değişimin, insanların ve toplumların hayatlarındaki kaçınılamaz
sonuçlarından kimse vareste değildir. Diyalektiğin o müthiş yasası işler ve her
şey değişir.

Alman
Sosyal Demokrat Partisi, İngiliz İşçi Partisi, İsveç
Sosyal Demokrat Partisi ve diğerleri değiştiler. Kuruluş programlarından
vazgeçerek kaç kez programlarını, stratejilerini değiştirip yenilendiler.

 Teknolojik ve toplumsal ilerlemenin yarattığı fırsatları ve paradigmaları kendi fıtratlarındaki özü unutmadan
içselleştirmeyi başardılar.

İşçi sınıfı partisi olmaktan
vazgeçtiler ama işçi partisi olmaktan vazgeçmediler.

Bugün
Sosyal Demokrat Partilerin en belirgin ortak özelliği onların birer “halk” partisi olmalarıdır.

Siyasi
mücadele stratejilerinin içinde toplumsal uzlaşma önemli bir yer tutar.

Kautsky; işçi sınıfının toplumun çoğunluğunu kazanarak iktidar olacağını ve
bunun için şiddet ve genel ayaklanma değil, genel oy ve seçimleri en önemli
araçlar olarak görmüştür.

Kautsky’nin bu fikirleri günümüz Sosyal Demokrat partileri için hala ayırt edici ve vazgeçilemez ilkelerdir.

Genel
ayaklanma ve şiddet ile iktidarın alınması fikrine karşı tutumları
Sosyalistlerin turnusol kâğıdıdır. Tarihsel anlamda Komünistlerle uzlaşmaz
çelişki burada başlar.

İkincisini yazdığım CHP
ve Sosyal Demokrasi başlıklı yazılarımla Sosyal demokrat bir parti
olabilmek için Sosyal Demokrat külliyatı yaratmak gerektiğini vurgulamak
istiyorum.

Ben
yazılarımla bu ihtiyacı adres göstereceğim. İşaret
fişeği atacağım. Bu külliyatın oluşturulması için topyekûn bir çabaya ve ortak
çalışmaya ihtiyaç vardır.

Sosyal
Demokrat akademisyenlerin, uzmanların,
siyasetçilerin ve aydınların üzerindeki görev büyüktür.

Mademki
“armuttan elm ” çıkaracağız işimiz epeyce
zor.

CHP,
Sosyal Demokrat külliyata katkıda bulunmak adına
Phoenix yayınlarına beş adet kitap bastırdı bile. Tüm dostlarıma tavsiye
ediyorum.

 Siyasetin Öncelliği                                                                      
Sheri Berman

İktidarda Sosyal Demokrasi                                         
Wolfgang Merkel

Küresel
Güney'de Sosyal Demokrasi                         
Richard Sandbrook

Sosyal
Demokrasi Dönemi                                            
Sheri Berman

Kapitalizm
ve Sosyal Demokrasi                                 
Adam Przeworski

 

Değişmek için değişmeyi istemek ve buna hazır olmak önemli. Değişimin
alt yapısının teorik birikimle doldurulması kritik önemdedir.

Teori
yoksa Parti pusulasız gemiden farksızdır.

Büyük
sorunları olan bir ülkenin Sosyal Demokratlarının, sağlam
bir teorik zemin oluşturmadan bu sorunları çözebilme ihtimalleri zayıftır.