Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) kongre süreci devam ediyor. Bu kapsamda CHP Genel Merkezi tarafından alınan kararla saha çalışmaları başladı. İzmir’de harekete geçen Ana Muhalefet Partisi, 13 milletvekiliyle sahaya çıkacak. Aydın’ın ardından İzmir’de de gerçekleştirilecek çalışmada heyet, Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, Antalya Milletvekili Aliye Coşar, Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu, Mersin Milletvekili Talat Dinçer, Aydın Milletvekili Evrim Karakoz, Antalya Milletvekili Sururi Çorabatır, Muğla Milletvekili Gizem Özcan, Antalya Milletvekili Aykut Kaya, Muğla Milletvekili Süreyya Öneş Derici, Antalya Milletvekili Mustafa Erdem , Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, İzmir Milletvekili Ednan Arslan ve İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen’den oluşacak.
BORNOVA’DAN ÖDEMİŞ’E YOĞUN MESAİ
Saha çalışmalarına katılan vekiller, İzmir’in Bornova, Kemalpaşa, Karşıyaka, Menderes Buca, Karabağlar, Foça, Dikili, Bergama, Çeşme, Seferihisar, Urla, Bayındır, Tire ve Ödemiş ilçelerinde; yurttaşlar, STK’lar ve iş dünyası ile bir araya gelecek.
AÇIK HUKUKSUZLUKLAR YAŞANDI
Konuyla ilgili olarak CHP İzmir İl Başkanlığı’nda basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamayı okuyan CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, “Bugün İl Başkanımızın da yanımızda olmasını isterdik ama maalesef bu sürecin bir parçası olarak birçok bürokrat arkadaşımızla birlikte iktidar tarafından tutsak edilmiş durumda. Günümüz Türkiye’sinde adalet sadece bir kesim için işlemekte ve yargı eliyle siyasete yön verilmek istenmektedir. Yaşanan bu sürecin ne adaletle ne hukukla ne de vicdanla bağdaşır bir tarafı kalmamıştır” dedi. Uzun, konuşmasına şöyle devam etti:
“İBB soruşturması adı altında başlatılan ve yürütülen, İzmir de dahil birçok ilde siyasi saiklerle devam ettirilen bu darbe sürecinde açık hukuksuzluklar yaşanmış, yaşanmaya da devam etmektedir. Masumiyet karinesi, adil yargılanma hakkı ve seçme-seçilme hakkı gasp edilmiştir. Gizli tanık ifadeleri, delilsiz suçlamalar ve siyasi talimatlarla yürütülen bu dava ve davalar, milletin iradesine açık bir darbe haline gelmiştir. Katillerin, baronların, azılı suçluların davetle ifadesi alınırken toplum tarafından sevilen ve göreve getirilen Başta Sayın Ekrem İmamoğlu olmak üzere birçok belediye başkanımız, kıymetli bürokratımız ve parti örgütümüzün yöneticileri adeta düşman hukuku uygulanarak şafak operasyonları ile evlerinden alınmış, Holywood prodüksiyonlarını aratmayan gözaltı videoları çekilerek yandaş kanallara servis edilmiş ve tutuklanarak cezaevine konulmuşlardır.”
DARBENİN TEMELİ BAŞTAN ÇÖKMÜŞTÜR
Yaşananların bir darbe olduğunu vurgulayan Uzun, suçlamaların asılsız ve dosyaların da delilsiz olduğunu ifade etti. Uzun, açıklamasının devamında şunları söyledi:
“Yapılan bu darbenin temeli baştan çökmüştür. Suçlamalar asılsız, dosyalar delilsiz ve sözde deliller ise yalandan öteye geçememektedir. Sayamayacağım onlarca yalanla dosya doldurmaya çalışan, baktılar olmuyor delilden suça gidemeyince suç uydurup delil yaratmaya çalıştıkları bir sürecin içinde Türkiye’yi felakete götürmeye kararlı olan bir iktidarla karşı karşıyayız. Son seçimlerde ağır yenilgi alan iktidar, halkın gözünden ve gönlünden düştükçe baskıyı ve demokrasi dışı uygulamaları artırarak ayakta kalmaya çalışmaktadır. Yapılanın adını koymak gerekirse içinden geçtiğimiz günlerin tam adı ‘siyasi darbe günleri’dir. 19 Mart 2025’te iktidarın başlattığı bu siyasi darbe, yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi’ne ya da Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu’na değil, doğrudan halkın iradesine yapılmıştır. Bu darbeci anlayışa karşı, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel öncülüğünde demokrasi, adalet ve halkın iradesi için yürütülen mücadele bugün her alanda daha da büyüyerek sürmektedir. 23 Mart 2025’te 15,5 milyon yurttaşımızın katılımıyla gerçekleştirdiğimiz ön seçimle en demokratik ve katılımcı yöntemle belirlenen Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu, iktidarın hukuksuzluklarla yürüttüğü kumpaslara rağmen bedenen tutsak edilse de siyaseti ve düşünceleri tutsak edilememiştir. Adayımız vizyonu, duruşu ve kararlılığıyla, Türkiye’yi özgür, adil, demokratik ve müreffeh bir geleceğe taşımak için zindanda dahi çalışmaya devam etmektedir.”
ARTIK SONA YAKLAŞTIK
Uzun, CHP’nin iktidar yolculuğuna kararlı bir şekilde devam ettiğini belirterek şöyle konuştu:
“Genel Başkanımız, Örgütümüz, Partimizin tüm kurul ve kurumları ve adayımız da kararlı bir şekilde iktidar yolculuğuna devam etmektedir. Bu kararlılık sadece Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı Adaylığı veya CHP’nin iktidar yürüyüşüyle sınırlı değil, halkımızın Türkiye’deki iktidarı değiştirme iradesinin gerçekleşmesini sağlayacak adımların atılmasına dairdir.
Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisimiz, Türkiye İttifakı’nın tüm bileşenlerinin katkısıyla, yalnızca CHP’nin değil, farklı siyasi görüşten milyonların ortak iradesini yansıtacak bir merkez olarak faaliyet göstermektedir. İktidar yolculuğumuzda temel hedefimiz; halkı kapsayan bir siyaset anlayışını büyütmek ve iktidar vizyonumuzu somut politikalarla hayata geçirmektir. Katkı vermek isteyen herkes Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi çalışmalarının doğal parçasıdır. Partimiz, bir yandan mitingler ve eylemlerle darbeci zihniyete karşı demokrasi mücadelesini sürdürürken, diğer yandan Türkiye’yi içinde bulunduğu krizlerden çıkaracak iktidar programını hazırlamaktadır. Ekonomi, demokrasi, eğitim, sağlık, tarım, dış politika, savunma politikaları, kültür, kadın ve gençlik politikaları başta olmak üzere her alanda çözüm önerilerimizi halkımız ve toplumsal paydaşlarımızla paylaşarak, en katılımcı yöntemlerle hükümet programımızı şekillendiriyoruz.
4 Eylül 2024 tarihinde başlayan parti programı hazırlıklarımızda ise artık sona yaklaştık. Partimiz; Türkiye’nin ihtiyaçlarına uygun, dertlere derman olacak, çağdaş, bilimsel, halkımızı önceleyen ve ayakları yere basan parti programına son şeklini vermek üzere. Burada bulunmamızın ve yapacağımız ziyaret ve toplantıların asıl amaçlarından biri de bu.”
ELBETTE BUGÜNLER GEÇECEK
Son olarak ülkenin içinde bulunduğu duruma da değinen Uzun, söz konusu iktidarı mevcut yönetimden devralacaklarını belirttiği açıklamasını şöyle noktaladı:
“Halkımız ve uzman kadrolarımızla birlikte hazırlayacağımız bu program 86 milyon yurttaşımıza nefes aldıracak, adaleti sağlayacak ve yüzleri güldürecek bir program olacak buna emin olabilirsiniz. Çünkü ülkemizin güzel insanlarının çektiği çileye son vermek bu ülkeye yeniden mutluluğu getirmek üzere yola çıktık ve mutlaka başaracağız. 19 Mart darbesi yalnızca demokrasiye değil, ekonomiye de ağır bir darbe indirmiştir. Bu süreçte, enflasyon beklentileri yükselmiş, on milyarlarca dolar yabancı sermaye Türkiye’yi terk etmiş! Oluşan 6 Trilyon TL lik kayıp her bir yurttaşımızın cebinden 70 bin TL çıkmasına neden olmuştur. Oluşan bu yükün neredeyse tamamı düşük gelirli milyonlarca insanımızın, işçinin, esnafın, çiftçinin ve emeklilerimizin sırtına yüklendi. Elbette bu günler geçecek. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler; demokrasiyi, adaleti ve halkın iradesini savunmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu ile birlikte, Türkiye’yi özgür, adil, güçlü ve demokratik bir geleceğe taşımak için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. 20. Yüzyılda uçak üreten Türkiye’yi 21 yüzyılda Market Stantlarında Cumhur Reyonu açarak mercimek satan Türkiye konumuna düşürenlerden bu iktidarı devralacağız. Genç Cumhuriyetin ve o güzel insanların dişiyle tırnağıyla kurdukları fabrikaları tek tek satanlardan bu iktidarı devralacağız. Halkımızın egemenlik hakkına kastedenlerden, onları açlığa mahkum edenlerden, yandaşı zenginliğe, emekliyi yoksulluğa boğanlardan bu iktidarı devralacağız. Demokrasiyi araç olarak görenlerden, milli iradeye saygı duymayan ve anayasa sadakat yeminini bozanlardan bu iktidarı devralacağız. Halkımız için alacağız, doğamız için alacağız, doğayı paylaştığımız tüm canlılar için alacağız, zeytinimiz, ormanlarımız, akarsularımız için alacağız. Biz haklıyız, biz kazanacağız, Türkiye kazanacak.”
Yorumlar
Kalan Karakter: