GÜLPERİ TİBİN/ GERÇEK HABERCİ - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, Ankara'da "TRT'ye çıkıyorum" başlığıyla başlattığı eylemine İzmir'de devam etti. Akdoğan'ın TRT İzmir Müdürlüğü önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasına CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç, ilçe belediye başkanları, il örgütü ve partililer katılım gösterdi. Açıklamada, İstanbul Büyülşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olan, İBB'ye yönelik soruşturmalar kapsamında tutukluluğu devam eden Ekrem İmamoğlu'nun duruşmalarının TRT'de yayınlanması yönünde çağrıda bulunuldu. Ayrıca iktidar yakınlığı nedeniyle TRT'ye yönelik eleştirilerde bulunuldu. Eylemde basın açıklaması gerçekleştiren Akdoğan, "Bugün stüdyomuzu İzmir’e kurduk. Çıkmak için fırsat bulamayacağımız TRT İzmir’in önündeyiz" dedi.
AKP İL BAŞKANLIĞI'NDAN FARKI KALMADI
Akdoğan, TRT'ye çıkacağı yönündeki paylaşımın gereğinden fazla ilgi gördüğünü belirtti. TRT eylemlerinin amacını da anlatan Akdoğan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"TRT’ye çıkacağım paylaşımının gereğinden fazla ilgi gördü çünkü nasıl olur da ‘CHP’li vekil TRT’ye çıkar’ diye düşünüldü. Hemen ‘Ne diyor bu vekil?’ diye TRT’ye soru sorulduğunu öğrendim. Sonra Ankara’daki TRT Genel Müdürlüğü önüne gittim, bugün kurduğumuz gibi bir stüdyo kurduk, 55 dakikalık program yaptım. Ardından İstanbul’daki TRT’nin önüne gittik, tıpkı bugünkü gibi bir eylem gerçekleştirdik. Üçüncü durağımız da İzmir oldu. Türkiye genelinde TRT’nin bulunduğu diğer illerde de bu eylemlerimizi gerçekleştireceğiz. Bu TRT eylemlerinin iki amacı var, TRT iktidarın borazanıdır. Arkamızda bulunan TRT’nin AKP İzmir İl Başkanlığı’ndan farkı kalmamıştır. TRT son 20 yıldır büyük bir haksızlığa ev sahipliği yapıyor, giderayak AKP iktidarının sonuna geldiğimiz günlerde bari bir işi düzgün yapsın istiyoruz. İmamoğlu ve İBB davası TRT’den canlı yayınlansın. Biz bugün buraya TRT’nin tepesine vurmaya geldik. Kamu yayıncılığını bırakan TRT ‘padişahım çok yaşacılık’ yapıyor saray yalancılığı yapıyor, iktidar yalakalığı yapıyor. Bu çok açık, lafı dolandırmaya gerek yok."
LİYAKATLİ KADRO SÜRGÜN EDİLDİ
TRT'ye çağrıda bulunan Akdoğan, "Ben bir çağrı da İzmir’den yapacağım. Ey TRT çok yüksek teknolojiye sahip olduğunu, HD yayınlar yapıtını ve dünyaya ulaştığını söylüyorsun. TRT’nin yayını HD ama içi boşaldı bitti. Gerekirse siyah beyaz yayın yap TRT, onurlu yaşa" dedi. Akdoğan, açıklamasına şöyle devam etti: "TRT’de liyakatli çok kadro maalesef sürgün edildi, başına da televizyon seyretmek haricinde televizyonculukla alakası olmayan bir isim getirildi. TRT’nin başına televizyon izlemek dışında başka becerisi olmayan biri getirildi de bu kişi ne yaptı? TRT’nin yetersiz kadroları son 20 yılda 500 katrilyon yani 12 milyar dolar paramızı harcadılar. Bu ne demek? İzmir deprem gerçeği ile yüz yüzeyken 750 bin nüfusa sıfırdan ev yapmak demek. Biz bu parayı TRT'nin başındaki beceriksizlerin kullanımına vermeseydik dirençli kentler yapabilirdik."
YAPARLAR AMA UTANMAZLAR
Alınan ürünlerden TRT’ye pay verildiğini hatırlatan Akdoğan, şunları söyledi: "TRT’nin yüzde 70’i sizin verdiğiniz paylardan ama geri kalanı da sizin paranız. Sizin paranızla dönen kurumlar TRT’ye reklam veriyor. Bu paralarla da propaganda yapılıyor. İzmir, TRT’nin en az izlendiği illerden biri, bu nedenle İzmir’i bir tebrik edelim. Siz az takip ettiğiniz için ben size hizmet yaptım. Son 24 saatte TRT’nin verdiği haberleri okuyorum. Kaliforniya’da yollar karla kapandı, Havai’de yanardağ lav püskürttü, Arjantin’de AVM’yi su bastı, Kazakistan’da bir sürücü aracıyla yıl başı ağacını devrildi, Bursa’da tamir edilen araca başka bir ara. Çarpı, Yakutistan’da sıcaklık eksi 25 derece, Malatya’da bir araç dönerciye girdi, Adana’da manevra yapan otomobil diğer araca çarptı, Azerbaycan’da TRT’ye ödül verildi ve çok önemli bir haber Bolu’da karaca ayı kurt ve geyik görüntülendi. Benim doğru söyleyip söylemediğimi TRT biliyor da bize gönül vermeyen yurttaşlarımız teyit etmek isterse TRT’nin sosyal medyasına girsin baksın. Bu haberler bizim 500 katrilyonumuzla yapıldı. Ama ete gelen zammı, kira gelirleri artmış, çocuk bakım hizmetleri yüzde bin 96 zamlanmış, ilacını içemediği için cezaevinde acılar içinde kıvranan Tayfun Kahraman’ı, kanser olduğu için 25 kilo veren cezaevindeki Murat Çalık’ı gözdağı verilen gazetecilerden, asgari ücretin erimesini TRT vermemiş. TRT’ye bazı önerilerimiz var. Mesela ekmeğe zam geldiğinde ‘iktidarımız obozite ile ne kadar güzel mücadele ediyor’ diye haber yapabilir. İşsizlik açıklandığında ‘ne yüzde 65 çalışma oranı var’ diye haber yapabilir. Bunları yaparlar ama utanmazlar. TRT’ye AKP’li siyasetçiler, akademisyenler, sendikacılar, gazeteciler çıkıyor. Biz CHP olarak paramızla dahi TRT’ye reklam veremiyoruz. Bunlar çzigi film kanallarını bile propagandan aracı olarak kullanıyorlar."
İMAMOĞLU İDDİANAMESİNİN SAVCISI ERDOĞAN'DIR
Ayrıca İmamoğlu'nun yargılandığı davaya ilişkin iddianamenin savcısının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu iddia eden Akdoğan, konuşmasını şöyle noktaladı:
"İmamoğlu’nun iddianamesinin savcısı Erdoğan’dır. Bu iddianame adliyede değil sarayda hazırlanmıştır. Seçimle iş başına gelmiş kişilerin yargılamaları TRT başka olmak üzere televizyonda canlı yayınlansın. Neden? Çünkü bu artık kamuyu doğrudan ilgilendiren bir dava. Yol arkadaşlarımıza ve haklı davamıza güveniyoruz."
TRT DE BİR İŞE YARASIN
“TRT’de bu davayı canlı yayınlayacak yürek var mı?” diye soran Akdoğan’da yurttaşlar “Yok” ifadeleri ile yanıt verdi. Akdoğan, “Yol arkadaşlarımız tenziple hemen tahliye edilmeli ve çıkacak bir kanun ile bu davalar canlı yayınlanmalı. Biz Özgür Özel’in arkadaşlarımızın arkasında nasıl dimdik durduğunu biliyoruz. Biraz yüreğiniz varsa bu yasaya destek olun TRT’de 23 yılın sonunda bir işe yarasın" dedi.
GÜÇ: DAVA TRT'DE CANLI YAYINLANSIN
Eylemde açıklamalarda bulunan CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç, İmamoğlu'nun yargılandığı davanın TRT'de canlı yayınlanması yönünde çağrıda bulundu. Güç, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün burada bir kişiyi, bir partiyi ya da bir siyasi görüşü savunmak için değil; ülkemizin vicdanını ve milletimizin sağduyusunu savunmak için konuşuyorum. Bugün burada bir siyasi polemiği konuşmuyor, demokrasinin en temel ilkesini savunuyoruz. Bugün, milletimizin iradesine sahip çıkma kararlılığımızı yüksek sesle ve açık yüreklilikle dile getiriyoruz. Çünkü adalet, hiçbir partinin meselesi değildir. Adalet, 83 milyon yurttaşın ortak nefesidir. Biz diyoruz ki; çok açık ve çok net, Bu dava TRT’den canlı yayınlansın. Herkes görsün. Herkes duysun. Herkes kendi vicdanında karar versin. Gizlenecek bir şey yoksa, kaçınılacak bir soru yoksa, şeffaflıktan neden çekinilsin?" 2019 SEÇİMLERİNİ HATIRLATTI
İmmaoğlu'nun İstanbul Belediye Başkanı seçildiği 31 Mart 2019 seçimlerinş hatırlatan Güç, vatandaşa çağrıda bulundu. Güç, İmamoğlu'nun yaşadığı durumun bir parti meselesi değil adalet meselesi olduğunu ifade ettiği açıklamasında şunları söyledi:
"Hepimiz çok iyi hatırlıyoruz. 31 Mart 2019’da İstanbul’da sandık kuruldu. Yaklaşık 9 milyon yurttaşımız oy kullandı ve Ekrem İmamoğlu, 13 bin 729 oy farkıyla seçimi kazandı. Bu sonuç, milletin iradesiydi. Ancak bu irade tartışmaya açıldı. Seçim iptal edildi. Milletimizin zihnine, yüreğine, vicdanına şu soru düşürüldü; 'Benim oyum değersiz mi?' Adalet duygusu zedelendi. Ama bu millet sessiz kalmadı. Sandığa bir kez daha vicdanı ve yüreğiyle gitti ve 23 Haziran 2019’da bu kez 777 bin 581 oy farkıyla çok daha güçlü bir irade ortaya koydu. Bu yalnızca bir seçim sonucu değildi. Bu bir uyarıydı. Bir itirazdı. Bir demokrasi dersiydi. Millet o gün şunu söyledi; 'İrademi yok sayamazsın. Oyumu değersizleştiremezsin. Sandıkta alamadığın meşruiyeti başka yollarla tesis edemezsin.' Bugün maalesef görüyoruz ki, milletin verdiği bu açık mesajdan gerekli dersler çıkarılmamıştır. Eğer o gün bu irade doğru okunmuş olsaydı, bugün hâlâ aynı tartışmaları yapıyor olmazdık. Bakın; bu mesele yalnızca CHP seçmeninin meselesi değildir. Bu, sağcının da meselesidir. Solcunun da meselesidir. 'Siyasetle ilgilenmiyorum' diyen milyonların da meselesidir. Çünkü mesele bir isim meselesi değildir. Mesele, 'Yarın aynı şey bana da yapılır mı?' duygusudur. Bugün bir belediye başkanı, yarın bir esnaf, yarın bir çiftçi, yarın bir öğretmen… Adalet terazisi bir kez şaşarsa, hiç kimse kendini güvende hissedemez."
HAKLI OLAN ŞEFFAFLIKTAN KORKMAZ
Güç, konuşmasını şöyle noktaladı:
"Siyasi rekabet, adil olduğu sürece kıymetlidir. Ama rekabet haksızlıkla yürütülüyorsa; o artık siyaset değil, milletin iradesine müdahaledir. Bizim itirazımız tam olarak budur. Eğer bu ülke bir hukuk devleti ise eğer yargı gerçekten bağımsızsa, o zaman en güçlü ilaç şeffaflıktır. TRT, 83 milyon yurttaşın vergileriyle yayın yapmaktadır. O ekranlar bir partinin değil, milletindir. Öyleyse bu dava, kapalı kapılar ardında değil; milletin ekranında, milletin gözü önünde görülmelidir. Bizim korkumuz yok. Bizim saklayacak hiçbir şeyimiz yok.Bizim talebimiz çok açık; Hak, hukuk ve adalet. Buradan herkese sesleniyorum; CHP’ye oy vermiş olabilirsiniz, başka bir partiye oy vermiş olabilirsiniz, hiç oy vermemiş de olabilirsiniz. Ama eğer içinizde hâlâ, 'Bu ülkede adalet herkese lazımdır' duygusu varsa, gelin bu çağrının yanında durun. Çünkü bugün susarsak, yarın konuşacak sözümüz kalmaz. Ekrem İmamoğlu davası TRT’den canlı yayınlansın. Haklı olan şeffaflıktan korkmaz. Millet gerçeği görsün. korkmayın, yılmayın, umutsuzluğa kapılmayın. Unutmayın ki gecenin en karanlık anı, aydınlığa en yakın andır."
Yorumlar
Kalan Karakter: