CHP'Lİ HALUK KOÇ 85 KİŞİLİK TORPİL LİSTESİNİ AÇIKLADI
Yayınlanma :
07.12.2014 13:04


CHP Genel Başkan
Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, yoksulluk baş planda olmak üzere en
büyük sorunun işsizlik olduğunu, Türkiye'nin son yıllarda ekonomide yeterli
büyümeyi sağlayamadığını kaydetti. Koç, AK Parti iktidarının, kamuya personel
seçmeyi kadük ettiğini, hakkaniyeti çiğnediğini, siyasi himayenin devlet memuru
olma noktasına getirdiğini savundu.CHP Sözcüsü Prof. Dr. Haluk Koç kamuda
sınavsız köşe kapan torpillilere dikkat çekti ve “Atanamadığı için intihar eden
20 öğretmenin hesabı AKP’den sorulacak” dedi.
Haluk Koç’un yaptığı
yazılı açıklama şöyle;
“KPSS’ye girip
başarı elde edip atanamayan 20 gencimiz intihar ediyor. Bu intihar eden 20 gencimizin
yerine, AKP yakınları hülle yapılarak sınavsız kadroya alınıyor. KPSS sınavında
başarı elde edip atanamayan, atanmayan 20 intihar eden gencimizin katili bu
uygulamayı yapanlardır. Nasıl rahat yatabiliyorsunuz siz? 1100 odalı değil 5500
odalı sarayın olsa ne olacak? Nasıl rahat yatabiliyorsun sen? 20 genç kara
toprakta. Hak elde ediyorlar hakları verilmediği için”
“Devlet adına
denetleme yapan kurulun başkanının yakınları da torpille sınavsız kadroya
alınmış. Kim kimi denetliyor? Kediye ciğer emanet edilmiş.”
“Bir toplum böyle çürür.
Bir toplum içten içe hukuksuzlukla çürür, adaletsizlikle çürür, güvensizlikle
çürür.”
Genel Başkan
yardımcısı Koç, AKP iktidarı döneminde kamu personeli seçme sınavının nasıl
kadük edildiğini, hakkaniyetin nasıl çiğnendiğini, kayırmanın ve siyasi himayenin
devlet memuru olma noktasında nasıl hayata taşındığını acı örnekleriyle
açıkladı.
-“Saray dalkavuksuz,
siyasette yalakasız olmaz denilir. Tersine de çevirebilirsiniz. Saray
yalakasız, siyasette dalkavuksuz olmaz diyebilirsiniz. Çünkü,
AKP eş, dost ve birinci halkada, kendi yakınlarını ön plana alarak, kendi
yandaşlarına kadro ulufesi dağıtmayı kendisine görev bilmiş durumda”
“Son 12 yılda KPSS
sınavına giren kişi sayısı 20 milyona yakın. Devlet memuru olarak atanan ise
610 bin kişi. Bunun 375 bini öğretmen. Yani, devlette hak ederek bir kadroya
girme şansını bu sınavlara bağlayan %97 yurttaşımız hayal kırıklığı
yaşıyor, %97 boşta.”
-“Devlet memuru
olarak atananların 375 bininin öğretmen olduğu gözönüne alındığında sınavlara
girenlerin ancak %1,5’u devlette kamu görevlisi olarak atanıyor. Yani, binlerce
gencin iş umutları başka bir bahara kalıyor, ya da bir AKP yetkilisinin,
şuandaki devlet partisinin bir kartvizit tavsiyesine kalıyor”
“KPSS’yi kazanamayan
torpilliler valilik özel kalem kadrolarında bir iki gün kaldıktan sonra derhal
başka bir yere atlatıldılar, geçirildiler, daha organize işlere girmeye
başladılar. Organize işler sadece bir Türk filminin adı değil. AKP’nin siyaset
karnesinin de adı.”
“Maaşlarını az
bulanlar atladıkları yerlerde iyi maaş alabilecekleri bir takım üst kurullara
zıplatıldılar. Buralar Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı. EPDK, Yurtdışı
Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı, Yurtkur ve TRT tam bir çiftlik”
“Hep söylüyorlar ya,
AKP çalıyor ama iş de yapıyor diye. Bakın hem çalmışlar, hem de iş yapmışlar
ama Nalıncı keseri gibi. Bu bir vicdan sorunudur, bu bir ahlak sorunudur. Bu,
gerçekten inançlı bir insanın yüreğinin kaldırmayacağı, hukuka saygılı bir
yurttaşın kabul edemeyeceği bir durumdur. Ben bunu atanamayan yüz binlerce
öğretmen adayına, onların ailelerine, intihar eden KPSS’de hak kazanıp
atanamayan 20 gencimize, ailesine, atama bekleyen binlerce ziraat mühendisine,
harita mühendisine, tıbbi sekretere, sağlık teknisyenine söylüyorum. Bunların
hakları duracak AKP zevatının yakınları hülle yoluyla devletin ballı maaşlı
kadrolarına sınavsız bu şekilde yükselecekler. Takdir milletin”
“Yoğun bir Ankara
programı uyguluyoruz. Ankara’nın dış ilçeleri bütün merkezleri ve bütün köylerini
ziyaret ediyoruz. Şunu gözlemledim diyebilirim. Yoksulluk ön planda ve en önemli sorunlardan bir tanesi işsizlik.”
Genel Başkan
yardımcısı ve CHP Sözcüsü Prof. Dr. Haluk Koç CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği
basın toplantısında kamuda sınavsız köşe kapan torpillilere dikkat çekti ve
“Atanamadığı için intihar eden 20 öğretmenin hesabı AKP’den
sorulacak” dedikten sonra şunları söyledi;
Günaydın değerli arkadaşlarım. Bir Pazar günü durdu durdu bu
iş nereden çıktı diyeceksiniz. Hafta çok yoğun geçti. Cumhuriyet Halk Partisi
Sayın Genel Başkanının da dün tarım politikaları konusunda düzenlediği
toplantıda vereceği mesajlar önemliydi. Onun için çok önemli bir konuyu
irdelemeyi ancak bugüne bıraktık.
Yoğun bir parti denetmenliği görevi çerçevesinde yoğun bir
Ankara programı uyguluyoruz. Ankara’nın dış ilçeleri bütün merkezleri ve bütün
köyleri bir program içerisinde çalışmamız dahilinde. Şunu gözlemledim
diyebilirim. Yoksulluk ön planda ve en
önemli sorunlardan bir tanesi işsizlik. Türkiye’nin ekonomide yeterli
büyümeyi sağlayamadığını son yıllarda hepimiz biliyoruz. Bunun istihdama olan
olumsuz etkisi de her geçen gün ağırlıklı olarak ortaya çıkıyor.
Değerli arkadaşlarım, ama bugün çok önemli bir toplumsal
soruna parmak basmak zorundayız. AKP iktidarı döneminde kamu personeli seçme
sınavının nasıl kadük edildiğini, hakkaniyetin nasıl çiğnendiğini, kayırmanın
ve siyasi himayenin devlet memuru olma noktasında nasıl hayata taşındığını acı
örnekleriyle sizlerle ve kamuoyuyla paylaşacağız. Milyonlarca gencimiz kurslara
gidiyorlar, sınavlara hazırlanıyorlar. KPSS olarak adlandırdığımız sınava girip
yeterli bir puan alıp kadrolu devlet memuru olabilmek için, kamu personeli
olabilmek için. İlk çıkarıldığında siyasette kim erk kullanıyor ise o gücün
dışında hak edenin o görevlere gelmesi için konulmuş bir düzenlemeydi
hatırlıyorsunuz. Ama AKP iktidarı döneminde maalesef bu da tarumar edildi. Hani
deyimdir saray dalkavuksuz olmaz siyasette yalakasız olmaz. Tersine de
çevirebilirsiniz. Saray yalakasız olmaz, siyasette dalkavuksuz olmaz. AKP eş,
dost ve birinci halkada, bakın birinci halkada kendi yakınlarını ön plana
alarak siyasette kendi yandaşlarına kadro ulufesi dağıtmayı kendisine görev
bilmiş durumda.
Son 12 yıl KPSS sınavına giren kişi sayısı bu 12 yılda 20 milyona
yakın. 610 bin kişi devlet memuru olarak atanabiliyor. Atamaların 375 bini
öğretmenlik kadrosuna oluyor. Yani devlette hak ederek bir kadroya girme
şansını bu sınavlara bağlayan %97 yurttaşımız hayal kırıklığı yaşıyor. %97.
Devlet memuru olarak atananların 375 bininde öğretmen olduğu gözönüne
alındığında sınavlara girenlerin ancak %1,5’u devlette kamu görevlisi olarak
atanıyor kadrolu. İş umutları binlerce gencin başka bir bahara kalıyor ya da
bir AKP yetkilisinin yani şuandaki devlet partisinin bir kartvizit tavsiyesine
kalıyor.
AKP’li olmayıp sade vatandaş olursan, bu yolla kadroya
girmek istersen bazılarını sınava bile almıyorlar. Uç bir örnek vereceğim ama
gerçek. Saç rengi yüzünden sınava alınmayan var. Adanalı öğretmen adayı Pelin
Derya Çetinkaya. Yine bakıyorsunuz 5 dakika geç kaldı diye bir özürlü
yurttaşımız 42 yaşında Erzurum’da bir görme özürlü, görme engelli yurttaşımız
Abdürrahim Kocaoğlu KPSS sınavına alınmayıp umutlarını kaybediyor. Bu sırada
KPSS imtihanına girip başarı elde edip atanamayan 20 gencimiz intihar ediyor.
Bu intihar eden 20 gencimizin yerine biraz sonra söyleyeceğim birinci halkadaki
AKP yakınları hülle yapılarak sınavsız bir takım aşamalardan geçirilerek
kadroya taşınıyor. KPSS sınavında başarı elde edip atanamayan, atanmayan 20
intihar eden gencimizin katili bu uygulamayı yapanlardır. Nasıl rahat
yatabiliyorsunuz siz? 1100 odalı değil 5500 odalı sarayın olsa ne olacak? Nasıl
yatabiliyorsun sen rahat? 20 genç kara toprakta. Hak elde ediyorlar hakları
verilmediği için.
Değerli arkadaşlarım, arada önemli torpil iddiaları gündeme
taşındı biliyorsunuz yıllar içerisinde. Sizler basın mensubu olarak bunlara
zaman zaman tanık oldunuz. Ama günlük akan siyasetin ya da gündemi oluşturan
olayların ağırlığı arasında bu torpil iddiaları eriyip gitti, uçup yok oldu.
Şimdi nerelerde torpil en çok. Devlet memuru olmada torpil,
yer değiştirme işlemlerinde torpil, istifa sonrası dönüş işlemlerinde torpil,
mahalli idarelere zabıta ve itfaiye personeli alımında torpil, işçi alımında
torpil, adalet bakanlığına memur alımında torpil, ek ödeme veren kurumlara
geçişte torpil. Varsa AKP’den bir yakının, bir yandaşın, bir kartvizitin varsa
ampullü bir kartvizit bu işlemleri yapmak için hiçbir sıkıntın yok. Senin için
sudan kolay işlemler. Ama bunların hiçbirisi yoksa devlette kadroya girmeyi de,
çalışmayı da, liyakata bağlı yükselmeyi de unutacaksın kardeşim. Bu dönemin
gerçeği bu. Sadece kaçak saray değil, sadece ekonomi cinayetlerinde toprak
altında kalan yüzlerce işçimiz değil. Hayatın bir başka gerçeği de bu.
Bir örnek vereceğim. Sınavsız girenleri ismen ve nerelerden
nasıl baypas yapılarak geçtiklerini de paylaşacağım. Mesela Şırnak’ta KPSS
sınavında AKP ilçe başkanının kardeşi puanı yetersiz olmasına rağmen büro
görevlisi olarak işe alınıyor. Bu torpil iddiasıyla mahkemeye tanışıyor. Bu
kişi, bu bayan puanı 68,87’yle son sırada iken ataması yapılıyor ama aynı
sınavda 80.61 ile birinci olan kişi listede işe başlatılmıyor.
Değerli arkadaşlarım, bir toplum böyle çürür. Bir toplum
içten içe hukuksuzlukla çürür, adaletsizlikle çürür, güvensizlikle çürür.
Şimdi siyasetçinin görevi adam kayırmak mı? Siyasetçinin
görevi kendine yakın olan yandaş diye niteleyebileceğimiz insanları devlet
kapısında ekmek sahibi yapmak mı? Diğer vatandaşlar, diğer yurttaşlar eşit hak
bekleyen, eşit hukuk bekleyen diğer yurttaşlar? Ondan sonra bir lokma bir
hırka, adalet, biz şuradan geldik, biz şurada halkın içindeyiz, ramazanda iftar
sofrasında bağdaş kurup oturuyoruz. Geç onları geç.
Değerli arkadaşlarım, şimdi bakın nasıl işliyor bu torpil
çarkı? AKP’li bakan ve milletvekillerinin birinci derece akrabaları,
arkadaşları KPSS’yi kazanamamalarına rağmen hüllelerle devlet memuru
yapıldılar. Bunun için kullanılan basamaklardan bir tanesi valilik özel kalem
müdürlükleri. Burada bu kadrolar, istisnai kadrolar olduğu için devlet
memurluğuna geçişte bir köprü ayağa, köprü vazifesi gördü.
Şimdi KPSS’yi kazanamayan birinci derece yakınlar, çevreler
valilik özel kalem kadrolarıyla bu istisnai kadrodan bir iki gün orada
bulunduktan sonra derhal devlet memuru kadrosuna başka bir yere atlatıldılar,
geçirildiler. Tabi bu kadarda kalmadı. Bu mahdumlar, bu yakınlar, bu birinci
derece akraba çevresi devlete bir şekilde kapağı attıktan sonra daha organize
işlere girmeye başladılar. Organize işler sadece bir Türk filminin adı değil.
AKP’nin siyaset karnesinin de adı. Organize işlere girmeye başladılar.
Maaşlarını az bulanlar atladıkları yerlerde iyi maaş alabilecekleri bir takım
üst kurullara zıplatıldılar. Bu kurulların başında da neler geliyor? O kurulların
yetkilileri de duysun. Hakkı yenen tüm yurttaşlarımda duysun. Telekomünikasyon
İletişim Başkanlığı. Bu atlama yerlerinden biri. EPDK Enerji Piyasası Denetleme
Kurulu. Bir başkası sık olarak kullandıkları, Yurtdışı Türkler ve Akraba
Toplulukları Başkanlığı. Başka? TRT tam bir çiftlik. Özgül ağırlığının olduğunu
ifade eden, zaman zaman ağlayan, vicdan görüntüleri sergileyen TRT’den sorumlu
bakan. Bir diğeri Yurtkur zıplama yerlerinden. Adeta AKP çiftliğine
dönüştürüldüler.
Değerli arkadaşlarım, bu durumda KPSS’de çalışıp hak ederek
kadro, umut bekleyen, iş bekleyen gençlerimiz soruyorlar KPSS varsa neden
torpil var. Eğer torpil oluyorsa niye KPSS yapıyorsunuz?
Şimdi örnekleri sergileyeceğim dikkatle dinlemenizi ve
bunları da dağıtacağım size. Bilhassa sınavsız olanlar. Mesela Erdoğan’ın AKP
Genel Başkanlık makamındaki Özel Kalem Müdürü Fatih Can’ın kardeşi Ömer Faruk
Can sınavsız olarak Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında işe alınıyor ve
uzman yapılıyor. Yine Erdoğan’ın Özel Kalem Müdür Yardımcısı Ahmet Demiralp’in
oğlu Muhammed Demiralp İstanbul Sultanbeyli Belediyesi Özel Kalem Müdürlüğü
görevine getiriliyor. Açıktan devlet memuru kadrosu alması sağlanıyor. Sınavsız.
Erdoğan’ın oğlu şu son gemisini denize indiren geçen gün. Bilal Erdoğan’ın
Kartal İmamhatip Lisesinden sınıf arkadaşı İbrahim Eren ATV’den Başbakanlığa
alınıp istisnai kadrodan memur yapıldıktan sonra TRT Genel Müdür Yardımcılığı
görevine getiriliyor. Bununla da yetinilmiyor organize işler başlıyor dedim ya
daha sonra. Daha ballı maaş alabilsin diye Türk Telekom Yönetim Kurulu üyesi
yapılıyor. Üçüncü dönemini tamamlamakta olan şuanda başkanlığını sürdürdüğü
TBMM’de açıkça Atatürk’e küfür edilmesini yönetimi sırasında başını eğerek
karşılayan Cemil Çiçek’in oğlu Ahmet Çağrı Çiçek 2000 yılında TBMM Dış
İlişkiler ve Protokol Müdürlüğünde işe başlıyor. 2005 yılında Başbakanlık
Özelleştirme İdaresi Başkanlığında başkan danışmanı olarak görev alıyor. 2010
yılında SPK’da Sermaye Piyasaları Daire Başkanı oluyor, daha sonra özelleştirme
programında olan Toroslar Elektrik Dağıtım Anonim şirketine yönetim kurulu
başkanlığı görevine getiriliyor. Mayıs 2012’de de EPDK üyeliğine getiriliyor.
Hepsine sorarsanız son derece vicdanları rahat. Hak hukuk peşindeler. Bir
lokma, bir hırka. Kanaat, şükür.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, coğrafya öğretmeni baldızı var
Esin Kara. Herhangi bir sınava girmeden TOKİ’de göreve başladı. Yine Maliye
Bakanı Mehmet Şimşek’in basın danışmanı Sibel Tokgöz Türkiye gazetesinde
muhabirlik yaparken Nisan 2008’de Başbakanlıkta istisnai memur olarak göreve
başlatılıyor. Temmuz 2008’de kendisine TRT’de araştırmacı kadrosu veriliyor.
Geçici görevle Mehmet Şimşek’in yanında basın danışmanı olarak çalışmaya devam
ediyor. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz. Abisinin bacanağı Mustafa Yaman
sınavsız olarak Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında işe alınıyor ve uzman
yapılıyor. TİB’de uzman olacak eğitimli başka hiç personel yok, hiç insan yok,
hakkıyla sınava girip buraya talip olan kimse yok. İçişleri Bakanı Efkan Ala,
hani şu kapıyı kırın alın kardeşim diyen var ya, hukuk mumuk vız gelir bize
diyen var ya. Kız kardeşi Elif Ala sınavsız olarak Şırnak valiliğine özel kalem
müdürü yapılıyor, hiç bekletilmeksizin önce memleketi Erzurum’a, ondan sonrada
Ankara’da Gençlik ve Spor Bakanlığına memur olarak atanıyor. İçişleri Bakan
Yardımcısı Osman Güneş, kızı Nurdan Güneş, şimdiki İçişleri Bakanı Efkan Ala
Batman Valisiyken sınavsız olarak valilik özel kalem müdürü yapılıyor. Burası
basamaktı söylemiştim hatırlıyorsunuz. Yine Osman Güneş’te Efkan Ala’nın kız kardeşinin
Şırnak’ta yine sınavsız şekilde vali özel kalem müdürlüğü görevine getiriyor.
Her iki valinin de yakınları bulundukları yerde hiç görev yapmadan farklı
yerlere hemen atanıyorlar. Osman Güneş’in kızı Nurdan Güneş eşinin yanına
Ankara’ya tayin ediliyor, Efkan Ala’nın kız kardeşi Elif Ala’da babasının
yanına memleketi Erzurum’a gönderiliyor. Ne ballı akrabalıklar bunlar. KPSS
sınavında puan almaya çalışan namuslu gençlerimiz.
Yine Osman Güneş, oğlu Abdülhamit Güneş önce Şırnak valiliği
özel kalem müdürlüğüne, ne valilikmiş özel kalem müdürlüğü kadrolarına bakın.
Atanıyor ardından bir gün bile Şırnak’a gönderilmeden Başbakanlığa memur olarak
aldırılıyor. Sonrasında ise yine sınavsız bir şekilde imkanları daha iyi olan
TİB’e aktarılıyor. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına aktarılıyor. Bununla
da kalmadı yine aynı kişi güvenlikle ilgili hiçbir en ufak tecrübesi olmamasına
rağmen Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğünde Daire Başkanı oluyor breh
breh breh. Bilim ve Sanayi Bakanı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın
yakın arkadaşı Arif Koyuncu bir belediyede özel kalem müdürlüğü verilerek, hep
aynı yol dikkat edin. İstisnai kadrodan memur yapılıyor daha sonra önce TRT’de
müşavir, ardından da TÜBİTAK’ta Genel Sekreter yapılıyor. Hani şu hayvanat
bahçesi müdürünün başkan olarak atandığı TÜBİTAK. Dünde güreş hakeminin devlet
tiyatrolarına İstanbul’da müdür olarak atandığına tanık olduk. Ehliyet, liyakat,
uzmanlık. 1150 odalı sarayda istediğin kadar otur.
Değerli arkadaşlarım, bir dönem muhatabım olarak görev yaptı
Sayın Hüseyin Çelik’in 2007 yılında Kanal 7 muhabiri Ertan Ömeroğlu Özel Kalem
Müdürlüğüne getiriliyor milli eğitim bakanıyken. Daha sonra Nisan 2008’den
sonra TRT’ye kaydırılıyor ve müdür yapılıyor.
Şimdiki muhatabım, çözüm sürecinin gizli aktörlerinden biri
Beşir Atalay. Kızının arkadaşı olarak tanıttığı Melahat Çelebiöz’ü önce
sınavsız olarak bakanlık müşavirliğinde göreve başlatılıyor, sonrada Atom
Enerjisi Kurumuna uzman olarak atanıyor. Einstein bile intihar ederdi herhalde
görse. Fatma Şahin şuanda Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı, eski bakan.
Erkek kardeşi Ünal Kıymık açıktan Muş valiliği özel kalem müdürlüğüne atanıyor
ve devlet memuru olması sağlanıyor. KPSS o nedir? Bir kesim için öyle bir şey
yok. Bir kesim için AKP vesayetinde olmak var. Eski milli eğitim bakanlarından
Nimet Çubukçu’nun özel kalem müdürü Rukiye Karçaaltıncaba Kanal 7’de eğitim
muhabiri. Önce bakanın özel kalem müdürü yapılarak memur olması sağlanıyor,
kadrosu Ağustos 2008’de TRT’ye alınıyor. Halen TRT’de uzman olarak maaşını
alıyor.
Sadık Yakut, biliyorsunuz TBMM Başkan Vekili. Oğlu KPSS’yi
kazanamıyor. Sınavsız bir şekilde Malatya valiliği özel kalem müdürlüğüne
atanıyor, memur yapılıyor, sonrasında Ankara’ya bir kamu kurumuna birinci hukuk
müşaviri olarak atanıyor.
Değerli arkadaşlarım, revamı bu? AKP Niğde milletvekili
Alpaslan Kavaklıoğlu’nun oğlu Kırşehir belediyesine sınavsız özel kalem müdürü
olarak atanıyor. Ardından Vakıflar Genel Müdürlüğüne uzman olarak atanıyor.
Şuanda da Efkan Ala’nın sağ kolu olarak biliniyor. AKP milletvekili Oğuz Kaan
Köksal’ın yeğeni Övgü Yağar Köksal Düzce valiliği özel kalem müdürü yapılıyor.
Eski AKP Uşak milletvekili Mustafa Çetin’in damadı Volkan Metin Tekirdağ
valiliğine açıktan özel kalem müdürü olarak atanıyor. Ardından da uzman olarak
TRT’ye geçiş yapıyor. Yine aynı Mustafa Çetin’in diğer kızı Hale Hamurculu
valilik özel kalem müdürlüğü görevine açıktan atanıp sınavsız bir şekilde oda
yol kolay artık öğrendi herkes değil mi? Memur yapılıyor önce kültür
bakanlığına, sonrada Cumhurbaşkanlığında görev yapıyor. Şuanda da Merkez
Bankasında çalışıyor. Yani her yerde uzman var. En tepedeki de öyle ya. Her
konunun uzmanı. AKP Batman milletvekili Ahmet İnan’ın danışmanı Çetin Tüzün
2005 yılında Batman valiliği özel kalem müdürü olarak göreve başlatılıyor,
memur yapılıyor, daha sonra milletvekilinin danışmanı oluyor. Kadrosu Nisan
2008’de TRT’ye alınarak TRT 6’da müdür olarak göreve devam ediyor. İçişleri
Müsteşar Yardımcısı Aziz Yıldırım’ın yeğeni Eyüp Gümüş sınavsız olarak Telekomünikasyon
İletişim Başkanlığında işe alınıyor ve uzman yapılıyor. Yine Emniyet Genel
Müdürü olan eski Hatay Valisi Celalettin Lekesizin yeğeni Burak Lekesiz İzmir
valiliğine özel kalem müdürü olarak atanarak memur yapılıyor, sonra bir hafta
içerisinde memleketi Yozgat’a memur olarak tayin ediliyor. Yozgat’taki bir kamu
kadrosu için KPSS sınavına girip Yozgat’ta o kadroyu tercih eden puanı kaç
olursa olsun isterse 100 üzerinden 100 alsın. Devlet Denetleme Kurulu Başkanı
Cemal Boyalı’nın birde DDK Başkanı. 47 yaşındaki ortaokul mezunu erkek
kardeşini açıktan memur olarak atıyorlar. Bir hafta sonrada Konya iline bağlı
maliye bakanlığı emrine nakli yapılıyor. Bu Boyalı’nın 3 yıldır üniversite
sınavını kazanamayan 21 yaşındaki lise muzunu kızı da açıktan memur olarak
atanıp bir ay sonra İzmir Defterdarlığı emrine naklen gönderiliyor. Devlet
adına denetleme yapan kurulun başkanının yakınları. Kim kimi denetliyor? Kediye
ciğer emanet edilmiş.
Yine Devlet Denetleme Kurulu üyesi Mehmet Ali İlhan’ın oğlu
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görevden ayrılmasından 3 gün önce açıktan
devlet memuru olarak atanıyor. Hani o da giderayak. Yine Devlet Denetleme
Kurulu üyesi Abdülkadir Develi’nin yeğeni yine Abdullah Gül’ün görevden
ayrılışının son gününde açıktan devlet memuru olarak atanıyor.
Değerli arkadaşlarım, bir listede dağıtacağım size. Bunlar
özellikle sınavsız olarak demin söylediğim hülle mekanizmasıyla istisnai durumdan
devlet memuru KPSS’siz yapılıp hemen bir iki gün içerisinde esas talepleri olan
noktalara yavaş yavaş yükseldiklerinin resmidir.
Şimdi, bu durumu içine sindirebilen, gerçekten bu AKP hep
söylüyorlar ya çalıyorlar ama iş de yapıyorlar. Doğru hem çalıyorlar hem de iş
yapıyorlar bak. Hem çalıyorlar, hem de iş yapıyorlar. Nalıncı keseri gibi.
Değerli arkadaşlarım, bu bir vicdan sorunudur, bu bir ahlak
sorunudur. Bu bir gerçekten inançlı bir insanın yüreğinin kaldırmayacağı,
hukuka saygılı bir yurttaşın kabul edemeyeceği bir durumdur. Ben bunu
atanamayan yüz binlerce öğretmen adayına, onların ailelerine, intihar eden
KPSS’de hak kazanıp atanamayan 20 gencimize, ailesine, atama bekleyen binlerce
ziraat mühendisine, harita mühendisine, tıbbi sekretere, sağlık teknisyenine.
Bunların hakları duracak AKP zevatının yakınları hülle yoluyla devletin ballı
maaşlı kadrolarına sınavsız bu şekilde yükselecekler. Takdir milletin. Hiç
kimse halinden şikayet etmesin.
Bakın geçen gün Ankara’nın Güdül ilçesinin Çağ ve Güneyce köylerinde
Çağ’da bilhassa 8 – 10 tane çok genç ziraat mühendisi arkadaşla karşılaştım.
Köyde sohbet ettik ettik kavak mantarı diye çok özel bir şey yetiştiriyorlar.
Hem teknolojide kullanılıyor, hem mutfakta kullanılabilecek bir şey ve
köylülerle beraber orada büyük bir şevkle üretim yapıyorlar. Türkiye verimli
olabilecek birçok alanda yetişmiş birçok gencini kullanma şansına sahipken
böyle bir devlet partisinin uygulaması karşısında bu haksızlıklarla karşı
karşıya bütün hakkı yenen gençlerimiz adına söylüyorum. Onların mağdur edilen
aileleri adına söylüyorum. Bu namertlerden hesap sorulacak. Bu vicdansızlardan
hesap sorulacak. Hiçbirinizin hakkı bunların bir tarafında bırakılmayacak.
Evet değerli arkadaşlarım, bu sıkıntılı bir durumdur. Ama
bunların teşhir edilmesi lazım, bunların anlatılması lazım. Troller istedikleri
kadar yazsınlar, çizsinler, bağırsınlar. Bunlar bu AKP döneminin en acı
gerçeklerinden birisi. Arkadaşlarım bu AKP ve torpil kadrolarını, bu arada
sınavsız kısımları söyledim ben. Daha birçok şimdiki Cumhurbaşkanının
teyzesinin bilumum oğullarının nerelerden ne şekilde nasıl devlette nerelere
yükseltildiğine dönük her türlü şey arkadaşlarımızın elinde olacak.
Ben bu konunun üzerinde durduğum için Pazar günü bilinsin,
yaşanan olaylar toplumun vicdanında sorgulansın. Bunun için bu basın
toplantısını düzenledim. Dün Sayın Genel Başkanımız gündemle ilgili değişik
sorulara yanıt verdi. Bugün henüz oluşan bir gündem yok. O çerçevede ben
müsaade ederseniz her zamanki gibi soru alarak tamamlamayım. Bu bilgilerle
yetineyim.”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: