CHP'li Tanrıkulu: Seçimi de ortadan kaldıracak adımlar atılıyor!

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "Açıkça bir 'seçimli otokrasi' vardı, şimdi ise seçimi de ortadan kaldıracak adımlar atılıyor. İlk derece mahkemeler devreye sokularak siyasi aktörler hapse atıldı, belediyelere kayyum atandı. Yetmedi, şimdi de kongrelerimize, kurultaylarımıza ve oradan çıkan sonuçlara el koymaya çalışıyorlar." dedi.

Tanrıkulu, "İstanbul’da Marmara Cezaevindeyim, yani Silivri’de. Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu’nu, Zeydan Karalar’ı ve dostlarımı ziyaret ettim. Şunu ifade etmeliyim: Bir milletvekilinin olağan siyasi faaliyetinin cezaevi, emniyet müdürlüğü ya da adliye olmaması lazım. Olağan faaliyet alanı Türkiye Büyük Millet Meclisi veya seçim çevresi olmalı. Ancak bizler, Adalet ve Kalkınma Partisinin hukuksuz, yargısız ve adaletsiz düzeni nedeniyle önemli bir zamanımızı cezaevlerinde geçirmek zorunda kalıyoruz." diye konuştu.

Tanrıkulu şunları kaydetti:

Bu tablo tek başına Türkiye’de demokrasi olmadığını göstermeye yeter. Mevcut rejimin adı demokrasi değildir. Açıkça bir 'seçimli otokrasi' vardı, şimdi ise seçimi de ortadan kaldıracak adımlar atılıyor. İlk derece mahkemeler devreye sokularak siyasi aktörler hapse atıldı, belediyelere kayyum atandı. Yetmedi, şimdi de kongrelerimize, kurultaylarımıza ve oradan çıkan sonuçlara el koymaya çalışıyorlar.

Bu rejimin adı otokrasidir. Ancak artık seçimli değil, seçimsiz bir otokrasiye giden yol açılmaktadır. Türkiye’de fiilen çok partili siyasi hayat bitmiştir. İl başkanlarının ve genel başkanların ilk derece hakimler tarafından belirlendiği bir rejime doğru hızla gidiyoruz. Bunun sonu çok ağır olur.

Bu nedenle buradan bütün siyasi partilere ve AK Parti’ye sesleniyorum: Rejime bu darbeyi vurmayın. Bugün CHP’ye yapılan, yarın size de yapılır. Yargının önünü açın, bu hukuksuzluklara izin vermeyin.

Arkadaşlarımız zulüm altındalar, özgürlüklerinden yoksunlar. Ancak yapılan bu uygulamalar çok daha vahimdir, telafisi imkansız sonuçlar doğurur. Bunu, burada Silivri’de, mahkeme önünde tarihe not düşmek için ifade ediyorum