CHP'nin 59. kez düzenlenen mitinglerinin yenisi Bolu Vallilği önünde düzenlendi.
Meydanı dolduran binlerce yurttaş miting öncesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile şehitler anısına saygı duruşunda bulundu.
Saygı duruşunun ardından yurttaşlar tek ses halinde İstiklal Marşı'nı okudu.
ÖZGÜR ÖZEL'DEN KRİTİK AÇIKLAMALAR
"Bugün yiğitler diyarı Bolu'ya geldik, tarihi kadim, toprağı bereketli, insanı yürekli Bolu'dayız. Sıkıntıların çok olduğu ama umudun yok olmadığı, sizlerin sayesinde umudun ayakta olduğu bir sürecin içindeyiz. Bolu'dayız, meydandayız, eylemdeyiz ve meydanlara sığmayan sizlere müteşekkiriz. Hepiniz hoş geldiğiniz" diyerek sözlerine başlayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yurttaşlara şöyle seslendi:
"Meydana varan sokakları başına kadar dolduran, arama noktalarını aşan, haftanın son günüde bu saatlerde eve gitmek, evlada gitmek, eşe gitmek, anaya babaya varmak, sevgiliye kavuşmak varken, omuz omuza mücadele için burayı dolduranlara selam olsun! Helal olsun!"
"Bolu'dan her bahis geçtiğinde bir Bolu Beyi hatırlanır, bir Köroğlu hatırlanır. Şöyle bakıyorum meseleye, bugünün zalimlerine. Bolu Beyi olmaya ne var? Bolu Beyi olmak için bir kötü yürek, bir de tüfek lazım. Ama Köroğlu olmak için, Köroğlu olmak için bir Köroğlu, bir Kırat, bir de arkanda millet gerek, millet gerek, millet gerek arkanda. Öyle 10 binler arkanda binler varken, omuz omuzayken Bolu'yla hep birlikteyken, o kötülükten medet umanlar utansınlar, sıkılsınlar. Biz iyi insanlarla, yürekli, namuslu insanlarla birlikte mücadele etmeye, direnmeye ve hep birlikte başarmaya kararlıyız. Buna yürekten inanıyoruz."
"Bolu Mitingi'nin bir özelliği de biz mitinglere genel başkan yardımcılarımız, parti meclisi üyelerimiz, milletvekillerimizle gidiyoruz. Ama bugün Bolu'da tam kadroyuz. Cumhuriyet Halk Partisi'nin tüm milletvekilleriyle aranızdayız, yanınızdayız, huzurunuzdayız. Her birisi, her birisi birbirinden kıymetli, değerli, bu zorlu süreçte mecliste mücadele eden, sahada mücadele eden, saldırılara karşı göğüs göğüse mücadele eden, görev verilince görev yerine koşan, olmadım memleketine koşan, saldırılarda baba ocağını korumak için göğsünü siper eden milletvekillerime, grubumuza huzurunuzda teşekkür ediyorum."
"AKP İKTİDARI KADINA, ÇOCUĞA, DOĞAYA İYİ GELMİYOR"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AKP iktidarının kimseye iyi gelmediğini belirterek konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu iktidar kadına iyi gelmiyor, çocuğa iyi gelmiyor, doğaya iyi gelmiyor, maalesef ormana da iyi gelmiyor. Tam 2004-2024 arası ortalama 788 yangın çıktı ve geçen sene son 20 yılda yanan kadar ormanı maalesef Bolu kaybetti. Tabii bir yandan yangınlar olunca yangın uçaklarından, helikopterlerden bahsediliyor.
Üç büyük uçak daha olsa bu yangın hemen kontrol altına alınırdı diye konuşanlara sadece şunu hatırlatıyorum. 19 Mart darbesi için harcadıklarını kendileri itiraf ettikleri, "Rezervleri bugünler için tuttuk, bugünlerde yaktık" dedikleri parayla üç değil 3.000 tane yangın söndürme uçağı alınıyordu. Memlekete yaptıkları kötülüğü bir de bu tarafıyla görmek mümkün. Bolu'dan Karabük'e uzanan Gerede Çayı'na yapılan ihaneti Bolu milletvekillerimiz yıllardır dillerinde tüy bitircesine anlatıyorlar. 350 kat artan bir kirlilik var. Cennet Bolu, vahşi madencilikle boğuşuyor.
Mengen'in bu konudaki sesini duyuyoruz. Oradaki ÇED sürecine yönelik mücadeleyi duyuyoruz. Mengen'de madencilik, vahşi madenciliğe karşı verilen mücadelenin sonuna kadar arkasındayız. Mengen'in sonuna kadar yanındayız."
"GERÇEK RAKAMI SAKLADILAR GÜLE OYNAYA ROZET TAKTILAR"
78 kişinin feci şekilde hayatını kaybettiği Bolu Grand Kartal Otel yangınında AKP'nin politikasını eleştirerek sözlerini sürdüren Özgür Özel şunları söyledi:
"Bu keyifli, bu güzel akşamın en keyifsiz konusu şüphesiz Kartalkaya yangını. Maalesef 36'sı bebek ve çocuk, 78 canımızı kaybettik.
Türkiye'nin yüreği yandı, en çok da Bolu'nun yüreği yandı. O gün bütün programlarımızı iptal edip biz buraya koşarken, birileri Ankara İl Kongresi'ndeki rozeti takana kadar vefat sayısını gizli tutup, 6'da, 10'da tutup açıklamamaya çalışıyorlardı. Sabah 9.15'te Tanju Başkan, milletvekilimiz, il başkanımız gerçek rakamın 60'ın üzerinde olduğunu söyledi ama Ankara İl Kongresi bitene kadar rakamı sakladılar. Güle oynaya rozet taktılar.
"Tanju Başkan, gerçek rakamın 60'dan fazla olduğunu söyledi ama onlar güle oynaya rozet taktılar. Baktılar bilirkişi heyeti, il özel idaresi diyor, turizm bakanlığı diyor çalışma bakanlığı diyor. Aldılar bilirkişi raporunu buradan bakanlığı kaldırın dediler. Biz bu tür meselelerin siyaset üstü ele alınmasını isteriz. Ama o gün yaptıkları işle, dışarıdan heyet getirmelerle, Danıştay'da daire başkanının yüreği yanmış, herkesin dudakları titriyor dinlerken."
"AKP'ye emek vermiş ailelelerin de canı yandı. Ortak talep şu kimseyi korumayın. Hala daha baş sorumlu bakanı koruyorlar, yazıklar olsun! Soma'dan Kartalkaya'ya... O davalar yeniden görülecek, hak yerini bulacak"
"TÜİK, TAYYİP'İ ÜZMEYEN İSTATİSTİK KURUMU"
19 Mart operasyonlarının ardından ekonomik sıkıntıların artmasına dikkat çeken CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bugün açıklanan enflasyon rakamlarına da değinerek şöyle sürdürdü konuşmasını:
"Bugün enflasyon rakamları açıklandı. TÜİK'e göre enflasyon aylık %3.2, yıllık %33 ama gerçek enflasyon ENAG ölçtüğünde yıllık %63. Arada yarı yarıya fark var. Maalesef bu yarı yarıya fark da emeklinin maaşından, asgari ücretlinin alacağı zamdan, memurun maaşından çıkıyor.
"Hesaplar TÜİK'e göre yapılıyor. TÜİK, Tayyip'i üzmeyen İstatistik Kurumu'nun baş harfleri biliyorsunuz ama diğer tarafta, diğer tarafta yoksulluk artık katlanılamaz bir noktaya geliyor. Bakın, bugün, geçtiğimiz hafta açıklanan rakama göre resmi yoksulluk sınırı 91.000 lira oldu."
"MUHALEFETE MUHALEFET DEVRİNİ GERİDE BIRAKTIK"
Geçtiğimiz günlerde TBMM'de düzenlenen açılış resepsiyonda Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile samimi görüntüler veren DEM-Gelecek-DEVA-Yeniden Refah partilerinin genel başkanlarına gösterilen tepkilere değinen Özel, "Muhalefete muhalet etme devrini geride bıraktık" diyerek asıl tepkinin iktidara gösterilmesi gerektiğini belirtti.
EKREM İMAMOĞLU'NDAN BOLU'YA MESAJ
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ve tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Silivri!den yazdığı mektubu CHP Bolu İl Başkanı Tahsin Mert Karagöz okudu.
İmamoğlu’nun mektubu şöyle oldu:
“Sizleri çok özledim. 19 Mart’tan bu yana ülkenize, özgürlüğünüze, hukuka ve demokrasiye sahip çıkıyorsunuz. Meydan meydan çoğalıyor, şehir şehir büyüyorsunuz. Tıpkı milli mücadele yıllarında ayağa kalkan vatanseverler gibi, bugün de ülkemizin geleceği için, seçme ve seçilme hakkımızın güvencesi için, adalet, eşitlik ve özgürlük için ayağa kalkıyorsunuz. Bu meydan, direnişin meydanıdır. Bu meydan, direniş sembolü Köroğlu’nun torunlarının meydanıdır. Bu meydan, milletin meydanıdır. Bu meydanı dolduran Boluluların sevgisini kazanmış, Bolu’ya hizmet için çalışan Bolu Belediye Başkanımız Sayın Tanju Özcan’a ve CHP Bolu İl Başkanı Sayın Tahsin Mert Karagöz’e yürekten teşekkürlerimi sunuyorum.”
“BİZİ ZİNDANLARDA TUTANLARIN DERDİ MİLLETLEDİR"
“Bizi zindanlarda tutanların, milletimize hizmet etme hevesimizden alıkoyanların derdi milletledir. Devletin tüm imkanlarını kendi koltuğunu korumak için harcayan bu iktidarın derdi milletledir. Bir avuç insan, milletin dediği olmasın, milli irade özgürce tecelli etmesin diye her türlü hukuksuzluğu, her türlü kötülüğü yapıyor. Vatandaşının özgür seçim hakkını gasp ediyor, seçilme hakkından ise alıkoyuyor. Özgür seçim hakkı gasp edilmiş milletler, kendi vatanlarında esir edilmişler demektir. Biz, milletçe böyle bir esarete, böyle bir onursuzluğa asla izin vermeyiz, vermeyeceğiz. Şanlı tarihimizden gelen mücadele ruhumuzla, Cumhuriyet’in kazanımlarına sonuna kadar sahip çıkacağız. Milletimiz de iradesine sahip çıkacak. Çünkü, millet ne derse o olur. Cumhuriyet budur. Cumhuriyeti ve demokrasiyi içine sindiremeyenleri, milletin iradesini kabullenemeyenleri ne biz kabul ederiz ne de milletimiz kabul eder.
Biz, ezelden beri hür yaşamış bir milletiz. Boynumuza zincir takmaya, başımızı eğmeye çalışanlara karşı dimdik, omuz omuza duracağız. Bizim mücadelemiz, her şeyden önce bir adalet ve hürriyet mücadelesidir. Biz, yalnızca kendimiz için değil, herkes için ve her yerde adaleti ve hürriyeti sağlamak için yola koyulduk. Geldiğimiz bu geri dönülemez noktada, ülkemizde kayıtsız şartsız adaleti ve hürriyeti hâkim kılacağız. Vergide, devlet dairelerinde, okullarda, hastanelerde, sokaklarda, meydanlarda, sahillerde, tarlalarda, fabrikalarda adaleti sağlayacağız. Çiftçiler, üreticiler, girişimciler için adaleti sağlayacağız. Emekliler, çalışanlar için adaleti sağlayacağız. Kadınlar, gençler, çocuklar için adaleti sağlayacağız. Temeli adalet üstünde yükselen, vatandaş karşısında haddini ve hududunu bilen bir devlet inşa edeceğiz. Devleti, istisnasız herkesin hak ve hürriyetlerinin güvencesi haline getireceğiz.”
“BİZİM TARİHİMİZ, ZULME BOYUN EĞMEYENLERİN TARİHİDİR”
“Mafyatik siyasete, vesayetçi, çıkarcı, partizan ve milletin iradesini yok sayan bütün örgütlenmelere karşı büyük bir mücadele vereceğiz. Herkes için her yerde adaletin ve hürriyetin hakim olduğu bir ülkenin özgüvenli, birbirine yürekten bağlı vatandaşlarına hiçbir güç diz çöktüremez. Bizim tarihimiz zulme boyun eğmeyenlerin tarihidir. Bu zulümleri bitireceğiz, bu büyük karanlığı dağıtacağız. Türkiye; adaletin, özgürlüğün, refahın, bolluğun, bereketin ülkesi olacak. Türkiye; gelecekten korkmadan yaşayan, geçim derdi nedir bilmeyen, mutlu ve özgür insanların ülkesi olacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”
Yorumlar
Kalan Karakter: