HABER MERKEZİ - Türkiye’de günden güne büyüyen ekonomik kriz, çiftçilerin isyanına neden oldu. İzmir’in Menderes ilçesine bağlı Gümüldür’de mandalina ürecileri tarafından, artan maliyetler ve destek yetersizliği nedeniyle eylem gerçekleştirdi. Traktörlerle kortej yapan köylüler, üzerinde “Çiftçiyi öldürdünüz, cenazeyi kaldırın” yazılı temsili bir tabutla Gümüldür Pazaryeri’nde toplandı. Eylem, CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç, CHP PM Üyesi Erhan Adem, CHP PM üyesi ve İzmir Milletvekili Ednan Arslan, Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir, İlçe başkanları, gençlik kolları, kadın kolları ile İl yöneticileri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Eylemde açıklamalarda bulunan CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç, “Menderes’te sadece dalında çürüyen mandalinalar yok. Menderes; üreticisine sırtını dönmüş, çiftçisini yalnız bırakmış bir iktidar anlayışının sonucu var. Zeytininden buğdayına, incirinden fındığına;
çayından pamuğuna, ayçiçeğinden arpasına kadar üreteni cezalandıran bir tarım politikasıyla karşı karşıyayız” diye konuştu.
GÜÇ: BUGÜN KÖYLÜ EFENDİ DEĞİL BORÇLU
Güç, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Burada, Cumhuriyet’in kurucu değerleriyle taban tabana zıt bir tarım anlayışı var. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ne demişti? ‘Köylü milletin efendisidir.’ ‘Milli ekonominin temeli ziraattır.’ Peki bugün ne görüyoruz? Köylü efendi değil, borçlu. Ziraat, ekonominin temeli değil; ihmal edilen, ötelenen bir yük gibi görülüyor. Bu tablo bir kader değildir. Bu tablo, bilinçli tercihlerle uygulanmış yanlış politikaların sonucudur. Bugün çiftçi ne görüyor? Mazot desteği değil, zam görüyor. Gübreye erişim değil, borç görüyor. Alım garantisi değil, belirsizlik görüyor. Üretici üretiyor… Ama kazanan o olmuyor. Çünkü bu iktidar: Üretimi planlamıyor, çiftçiyi korumuyor, ithalatla günü kurtarıyor, yerli üreticinin geleceğini tüketiyor. Mandalina dalda çürüyorsa, bu üreticinin suçu değildir. ‘Ben yaptım oldu, sonuçlarına katlanacaksınız’ diyen bir anlayışın, Ankara’da masa başında yapılan yanlış hesapların, bedelinin çiftçimize kesilmesine neden olan anlayış sonucudur.”
ÜRETİCİYİ PİYASANIN İNSAFINA BIRAKMAYACAĞIZ
Güç, Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarında çiftçiye verilecek destekleri sıraladı. Alım garantisinin yeniden tesis edileceğini, kooperatifleri güçlendireceklerini, üretimi teknolojiyle planlayacaklarını belirten Güç, konuşmasına şöyle devam etti:
“Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz; üreticiyi piyasanın insafına bırakmayacağız. Alım garantisini yeniden tesis edeceğiz. Kooperatifleri güçlendireceğiz. Üretimi teknolojiyle planlayacak, emeğin değerini koruyacağız. Tarımı stratejik bir yaklaşımla ele alacak, iklim krizine karşı yapay zekâ destekli planlamalar yapacağız. Üreteni baş tacı edeceğiz. Çünkü mandalina, bu toprağın alın teridir. Bugün dalda çürüyen mandalina; tarımdan eğitime, sağlıktan hukuka kadar AKP politikalarının bir sonucudur. Hükümet, tüm bu yanlışlar ortadayken bir de milletimizi suçlamaya kalkıyor. ‘Devlet üreticinin her ürettiğini almak zorunda değil’ diyorlar. ‘Ürününü doğru seç’ anlayışı var. Ama merak etmeyin! Nasıl ki dalda çürüyen mandalina AKP politikalarının sonucunu gösteriyorsa, yol boyu gördüğümüz bereketli topraklar, filizlenen çiçekler de bu milletin gücünü gösteriyor. Biz çok çalışmayı bilen bir milletiz. Biz kazanmaya alışkın bir milletiz. Biz; bir araya geldiğimizde yedi düvele karşı durmuş, külünden doğmayı başarmış bir milletiz. ‘Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben umudumu hiç kaybetmedim’ diyen bir Başkomutanın evlatlarıyız.”
GELECEĞİ YENİDEN YAZMAK İÇİN BURADAYIZ
Üreticinin yalnız olmadığını ifade eden Güç, konuşmasını şöyle noktaladı:
“Birlikte başaracağız! Hangi siyasi görüşten olursak olalım; omuz omuza, yan yana bu ülkeyi yeniden ayağa kaldıracağız. Bugün burada olmak bir ziyaret değildir. Bu; Cumhuriyet’in köylüsüne verilen sözün arkasında durma iradesidir. Üretici yalnız değildir. Bu toprak sahipsiz değildir. Cumhuriyet’in tarım vizyonu yeniden ayağa kalkacaktır. Mandalinamız için, üreticimiz için, Atatürk’ün emanet ettiği bu ülkenin ekonomik bağımsızlığı için buradayız! Biz; ithalat düzeninin değil, üretim Cumhuriyeti’nin yanındayız. Komisyoncuların değil, alın terinin yanındayız. Ve Biz; tarıma rant kapısı olarak bakanlardan değil, vatan toprağı, memleket meselesi olarak bakanlardanız. Bugün toprağı tanımayanlar ülkeyi yönetiyor olabilir. Ama bu topraklar bizi ayakta tuttu. Cumhuriyet bu emekle kuruldu. Ve biz buradayız! Toprağımızı yeniden bereketlendirmek, üretimi yeniden ayağa kaldırmak, bu ülkenin geleceğini yeniden yazmak için buradayız. Çünkü bu vatan, üreten Türk çiftçisinin ve emekçisinin omuzlarında yükselecektir.”
IŞIK: ARTIK YETER DEMEK İÇİN TOPLANDIK
CHP Menderes İlçe Başkanı Mehmet Emin Işık ise çiftçilerin ve üreticinin yaşadığı sorunları vurguladı. Işık, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Bugün burada ses çıkarmak için, bugün burada itiraz etmek için, bugün burada ‘artık yeter’ demek için toplandık! Ben bu toprakların çocuğuyum. Gümüldürlüyüm. Çiftçi bir ailenin evladıyım. Bu bahçelerde çalıştım. Bu topraklardan kazanılan parayla okudum. Üniversiteye gittim, avukat oldum. Ama bugün soruyorum size: Bugün kaç çiftçinin çocuğu okuyabiliyor? Bugün sadece mandalina heba olmuyor. Bugün bu topraklarda yaşayan çocukların geleceği heba oluyor! Bir yıl boyunca emek veriyorsun. Sabah gün ağarmadan kalkıyorsun. Sıcağa da katlanıyorsun, soğuğa da. Sonra sana dönüp diyorlar ki: ‘Buna razı ol.’ Hayır! Bu fiyatla geçim olmaz! Mazot bu haldeyken, gübre bu haldeyken, tohum bu haldeyken, ilaç bu haldeyken bu ürün fiyatlarıyla yaşanmaz! Birileri üretmeden kazanıyor, üreten her geçen gün kaybediyor. Bu düzen adil değil! Bu düzen vicdanlı değil! Bu düzen sürdürülemez! Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkenin en köklü partisidir. Ve CHP, kurulduğu günden bu yana tarımı, köylüyü, üreticiyi bu memleketin asli unsuru olarak görmüştür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘Milletimiz çiftçidir’ derken sadece bir söz söylememiş, bir yol haritası çizmiştir. Tarım Kredi Kooperatifleriyle, Ziraat Bankası’yla, şeker ve pamuk fabrikalarıyla, toprak reformuyla, Köy Enstitüleriyle bu ülke üretimle ayağa kalkmıştır. Köy Enstitüleri Marşı’nda ne diyor? ‘Biz ulusal varlığın temeliyiz, köküyüz. Biz yurdun öz sahibi, efendisi, köylüyüz.’”
KÖYLÜ AYAKTA DURAMIYOR
Türkiye’de artık çiftçinin ayakta duramadığını ifade eden Işık, açıklamasını şöyle noktaladı: “Ama bugün köylü ayakta duramıyor! Bugün çiftçi borçla yaşıyor! Bugün üretici toprağını terk etmenin eşiğinde! Menderes binbir çiçekli bir bahçedir. Tarımıyla, turizmiyle, tarihiyle bir bütündür. Ama şunu herkes bilsin: Çiftçi yoksa bu bütünün hiçbir parçası ayakta kalamaz! Kentli doyuyorsa çiftçi sayesinde doyuyor. Turizm varsa üretim sayesinde var. Çiftçi zarar görürse zararı hepimiz görürüz! Büyük ozan Mahsuni Şerif ne diyordu? ‘Milletin sırtından doyan doyana,/ Gönül bu oyuna nasıl dayana?/ Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana…’ Ve soruyordu: ‘Bilmem söylesem mi, söylemesem mi?’ Biz söylüyoruz! Artık susmuyoruz! Buradan, Gümüldür’den söylüyoruz! Bu düzen değişmek zorunda! Üreten kazanacak! Öğrenci kazanacak! Halk kazanacak! Yoksul kazanacak! Emekli kazanacak! Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in dediği gibi: Biz kazanınca herkes kazanacak! Bugün mandalinayı konuşuyoruz ama aslında bütün üreticinin derdi aynı. Zeytin üreticisinin de pamuk üreticisinin de üzümcünün de sebzecinin de… Bu bir geçim meselesi. Bu bir gelecek meselesi. Bu bir adalet meselesi. Ve biz bu adaleti bu meydanlardan, bu topraklardan, çiftçinin alın terinden kuracağız! Hep birlikte başaracağız! Hep birlikte kazanacağız!”

















Yorumlar
Kalan Karakter: