'Cin Olmadan Adam Çarpmaya Çalışıyorsun'
Gazeteci Mithat Umutoğulları ve Adem Nakçı’nın sunduğu Gün Ortası’nda CHP ve AK Parti’de yaşanan gelişmeler ele alındı. Mithat Umutoğulları, CHP İzmir Milletvekili ve Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır başta olmak üzere bazı üst düzey CHP’li yöneticilerin delege seçimlerine müdahil olmasını sert bir dille eleştirdi.
Yayınlanma :
23.10.2017 09:22
Adem Nakçı da, AK Parti İzmir’de Menderes ve Kemalpaşa belediye başkanlarının metal yorgunluğu gerekçesiyle görevden alınmasının konuşulduğunu kaydederek, “Bazı AK Partililer bizi arıyor. Menderes ve Kemalpaşa belediye başkanları görevden alınacak diye. Metal yorgunluğu. İki belediye başkanının yakın çevresi de en çok yatırım yapan biziz diye karşı savunmaya geçtiler. Bütün hikaye Aziz Kocaoğlu’nun eleştirdiği pankartlı şikayet vardı. Bu isimler Aziz Başkanın eleştirdiği insanlar. Benim ekibim gelsin o ekip gitsin. O adamlar gitsin biz gelelim diye belden aşağı vurmaya başladılar. AK Parti’de CHP’lileşme başladı. Kendi kendine muhalif. Mantık bu. Siparişlere riayet etmesin kimse. Medet de ummasın. AK Parti üç dönemdir Bülent Delican’a sarf ettiği muhalefeti Aziz Kocaoğlu’na yapsa ne olurdu? Merak ediyorum. Şeytanın aklıma getirdiği sorular” diye konuştu.
İŞTE PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:
Mithat Umutoğulları: Herkesin aklı geçen kongrede kaldı. Alaatin Yüksel ve Aziz Kocaoğlu ile 21 belediye başkanı diğer tarafta Hasan Karabağ. Ondan önce Karabağ Kocaoğlu ile hareket etmişti. Kimse kan davası haline getirmesin. Kocaoğlu da Karabağ da Akpınar da Olgun Atilla da hepsi CHP’li. Rekabet olacak. Herkes gönlünden geçeni söylüyor. Aziz Kocaoğlu başka, Alaattin Yüksel başka bir şey düşünüyor. Demokrasi de böyle bir şey değil mi? Herkes misyonu, inançları doğrultusunda siyaset yapıyor. Sonuçta bu işe örgüt karar verir. Bu işin aktörleri vardır, aktörler çıkar şart ve koşulları oluşturur. Sandığa gidersiniz. Örgüt buna karar verir. Bazı arkadaşlarımız bunu kasıtlı mı yapıyor bilemiyorum. Bu dönem partide şöyle bir şey var; partiye emek verenlerle partiye hiç emek vermeyenler. Hasan Karabağ, Alaattin Yüksel, Aziz Kocaoğlu. Şimdi dönelim Hüseyin Mutlu Akpınar, Hasan Arslan. Hepsi önemli görevler yapmış. Bu insanlar partili. Parti baraj altında kaldığında da terk etmemiş ve başka partilere gitmemişler. Karşı cephe dedikleri. Genel sekreter, Tuncay Özkan, buna benzer Erdal Aksünger genel başkan yardımcısı. Back round’larına bakalım. Bu arkadaşlar partinin en tepesindeki adamlar. Bence temel sorun burada başlıyor. Milletvekili olduğunda partiye üye olmuştur Tuncay Özkan. Sen 14 yıldır İzmir’desin. Sındır’ı ya da Aksünger’i hiçbir partinin CHP’nin herhangi birinde meclis üyeliği, ilçe yönetim kurulu üyeliği ya da partinin herhangi bir faaliyetinde denk geldin mi? Bayramlaşmalar dahil. Ben hiç görmedim. Bu adamları hiçbir yerde gördünüz mü? Bakıyorsunuz hiç kimse yok. Mağdur edilmiş bunlar, kendilerince. Belediye başkanlığı yapmışsın. Sonra milletvekili olmuşsun. Sonra genel sekreter yapılmışsın. Senin sorumluluğun ne? Konuşurken ahkam keserler ya, ülkenin gittiği durum iyi değil, AKP batırdı, tek adam sultası geldi demiyor mu bunlar. Diyor değil mi? Aksünger’in hakkını yiyemem, milletvekili olduğu dönem ve bu dönem iktidara karşı eleştirileri var en azından. Ama genel sekreterin bu kadar olaya müdahil olan, bu kadar CHP’nin iç dinamiğine, genel sekreter, milletvekilleri, belediye başkanları niye karışır? Genel sekreterin görevi değildir delege seçimlerini takip etmek. Kılıçdaroğlu da İzmir milletvekili. Gelsin o zaman o atasın herkesi. Cin olmadan adam çarpmaya çalışıyorsun. Sizin göreviniz sadece İzmir değil ki? Sizin göreviniz 81 ilde delegasyonu kontrol etmek. Karşıyaka’da bir mahallenin tarihi değişiyor. Başkan diyor ki iptal ettim, ileri bir tarihte yapacağım diyor. Tekin Bingöl, bir genel başkan yardımcısı, il başkanını arayıp da sakın ha bunu yapma der mi? Senin başka işin yok mu? Karşıyaka’nın mahallesinden sana ne? Bu kafayla gidersen, kusura bakmasın kimse, CHP’den iktidar olmasını kimse beklemesin. CHP kendi içinde iktidarını yaratmaya çalışıyor. Böyle küçük kafalarla parti yönetilmez. Üç tane genel başkan yardımcısının olduğu yerde bu kadar pandomim kopar mı? Bütün bunlar yapılıyor. Sonra örgüt karışıyor. Karışır kardeşim.
Karşıyaka’da, Çiğli’de, Buca’da, Karabağlar’da genel sekreterle beraber hareket eden bir isim olsam, yıkarım ortalığı. Önder Abilerinden gördüler ya. Murat Haluk Öncel kamu gücü diyor. Karşıyaka’da, Çiğli’de kamu gücü yok mu? Demek ki biraz siyasi beceriye bağlı bu işler. Demek ki sorun sizde. Önce kendinizi sorgulayacaksınız. Haluk öncel kendi üzerine alınmasın ama, onu kast etmiyorum, delege seçimlerinden delege seçimlerine partili olduklarını hatırlarlar. Dört yılda bir seçim oluyor, adam gelmiş 60 yaşına hala aday. Arkadaş bir yorul ya. Eşini, dostunu,akrabanı işe sokmak için. Arkadaş bir git ya! İl başkanlığı için uzun bir süreç var. Herkes herkesle bir araya gelebilir. Şirin Akgül, örnek vereyim, delege seçimlerinde kendi ilçesiyle beraber liste çıkardı. Delege seçimleri bitti. Belediye başkanıyla aynı ekipte, o başka listeden girdi yönetime, onlar başka bir listeyi desteklediler.
En çok yorulan biziz. Günlerce mahalle mahalle sonuçları vermek için çalışıyoruz. Bu olsun kardeşim ya. Seçimlerde 20 adamı bir araya getirmek için mücadele veriyorsunuz. Bir gidiyorsun mahalleye, seni on kişi karşılıyor. Partinin dinamizmi bu. AK Parti’de bir günde olup bitiyor. MHP’de de öyle. Böyle demokrasi olur mu? İlçelere gidiyorsun, müthiş bir heyecan var. Anket sonuçlarını almış bir partili. Yüzde 60 iktidar olacağız diyor. İnan bak bu olsa, şu heyecan olmaz. Bir kutuplaşma var parti içinde. Beyazcı, sarıcı, mavici. Böyle bir dünya yok. Daha delegasyon çıkmamış kardeşim.
Adem Nakçı: Bazı AK Partililer bizi arıyor. Menderes ve Kemalpaşa belediye başkanları görevden alınacak diye. Metal yorgunluğu. İki belediye başkanının yakın çevresi de en çok yatırım yapan biziz diye karşı savunmaya geçtiler. Bütün hikaye Aziz Kocaoğlu’nun eleştirdiği pankartlı şikayet vardı. Bu isimler Aziz Başkan'ın eleştirdiği insanlar. Benim ekibim gelsin o ekip gitsin. O adamlar gitsin biz gelelim diye belden aşağı vurmaya başladılar. AK Parti’de CHP’lileşme başladı. Kendi kendine muhalif. Mantık bu. Siparişlere riayet etmesin kimse. Medet de duymasın. AK Parti üç dönemdir Bülent Delican’a sarf ettiği muhalefeti Aziz Kocaoğlu’na yapsa ne olurdu? Merak ediyorum. Şeytanın aklıma getirdiği sorular. CHP için de aynı şey söz konusu. Kemalpaşa’ya gidin, bizi bizim içimizdeki adamlar sattı, vurdu diyor, kime sorsan. Kimsenin bize düşman olmasına gerek yok. Biz zaten birbirimize düşmanız. İçimizde o kadar çok kavga var ki, dışarından kimsenin bize musallat olmasına gerek yok. Eskiden kardeş payı idi, şimdi kardeş kavgası oldu.
Mithat Umutoğulları: Hem CHP hem AK Parti cephesinde karışıklık var. Dört seçim gördüm. Hiç bugüne kadar bu kadar gergin seçim görmedik. Mevcut bir yapı var. Aziz Kocaoğlu yapısı var. Ona karşı da gizli gizli örgütlenmeye çalışan bir yapı var. Onu genel merkez düzeyine yaparsanız o zaman karışıyor. AK Parti cephesinden de bir şey var. Kocaoğlu’na muhalefet eden iki belediye başkanının isminin geçmesi düşündürücü. İzmir’den FETÖ’den alınacak belediye başkanı olmaz diye düşünüyorum. Bülent Soylu’nun FETÖ ile ilişkisi.
AK Parti milletvekillerini al kenara koy. Var mı muhalefet yapan? İl başkan yardımcıları nerede abi? Sormak lazım. AK Parti’de ibre döndü tersine. Şu an süreç devam ediyor.
Adem Nakçı: Torbalı’da, Kiraz’da kötü gidiyor AK Parti. Elinde Atilla Kaya gibi bir güç varken, Torbalı başarılı değil. Ödemiş de aynı şekilde. Kemalpaşa’nın yanlışları olmuş olabilir. Ama göze batan bir yanlışı yok. Kınık ne yaptı şimdiye kadar?
Mithat Umutoğulları: İl başkan yardımcısı ve gazeteci sohbet ediyor. bunu söyleyen il başkan yardımcısı; AK Parti'nin sloganları hikaye. Gazeteci de gülüyor. Ya kardeşim sen il başkan yardımcısısın. Demek ki sen kendini oraya ait hissetmiyorsun. Şimdi bu adam görevde tutulur mu ya? Bu yapıyı Delican getirdi. Bu partinin genleriyle oynadı. Ali İhsan Şahin’e Aleviler oy vermez. Yanlış adamı seçmişiniz kardeşim. Alevi açılımı diye Alevilerin hiç sevmediği bir adamı getirirseniz olmaz. Kürtlere inanmış veya Alevilere inanmış bir adam gelip AK Parti’de siyaset yapar mı ya? CHP’den Hüsnü Boztepe’yi getirdiler. İlhan İşbilen’i kim getirdi? İl başkan yardımcısı yaptın Boztepe’yi. Ben il başkanıysam onun yaptığı her şey beni bağlar kardeşim. Parti kurulduğundan beri içinde olan insanları partiden uzaklaştırırsanız, oraya koyacak adam bulamazsınız. Bu adamların sana bir aidiyet duygusu yok ki.
Ömer Cihat Akay zamanında . Altıncı adamı koyamazsın buraya. Şimdi sen geldin, Akay 3,5 yıl bu adamlarla çalıştı. Yerine bir tane koymadı. Emrun Sulayıcı, Ahmet Kurtulmuş, Özgür Hızal, Mustafa Arslan bunlar gitti. Bayraklı’da teşkilat paramparça olmuş. Özgür Hızal çabalıyor. Nitelikli insanlar çoktu. Koltuğundan korktuğu için güvenemedi, gönderdi. AK Parti yapısını bilse bunu yapmaz. Bakan, Başbakan, koordinatör geliyor karşılayan, muhatap sensin. Sen kendini Bakana anlat. Gelen Bakan buradan büyük bir keyifle gitti. AK Parti tarihinin en yüksek oyunu aldılar. Akay’ın elinde sihirli değnek mi vardı? Hayır. Teşkilatta tuttu adamları. Aman aman bir şey yapmadılar. İlçeleri ziyaret ettiler. Atilla Kaya, 16 saat çalışıyordu. Mahmut Badem,ki haybeden belediye başkanı yapılmadı, büyük emek verdi. Müthiş bir sevgi vardı onlara. Yetki vereceksin. Özgür Hızal, üçüncü dönem il yönetiminde sen görev vermiyorsun.
Adem Nakçı: Belediyeler CHP’de olmasa kaç üye gider. Siyaset artık menfaat kapısına döndüyse biter bu iş. Delican’dan daha iyisini getirin tamam diyeyim.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: