“DAİMA ÖZGÜRLÜĞÜN, SANATIN VE SANATÇININ YANINDAYIZ”

CHP İstanbul Milletvekili Dr. Mimar Gülay Yedekci, yayınladığı yazılı açıklama ile 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nü kutladı ve sanatta özgürlüğün korunmasının önemini vurguladı. Yedekci, “Sanatın ve sanatçının ifade özgürlüğü bir ülkenin gelişmişlik seviyesini gösterir. Sanat, sonsuz ve sınırsız bir tasarlama gücüdür. Sanata uygulanmak istenen sansürü kabul etmiyoruz. Daha yaşanabilir bir Türkiye için çalışıyoruz. Aydınlık Türkiye’de sanat ve sanatçılarımız hak ettikleri değeri görecektir” dedi.

Sanatçılarımız, tüm bu baskılara rağmen sanat için direnmektir

Yedekci iktidarın kültür politikasını eleştirdi, “Yasak ve sansür mevcut iktidar döneminde sanatın ve sanatçının önünde yükselen bir duvar halini almıştır. Sanatın tasfiye edilmesine izin vermemek için mücadele ediyoruz. Devlet sanat kurumları ve sanatçılar salonsuz bırakılmış, filmler sansürlenmiş, heykeller yıkılmış, sanat eserlerine hakarete varan benzetmeler yapılmış ve kitaplar yasaklanmıştır. Sanatçılarımız, tüm bu baskılara rağmen sanat için direnmekte ve sanatlarını halk için sürdürmektedir. Sanatın ve sanatçılarımızın daima yanındayız” dedi.

Sanatın özgürlüğü evrenseldir

Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “Sanatçı el öpmez, sanatkarın eli öpülür” sözünü hatırlatan Yedekci, “Büyük Önderimiz Atatürk’ün sanata ve sanatçıya gösterdiği saygı daima bizim ışığımızdır. İktidar kendinden olmayan sese tahammül edemiyor ve baskıyla kısamadıkları sesleri sansürle engellemeye çalışıyor. Sanatın özgürlüğü evrenseldir, sanata ve sanatçıya pranga vurulamaz” dedi.

Yedekci, mevcut iktidar döneminde uygulanan sansür ve yasaklara örnekler verdi; “Oyunlara gerekçe dahi gösterilmeden sahne verilmiyor, özel tiyatrolar Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan ödenek alamadı ve bakanlığın karar listesinde bulunmalarını protesto ederek ‘Yaşasın Seyirci Desteği’ dediler,  Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 100 temel eser arasında gösterilen Şeker Portakalı kitabını okuttuğu için bir Türkçe öğretmenine soruşturma açıldı, John Steinbeck’in  “Fareler ve İnsanlar” kitabının bazı bölümleri, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü Kitapları İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından sakıncalı bulundu, Muzaffer İzgü’nün Zıkkımın Kökü isimli kitabı Bursa’da 7. Sınıf öğrencilerine yasaklandı. Sanat kurumlarının lağvedilmesini öngören Türkiye Sanat Kurumu’na karşı çıkan ‘TÜSAK Yasa Tasarısı’na Hayır’ bildirisini imzalayan yöneticiler görevlerinden istifa ettirildi. Tarihi Emek Sineması yıkılarak yerine AVM dikildi.  Yıllarca çürümeye terk edilen Atatürk Kültür Merkezi bugünlerde yıkılıyor. Bu örneklerden daha çok var. Uygulanan kültür politikaları mevcut iktidarın sanatı adeta bir sansür girdabı içerisine sürüklediğini gözler önüne seriyor. Bu ülkemiz ve geleceğimiz için üzüntü veren ve endişe yaratan bir durumdur. Tekrarlıyorum; daima özgürlüğün ve sanatın yanındayız. Daha yaşanabilir bir Türkiye için çalışıyoruz. Aydınlık Türkiye’de sanat ve sanatçılarımız hak ettikleri değeri görecektir” dedi.