Darbelere karşı tam demokrasi
Türkiye iki yıl önce bugün, FETÖ’nün kanlı darbe girişimi ile sarsıldı. FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’da başlattığı ve 249 kişinin yaşamını yitirdiği darbe girişimi, yurttaşların sokakta direnişi ve cuntacıların TSK’den umdukları desteği bulamamaları sayesinde bastırılabildi.
Yayınlanma :
15.07.2018 09:40


Fethullahçı Terör Örgütü tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonucunda 249 yurttaş yaşamını yitirdi, 2 bin 196 kişi yaralandı. Darbe girişimin üzerinden 2 yıl geçmesine karşın soru işaretleri ortadan kalkmadı. En önemlisi bunca zaman FETÖ’nün siyasi ayağına dokunulamadı. 2004 yılında MGK’de alınan Fethullah Gülen cemaatiyle mücadele kararına rağmen, suçun miladı olarak 17-25 Aralık 2013 tarihini esas aldı. 17 Aralık’tan önce muhalefetin uyarılarına ve MGK kararına rağmen FETÖ , bizzat iktidar tarafından açıkça desteklendi, ortaklık yapıldı. Hükümetin bakanları, belediye başkanları, valileri, aldıkları kararlarla verdikleri desteklerle cemaatin büyümesine imkan verdi.
Dönemin Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, MGK kararı uygulamadıklarını yıllar sonra açıklarken, bir savcı da bunun hesabını sormadı. Cemaatin devlet içinde güçlenmesine özellikle ordu, emniyet ve mülkiyede kadrolaşmasına imkan veren bakanlardan hiçbirisi yargılanmadı. Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in arasında olduğu FETÖ lehine kararlar alan, arsa ve bina tahsis eden belediye başkanları yargılanmadı. “Cemaat devleti ele geçirmiş, buna kargalar güler” diyen eski AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik unutuldu. 15 Temmuz’a kadar cemaate yakın duran Bülent Arınç’ın FETÖ ile ilişkileri ortaya çıkarılmadı. Diğer yandan 15 Temmuz darbe girişiminin başarılı olması halinde kimin başbakan ve bakan olacağı sorusu aydınlatılamadı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “FETÖ’nün bizim dönemimizde büyüdüğünü reddetmem” sözündeki büyümenin nasıl desteklendiği ortaya konulmadı.
Neden haber verilmedi?
15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili karanlıkta kalan en önemli bölüm ise darbenin önceden haber alınmasına karşın neden kamuoyu ve devletin üst düzey yöneticileriyle paylaşılmadığı oldu. Kara Havacılık Komutanlığı’nda görevli binbaşı O.K’nin MİT’e 14:30’da gider darbeye ihbar etmesine karşın, bu bilgi sadece Hakan Fidan ile Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile bir grup komutan dışında kimseyle paylaşılmadı. 15 Temmuz gecesi tüm hava sahasının kapatılması kararı, ne Başbakan ne de Cumhurbaşkanı ile paylaşılmadı. Bu durumu Hakan Fidan’a sorduğunu belirten dönemin Başbakanı Binali yıldırım “cevap veremediğini” söylerken, neden görevden almadığına ilişkin soruya ise “Dere geçerken at değiştirilmez” yatınını verdi. İhbarın alındığı saatlerde kamuoyuyla paylaşılması durumunda girişim başlamadan sona erecek ve 249 yurttaş hayatını kaybetmeyecekti. Yargılamalarda ise toptancı anlayışla hareket edildi. Tatbikat denilerek götürülen ve kendilerini darbenin ortasında bulan askeri öğrenci ve erlere ceza verildi.
Rapor basılmadı
26 Temmuz’da AKP ve muhalefet partilerinin verdiği araştırma önergeleri birleştirilerek görüşüldü ve TBMM Darbe Araştırma Komisyonu kuruldu. Ancak komisyon çalışmalarına AKP’nin üye vermeyi geciktirmesi nedeniyle 4 Ekim 2016’da başlayabildi. AKP, zaman içinde komisyonun çalışmaları ve dinlenen kişilerin parti aleyhinde bilgi vermeleri üzerine rahatsız olmaya başladı. Komisyonun yalnızca 3 aylık çalışması yeterli görüldü. Raporun hazırlanması tam 6 ay sürdü. 12 Temmuz’da TBMM Başkanlığı’na sunulan rapora, muhalefetten habersiz ekleme yapıldığı ortaya çıkınca tartışmalar yaşandı. CHP 70 sayfalık ek şerhte, AKP ile FETÖ arasında yıllar itibarıyla gerçekleşen ilişkiler belgeleriyle sıralandı. TBMM Başkanlığı, komisyonun raporundan ek şerhi çıkararak basmak istedi. Ancak CHP’nin müdahalesi üzerine basım durduruldu. 26. yasama dönemi sona erince basılamayan raporu da ‘hükümsüz’ kaldı.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: