Delican'dan Kocaoğlu'na: Vebale Ortak mı Olsaydım!
AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican; kendisini İZBAN grevinin 5. gününde taraflarla yaptığı görüşmeler nedeni ile suçlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun hedef saptırdığını söyledi.
Yayınlanma :
13.11.2016 12:34


Krize Kötü Adam Arıyor
Delican yaptığı açıklamada; 5 ay boyunca yapılan görüşmelerden bihaber olan Aziz Bey, grev günü ayağına aldığı topu taca atmanın peşinde. Yüz binlerce İzmirlinin çilesi haline gelmiş bir meseleye, yönetemediği bir krize 'kötü adam' arıyor. Bulanık suda balık avlanmaz. diyerek yaşanan krize, halkın çektiği eziyete seyirci kalmadığını ve kalmayacağını, bu vebale ortak olmayarak sorumlulukla hareket etmeyi sürdüreceğini belirtti.
Önce İZBAN Krizini Çözsün
Delican, Başkan Kocaoğlu'nun kendisi hakkında söylediklerine yönelik ise; Üslubumu asla bozmayacağım. Ahlaklı davranışı da, devlet ve siyaset adamlığını ve terbiyesini de kurallarına göre sergilediğimi kendisi gayet iyi bilir. Önce büyüttükleri ve açmaza sürüklenen İZBAN krizini çözsün. Bu krizin iki bileşeni var. Birincisi diyalog eksikliği, ikincisi de ücret adaletsizliği. Bir belediye başkanı için süresiz grev kararına varan bir toplu sözleşmede sendikanın talebini gazeteden öğrenmiş olmak çok vahimdir. Önce kendisine doğru ve birebir diyalog kanalları açsın. Kimse eşya yahut robot değil, konuşmak, dokunmak değerlidir. İnatlaşıp, sertleşmek ve günah keçisi aramak yerine sorunun çözümüne odaklansın. Ayak sürüyüp, diretmek yerine grev süresince; işçilerin istediği oranın kaç katının kaybedildiğini hesaplasın diyerek karşılık verdi.
İşçi Öcümü
Belediyenin yaptırdığı anketlerde bile ulaşımın birinci sorun olduğunu belirten Delican, “Ulaşım kangrenine şimdi de toplu sözleşme sancısı ve kanaması eklendi. İş gücü, sistemi ayakta tutar; işçiler öcü değildir. Burası at pazarı ya da güreş meydanı değildir. Herkesin mutlu olacağı bir formül her zaman vardır. Diyalog çağrısı yaptığım için beni pazarlığı bozan taraf olarak asla suçlayamaz. Ama bu niyet ve bakış açısına bağlıdır. Sayın Kocaoğlu tarafıma yönelttiği toplu sözleşme sorgusuyla haddini aşmıştır. Ben onun bürokratı değilim. Ne ben ne de bu kentin sahibi olan insanlar onun şirketinde çalışmıyor. Burada İzmirli hemşerilerimizi şirket elemanı olarak görmekten vazgeçsin. Bizler pazarlık malzemesi değiliz. İzmirlilere çile çektirerek, işçiyi köşeye sıkıştırarak toplu sözleşme yapılmaz. Yüz tane toplu sözleşme yapmasıyla övüneceğine altı aydır yapmadığı sözleşmeye baksın” dedi.
İzmir Halkının Takdirine Bırakıyorum
Delican, ortaya çıkan tabloya kayıtsız kalamayacağını belirterek, “Ne yazık ki durum, masamın başında oturup izleyemeyeceğim kadar vahimdir. Ben tarafsam, bu ızdırabı yaşayan halkın tarafıyım. Bu şehrin tarafıyım, emeğin tarafıyım. 6 Haziran'dan bu yana geldikleri yer, işçilerin süresiz grev kararı ve halkımızın günlerdir yolda kaldığı gerçeğidir. Kapılarından yolcu taşan otobüsler, yığılmış duraklar, üç katına çıkan mesafeler! Bu durumda; iktidar partisinin İzmir'deki temsilcisi olarak sorunun tıkandığı yeri bilmek istemem ve tarafları dinlemem kadar doğal ne olabilir Daha ne kadar devam edeceği belli olmayan bir çileyi, görmezden mi gelmeliydim O zaman mı iyi ve ahlaklı bir devlet adamı, siyasetçi olurdum Yaşadığı ve görevli olduğu şehrin gündemindeki en büyük krize kayıtsız kalmayan bir siyasetçi mi yanlış yapıyordur; yoksa tüm diyalog kapılarını sımsıkı kapatıp, yaptığı telefon görüşmesini çarpıtarak deşifre eden bir yerel idareci mi Bunu İzmir halkının takdirine bırakıyorum” diye konuştu.
Kaybedeni Çok, Faturası Ağır
Açıklamasında; herkesin kaybettiğini vurgulayan AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican; Bu sorunun faturası çok ağır. Tüm taraflar kaybediyor. Halk kaybediyor, işçiler kaybediyor, İzmir kaybediyor. Bu krizin kaybetmeyeni yok. Günde 350-400 bin yolcu taşıyan İZBAN'ın; 5 günlük grevdeki kaybı en az 1 milyon 250 bin liradır. İşçilerin istediği yıllık zam oranı toplamda 5 günlük kaybın yarısı bile değildir. Vatandaşlarımızdan telefon ve mesaj yağmuru alıyorum. Herkes yaşadıkları mağduriyetin sona ermesini istiyor. Öte yandan birileri de istiyor ki; Bülent Delican koltuğundan kalkmasın, hiçbir şeye karışmasın, kulaklarını tıkasın. O türlü siyaset ve siyasetçinin devri çoktan geçmiştir. Biz Tire’de köy mallarının satışında, Körfezin ÇED raporunda, İzmir’in Çöp sorununda, Kentsel dönüşümde Hemşerilerimizin yanında olduysak çözüm odaklı olduysak burada da tavrımız aynıdır.. Bize kimse rol biçmesin. İzmir'e kaybettiren ne varsa, sorun neredeyse orada olurum, olacağım da. Hele İZBAN gibi sokağa taşan ve iflah kesen bir krizde vebal altında kalmamı bekliyorlarsa daha çok beklerler. İzmir'in yerel ya da genel her sorununa duyarlılıkla ve çözüm noktasında yaklaşıyoruz. Bu yaklaşımım Kocaoğlu’nun ezberini fena halde bozmuş olacak ki beni şehri karıştırmakla suçluyor. İZBAN krizinin de takipçisiyiz. Bu takip, kimseyi rahatsız etmesin dedi.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: