DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Medyascope'dan Ruşen Çakır'ın konuğu oldu.
Çakır, DEM Parti'ye açılım sürecini başlatan MHP'den gelen eleştirileri ve tepki gösterilen 'gencecik cesetler' ifadesini sordu.
Koçyiğit ilk olarak MHP'nin eleştirileri hakkında şunları ifade etti:
"Milliyetçi Hareket Partisi'nin süreci itici gücü oluşturduğu bir hakikat. Bunu görebiliyoruz. Yani bu meseleye gerçekten Sayın Bahçeli'nin bir kısa vadeli bir siyasal ajandadan ziyade bir pragmatik kendi siyasal partisinin önceliklerini gözetmekten ziyade gerçekten daha uzun erimli ve Türkiye'nin, önündeki en önemli engel olan Kürt sorununun kalkması yönünde bakış baktığına dair bir, değerlendirmemiz var.
Bize yönelik de tabii ki eleştiriler olabilir. Siyaset aynı zamanda da bir eleştiri, zeminidir. Yani, her gün birbirimizi nasıl diyelim? Çok onaylayan yerlerde değiliz.
Bizim de halihazırda siyasete çok ayrıştığımız, çok doğru bulmadığımız, MHP'nin birçok söylemi, eylemi oluyor. Fakat bunu ne yapıyoruz? Biz de eleştiriyoruz.
O anlamıyla bu eleştirileri, bir yere kadar anlamak lazım."
ÖZÜR DİLEDİ
Koçyiğit bu sözlerinin ardından TBMM Genel Kurulu'nda İYİ Partili vekiller ile tartışırken söylediği 'Gencecik cesetler' sözünün sehven kullandığını ifade etti. Özür dileyen Koçyiğit şunları dile getirdi:
"Şimdi iki şeye açıklık getirmek isterim. Birincisi benim kullandığım mecliste genel kurulundaki söze ilişkin. O onu sizin vesilenizle de düzeltmek de isterim programınız aracılığıyla.
Orada bir sehven çıkan bir sözcük var. Yani cenaze denilecekken o işin harareti, tartışmanın harareti ki video izlenecek olursa arkadan başlayan gürültüler ve o gürültü patırtı ortamında konuştuğumuz çok açık.
Ceset demişiz ve bunu bir hakaret gibi algılayan kesimler oldu. Öncelikle bunundan dolayı, bu sözden dolayı incinen herkesten her kesime yönelik çok üzgün olduğumu belirtmek isterim. Asla öyle bir kasıt yoktur.
Orada sehven gerçekten çıkmış bir sözcük o anlamıyla bir hata sonucu, oradaki işin tansiyonun yüksekliği nedeniyle söylenmiş bir şey. Öncesine ve sonrasına bakılınca aslında yaşam üzerine, insanların yaşaması üzerine artık ölümün kutsallaşmaması, ölüm siyasetinin, son bulması üzerine bir konuşma olduğu açıkça görülecektir."
Koçyiğit, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin süreçte 'maksimalist talepler' eleştirisi hakkında da şunları ifade etti:
"Türkiye'nin ya yasama, yürütme, yargı erklerinin ayrılması ve tam demokratik bir ülke olması özlemimiz, mücadelemizin de hiçbir başlığının açıkçası maksimalist olduğunu düşünmüyoruz. Ve bu taleplerin hiçbirisinin de sadece DEM Parti'ye için, sadece kendimiz için, sadece Kürtler için istemediğimizi de sanırım bütün kamuoyu da biliyor."
KOÇYİĞİT NE DEMİŞTİ?
DEM Partili Koçyiğit, geçtiğimiz haftalarda İYİ Partili vekiller ile tartışmıştı. Koçyiğit, TBMM Genel Kurulu'nda DEM Parti sıralarında şunları ifade etmişti:
"Birileri provokasyon peşinde. Birileri provokasyon yapmak istiyor. Birileri bu ülkeyi karıştırmak istiyor. Birileri, birileri barışa, birileri barışa pusu kurmak istiyor. Birilerinin kanlı emelleri var. Gelecek gencecik cesetlerin üzerine, tabutların üzerine elini koyup hamaset ederek yoksul Anadolu köylüsünün ölümünü alkışlayacak insanlar var. Ama biz açık ve net söylüyoruz. Biz barıştan yanayız, çözümden yanayız, demokrasiden yanayız ve bunu İYİ Parti'ye rağmen yapacağız
BAHÇELİ NE TEPKİ GÖSTERMİŞTİ?
MHP Lideri Devlet Bahçeli, son MHP Grup Toplantısı'nda hem TBMM'de terör örgütü PKK'nın lideri Öcalan lehine atılan hem de Koçyiğit'in 'gencecik cesetler' sözüne şöyle tepki göstermişti:
"Terörsüz Türkiye” de bu hedeflerden birisidir.
Bu süreçte heyecanla çılgınlık arasında kesin bir ayrım yapmak, yanlışa yorulabilecek şuursuz tezahürat ve telaffuzlardan kaçınmak elzemdir.
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu istişarelerinin sonuna yaklaşmaktadır.
Mazisi 41 yılı bulan bölücü terör sorununun bir günde çözümünü elbette bekleyemiyoruz. Ancak her kesimi özellikle muhataplarını sorumlu bir dil kullanmaya davet ediyoruz. Şehitlerimize gencecik cesetler demek doğru ve isabet kaydeden bir söz değildir. Çünkü şehitler ceset değildir. Onlar bizim kahramanımız manevi muhafızlarımızdır. Ali İmran suresinde buyurulduğu gibi Allah yolunda öldürenleri sakın ölüler sanmayın. Bilakis onlar diridirler
"Herkes ve hepimiz terörsüz Türkiye hedefinin sekteye uğramamasına özenle dikkat etmeliyiz. Maksimalist taleplerin gündeme gelmesinden kaçınmayalı kaçınmalıyız. Sorumsuz ve suçlayıcı üsluptan uzak durmalıyız. Bilinmelidir ki her şey Türkiye içindir. Hepimiz Türk milletiyiz. Denizi geçtikten sonra derede bocalamanın hiç kimseye faydası olmayacaktır. Terörsüz Türkiye Türk milletinin müşterek arzu ve amacıdır. Bu arzu ve amaçtan sarfı nazar edenler ahlaken, tarihen, vicdanen ve siyaseten çok ağır sonuçlarla karşılaşacaklardır"
Yorumlar
Kalan Karakter: