Arınç, 11 Kasım’da Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret etmiş, eski HDP eş genel başkanının, kendisine bundan sonra siyaseti düşünmediğini söylediğini iddia etmişti.
Katıldığı bir programda konuşan Arınç, ‘Demirtaş’a ait’ diyerek şu sözleri aktarmıştı:
“Yani ben cinayetten dolayı beraat ettim. Kaldı ki orada bir şey daha öğrendim. Biz dedi aslen Bingöl’den geldik Elazığ’a.
Aynı zamanda Yasin Börü de Bingöllüdür. Uzaktan da akrabamız vardır, akrabalığımız vardır dedi. Ben nasıl olur da bu katledilen insanlar karşısında acı duymam, üzüntü duymam?
Ben bunlardan inanın habersizdim. Bu yapılan eylemlerin hiçbirisine katkıda bulunmadım. Sadece bir tweet veya açıklamadan bahsediliyor. O tweet’le bu olaylar arasında çok zaman farkı var. Ondan dolayı da suçlanmamız doğru değil.”
Arınç devamında Demirtaş’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüşmek istediğini iddia etmiş, ona (Erdoğan’a) söyleyeceklerini kendisine şöyle ilettiğini öne sürmüştü:
“Yaşanmış olayları bir kenara koyalım. Ben bu olaylarda hiçbir zaman terörün destekçisi olmadım ama partimin içerisinden veya partimin dışarısından bu olaylara bizi karıştırmak isteyenler olabilir.
Ben siyaseti tercih ettim. Terörü tercih etmedim. Şiddeti asla düşünmedim ve teşvik etmedim. Ben iyi bir siyasetçi olmaya çalıştım.
Arkadaşlarımın yaptıklarından, söylediklerinden elbette sorumluluğum olabilir ama suçlandığım Kobani olaylarından dolayı ben hiçbir cinayetin içerisinde olmadım ama size karşı kin duymuyorum.”
Demirtaş yalanladı: Yine başı dik çıkarım, benim için bunun alternatifi yok
Demirtaş, X’ten bir açıklamayla isim vermeden Arınç’ı yalanladı.
Eski HDP eş genel başkanı “Ben buraya onurumla, başı dik girdim, onurumu kimseye çiğnetmeden ve yine başı dik çıkarım veya burada ömrümün son gününe kadar kalırım. Benim için bunun alternatifi yoktur” diye de ekledi.
Demirtaş’ın açıklaması şöyle:
“Dokuz yıl boyunca suçsuz yere bir hücrede tutulmanın bin tane zorluğu vardır. Ancak halkın özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesinin parçası olmak, tüm zorluklara karşı dayanma gücü, çelikten irade sağlar.
Beni en çok zorlayan şeyse imasında dahi bulunmadığım sözlerin, düşüncelerin bana mal edilerek dışarıda kamuoyuna aktarılmasıdır.
Bunu yapanların niyetini sorgulayacak değilim fakat sunu herkes bilmeli ve emin olmalıdır, ben buraya onurumla, başı dik girdim, onurumu kimseye çiğnetmeden ve yine başı dik çıkarım veya burada ömrümün son gününe kadar kalırım.
Benim için bunun alternatifi yoktur.
İyi niyetle dahi olsa hiç kimsenin benim adıma konuşma yetkisi yoktur, gerektiğinde ben düşüncelerimi kamuoyuyla zaten paylaşıyorum. Benim doğrudan paylaşmadığım hiçbir açıklama yorum, düşünce beni bağlamaz.
Çarpıtma, uydurma, yanıltma amacıyla yapılan ve bana mal edilen düşünceleri de şaşkınlıkla, üzüntüyle karşılıyorum. Maalesef ki hapiste olmanın dezavantajıyla yıllardır bu yapılıyor ve herbirini düzeltmeye çalışmak bile aynı külfete dönüşüyor.
Anlayışınıza sığınarak, bundan böyle kendi arkadaşlarım hariç siyasetçi ve avukatlarla görüşmeyeceğimi belirtmek istiyorum. Çünkü bu çarpıtma ve suistimalleri önlemenin başka yolu kalmadı. Hepinize içten selam, sevgilerimle…”
Yorumlar
Kalan Karakter: