İşten çıkarılan 179 işçi, Aliağa Demokrasi Meydanı’nda kurdukları direniş çadırında 48 gündür direnişlerini sürdürüyor. BirGün’e konuşan işçiler, işten çıkarılmalarının tamamen siyasi olduğunu belirterek, haklı mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini ifade ediyor.
MAYISIN MAAŞINI BİLE VERMEDİLER
İşten atılmadan önce park ve bahçelerde çalışan 49 yaşındaki Abdullah Şimşek, şöyle diyor: “Bizim işten çıkarılmamızın nedeninin tamamen siyasi olduğunu düşünüyorum. Düşünmeyi de geçtik, bu tüm kamuoyu tarafından artık biliniyor. İlk işten çıkarılan 20 kişi sadece muhalif isimlerden oluşuyor. Sonra grup halinde işten çıkarmalar devam etti, bu isimler de muhalifti. Çalıştığımız mayıs ayının maaşını bile vermediler. Bu nedenle hakkımızı arıyoruz.”

Kadrolu işçiler de çıkarılmaya başlayınca direnişin büyümeye başladığını anlatan Şimşek, “Özellikle ilk olarak 6 işçi çıkarıldığında biz bu mücadeleyi büyütebilseydik belki de bu kadar kişi çıkarılmazdı. Yaklaşık 2 aydır işsizim, geçim sıkıntısı başladı. Eşimiz dostumuz ve sendika bize destek oluyor. Ailemiz perişan oldu. Hepimizin psikolojisi bozuldu. Başkan tasarruf nedeniyle işçi çıkardığını söylemiş. Tasarruf edecekse önce o gereksiz harcamaları bitirsin. Yeni eleman alımı yapıyor. Bu nasıl tasarruf? Neymiş yetkiyi halktan almış! Bu halk işçi çıkart diye mi sana oy verdi? Yeni bir kadrolaşmaya gidiyorlar, belediyeyi boşaltıyorlar” diye konuşuyor.
EŞİMLE BİRLİKTE İŞTEN ÇIKARILDIM
Pınar Akıcı Laçinel, belediyenin Basın ve Halkla İlişkiler bölümünde İŞKUR sorumlusu olarak çalışırken eşiyle birlikte işten çıkarılmış.

Çıkarılmadan önce bir ay boyunca mobbing gördüğünü belirten Laçinel, şunları söylüyor: “Ben Engelsiz Kafe’de bir ay boyunca boş oturdum. Bayram sonrasında da topluca insan kaynaklarına çağrıldık ve iş akitlerimize son verildiği duyuruldu. O günden beri de mücadele ediyoruz. Benim eşim de raporluyken işten çıkarıldı. Bu çıkarmalar elbette siyasi. Ben bunun aynı zamanda belediye içinde sendikalaşmayı bitirme çalışması olduğunu düşünüyorum. Kendilerinden olanları yerleştirecekler. Sendikasız, hiçbir güvencesi olmayan ve ayda 2 bin 20 liraya çalışacak kişiler getirme hedefindeler.”
Şu an bir gelirlerinin olmadığını ve eşinin rahatsızlığının sürdüğünü kaydeden Laçinel, “Çocuğumuzun okul masrafları var. Borçlarımız var. Buna rağmen mücadeleyi sürdürüyoruz. Her gün direniş çadırındayız” ifadelerini kullanıyor.
ARKADAŞLARIMIZ İÇİN DE DİRENİYORUZ
Devran Başak ise 6 yıldır belediyede temizlik görevlisi olarak çalıştığını ve hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atıldığını belirtiyor. Başak, “Ne olduğunu bile anlamadım. Ben de hakkımı aramak için direnişe katıldım. Sonuna kadar gideceğiz. İçeride sendikalı arkadaşlarımıza istifa baskısı yapılıyormuş. Biz içerideki arkadaşlarımız için de mücadele ediyoruz” diyor.
***
TÜM İŞÇİLER SAHİPLENMELİ

DİSK Genel-İş Sendikası Aliağa Belediyesi İşyeri Temsilcisi Sinan Uğur, belediyenin seçimden önce de ciddi bir ekonomik darboğazda olduğunu, buna karşın seçimi kazanmak uğruna aşırı borç içerisine sokulduğunu söylüyor. Başkan Acar’ın seçimden sonra kadrolu 100 işçiyi işten atmasının sendikayı tasfiye etme amacı taşıdığını belirten Uğur, “Biz bu mücadeleyi tüm işçilerin kendi mücadeleleri gibi sahiplenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu süreçte kara propaganda çok fazla oldu. Halka kendimizi anlatmaya çalışıyoruz. İmza kampanyaları başlattık. Bildiriler dağıtıyoruz. Direniş çadırımızın olduğu Demokrasi Meydanı’nda çeşitli etkinlikler yapıyoruz. Tüm bunlara devam edeceğiz” şeklinde konuşuyor.
Diğer yandan hukuki mücadelelerini de sürdüklerini kaydeden Uğur, “Ama hukuki mücadelemizi engellemeye yönelik baskılar var. Bundan sonraki süreç bizim için zor amamücadeleye devam” ifadelerini kullanıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: