“Şiddetin arabuluculuğu olmaz”
Kadınlar son yıllarda muhafazakâr kültürün baskıları ile eve kapanmaya zorlandığını belirten Şahin, “Pandemi ile birlikte birçok kreş, etüt, hasta ve yaşlı bakım evlerinin kapatıldı. Bu yerlerin ücretlerinin yüksek olması ile birlikte kadınlar evde çocuk ve yaşlılara bakacak kimseyi bulamadıklarından çalışma hayatlarına ya ara vermiş ya da uzaktan çalışmak zorunda bırakılmış ve kadınlar tam da iktidarın istediği gibi istihdamdan el çektirilmiştir” ifadelerini kullandı.
Şahin, İstanbul Sözleşmesi’ne işaret ederek, “AKP iktidarı; şimdi de kadınların medeni haklarına göz dikti. Evlilik sürelerini bahane ederek ‘1 gün, 1 ay, 5 ay evli kalıp ölene kadar nafaka verme yükümlülüğü adil değil. Bunun bir ölçüsünün olması lazım’ açıklaması kadınların boşanma hakkını kullanmasının fiilen engellenmeye çalışılmasıdır. Boşanmak isteyen kadınlara arabulucu dayatması kabul edilemez. Şiddetin arabuluculuğu olmaz” açıklamasını yaptı.
“Nafaka hakkı gasp edilemez”
Nafaka ile ilgili iktidarın söylemlerine de değinen Şahin, “Nafaka hakkını nasıl gasp ederiz diyenlere hatırlatıyoruz; Ülkede şiddet gören kadınların çocuklarıyla güvenle başvurabileceği danışma merkezleri, sığınma evleri yok. Kadınların yoksulluk nedeniyle başvurup destek alabileceği sosyal hizmet birimleri, çocuklarını bırakabilecekleri nitelikli güvenilir devlet kreşleri, güvenceli istihdam olanakları yok. Kadınların mücadele ile kazanmış olduğu nafaka hakkının elinden alınmasına izin vermeyeceğiz” dedi
Türkiye'de her 10 kadından yalnızca 3’ü üretimde yer aldığının altını çizen Şahin, “Kadınların istihdam oranı yüzde 28 iken erkelerde yüzde 64. Kamuda en az kadının çalıştığı ülke Türkiye ve kamuda çalışanların sadece yüzde 25’i kadın. Her 100 kadından sadece 17’ si kayıtlı ve tam zamanlı istihdamda. Genç kadınlarda geniş tanımlı işsizlik ise yüzde 51’ i aşmış durumda. Kadınlarda resmi işsiz sayısı 1,5 milyon, gerçek kadın işsizliği ise 3,5 milyonu buldu, çünkü 13 milyon kadın; aile, ev işleri, çocuk ve yaşlı bakımı nedeni ile çalışma hayatına katılamıyor. 2021 yılında iş cinayetleri nedeni ile en az 165 kadın işçi hayatını kaybetmiştir” görüşünü aktardı.
“Eşit işe eşit ücret istiyoruz”
Şahin, DİSK adına kadınlara yönelik talepleri de sıraladı. İşyerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen İLO 190 sayılı yasa imzalanması talebinde bulunan Şahin, şunları söyledi:
“İstanbul Sözleşmesi’nden fiilen çekilme kararından vazgeçilsin ve 6284 sayılı ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun etkin bir şekilde uygulanarak kadın cinayetleri durdurulsun. Kadın istihdamında tek seçenekmiş gibi sunulan esnek-güvencesiz-kayıt dışı ve taşeron çalıştırmaya son verilsin. Bütçede, eğitim, sağlık, başta olmak üzere her türlü yasa ve uygulamada toplumsal cinsiyet eşitliği sağlansın. Yapılan zamlar geri alınsın. Eşit işe eşit ücret verilsin. Eşit istihdam ve eşit ücret koşulları sağlansın. Kadınların kaynaklara erişimi desteklensin. Kadın istihdamını artırmak için önerilen esnek çalışma biçimlerine karşı, tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılsın. Kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri gibi merkezler açılarak bakım hizmetleri kamusal hale getirilsin. Sendika ve örgütlenme hakkı engellenmesin.”



Yorumlar
Kalan Karakter: