Diyanet İşleri Başkanlığının "kadınlara başörtüsü dayatması" olarak yorumlanan 1 Ağustos tarihli Cuma Hutbesi'ne bireysel direniş eylemiyle karşılık veren feminist yazar Berrin Sönmez başörtüsünü çıkardı.
AK Parti iktidarının başörtüsü zorunluluğu getirme ihtimalinin güçlendiğini, buna başını açarak direniş sergileme kararı aldığını duyuran Berrin Sönmez, Nevşin Mengü’nün Youtube yayınına katıldı.
‘Başörtülü olsaydın müdür olurdun dediler’
Sönmez, kamuda yapılan ayrımcılıkları da örnekleriyle anlattı.
“Bir kamu kurumuna müdür yardımcısı olarak atanan kadına, ‘Başörtülü olsaydın müdür olurdun’ dediler” ifadeleriyle bildiği bir örneği anlatan Sönmez başka olayları da şöyle aktardı:
“Özel sektörde bir kuruluş, içeride başını örttüğü halde özel yaşamında örtü kullanmayan bir kadını tespit ettikten sonra görevden atıyorlar. Bunda hukuk yoluyla hakkını arama yolu da olmuyor. İlgilenen olmuyor savcılardan.”
'Diyanet iktidarın propaganda aygıtı haline geldi'
Sönmez ayrıca başörtüsünü takmadan katıldığı Medyascope yayınında tepkisini "Başörtümü aldım, Diyanet'in ve iktidarın ayakları altına attım" sözleriyle dile getirdi.
Gazeteci Göksel Göksu'nun sorularını yanıtlayan Sönmez, 2017 referandumuyla Türkiye'de inşa edilen siyasal sistemi "ucube" olarak nitelendirirken, bu sistemin çok büyük bir toplumsal karmaşaya yol açtığına işaret etti, AKP iktidarının kadın bedeni üzerinden geliştirdiği ve kadınların yaşamını zorlaştıran politikalarını eleştirdi.
"Diyanet İşleri Başkanlığı da bu çerçevede doğrudan Cumhurbaşkanı'na bağlandı ve doğrudan iktidarın propaganda aygıtı haline geldi" diyen feminist yazar, "Bu Diyanet'in hutbelerinde biz yapılan yolsuzluklara itiraz, kadın cinayetlerine itiraz, çocuk istismarına itiraz görmüyoruz. Ama sadece kadına, çocuklara, topluma din maskesi altında ayar vermeye çabası görüyoruz. Bu gidiş hakikaten tehlikeli bir gidişti ve son hutbede ben bu gidişin biraz daha şekillenmekte olduğunu gördüm" sözlerini kaydetti.
‘Başörtüsü dayatması yoluyla toplumu şekillendirme girişimi’
Diyanetin, "Hayâ: Allah'ın Emri, Fıtratın Gereği" başlıklı hutbesinde kadınların kamu kurumlarında, çalışma yaşamlarında kıyafet seçimlerine müdahale olduğu gözlemini paylaşan Sönmez,iktidarın atacağı adımları toplumun kılcal damarlarına yaymak istediğinde bunu çoğunlukla Diyanet eliyle, Diyanet'in diliyle, fetvaları ve hutbeleriyle yaptırdığına işaret etti.
"Bunu Diyanet'ten bu son Cuma namazında, Cuma hutbesinde duymak o yüzden beni tetikledi" diyen Berrin Sönmez, zaten başörtüsü zorunluluğu ile ilgili olarak "somut örnekler denilebilecek" bazı duyumlar olduğunu, kendisine son gelişmelerden sonra bazı örnek bilgilerin de iletilmeye başlandığını açıkladı. Sönmez, sadece başörtülü kadınların çalıştığı bir katılım bankasından söz etti, işyeri dışında başörtüsünü çıkaran bir kadının sırf bu nedenle işten atıldığını anlattı.
Kamu kurumlarında terfi için başörtüsünün de şart koşulduğuna dair bilgiler olduğunu açıklayan yazar, Diyanet'in AKP iktidarının en güçlü kurumlarından birisi olduğunu, buradan verilen mesajların iktidara yakın durmak isteyen sermaye sahiplerini, yani özel sektörü de harekete geçirebileceğini belirtti.
Kamu kurumlarında makamını, konumunu korumak isteyen bürokratların da bunları dikkate aldığını söyleyen Sönmez, "Yani yarın sabah bir Cumhurbaşkanlığı kararıyla 'Kamu kurumlarında herkes başını örtecek' kararı çıkmayabilir. Benim endişem de bu değil. Daha sessiz, sedasız toplumu şekillendirme eğilimi" sözlerine vurgu yaparak, gizli, yazılı olmayan kararlarla kadınlara başörtüsü baskısı yapılması ihtimalinin artık güçlendiğinin altını çizdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: