Doğan Suriyelilere Yönelik Provokasyonları Meclis Gündemine Taşıdı
HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan Suriyeli mültecilere yönelik provokasyon ve saldırılar için Başbakan Binali Yıldırım'ın yanıtlaması istemiyle önerge hazırdı.
Yayınlanma :
11.07.2017 15:13


Doğan önergesinde, savaştan dolayı yerinden edilen, göç etmek ya da kaçmak zorunda kalan ve ülkemize sığınan Suriyelilerin sayısı resmi makamlarca 3.5 milyon olarak açıklanmıştır. Uzmanlar ve sivil toplum örgütleri Suriye’de yakın gelecekte barışın ve huzurun tesis edilemeyeceğine ve buna bağlı olarak da sığınmacı akınının devam edeceğine ilişkin ciddi uyarılar yapmaktadırlar. Bu uyarılar neticesinde ne tür çalışmalar yapıldığını sordu.
Müslüm Doğan'ın soru önergesinin tam metni şöyle:
15 Mart 2011'de rejim karşıtı gösterilerle başlayan Suriye savaşı, aradan geçen 6 yılın sonunda dünyanın en büyük insani krizlerinden birini yaratmıştır. Savaştan dolayı yerinden edilen, göç etmek ya da kaçmak zorunda kalan ve ülkemize sığınan Suriyelilerin sayısı resmi makamlarca 3.5 milyon olarak açıklanmıştır. Uzmanlar ve sivil toplum örgütleri Suriye’de yakın gelecekte barışın ve huzurun tesis edilemeyeceğine ve buna bağlı olarak da sığınmacı akınının devam edeceğine ilişkin ciddi uyarılar yapmaktadırlar. Türkiye’de Suriye'den gelen mültecilerin maruz kaldığı kötü muamele ne yazık ki her geçen gün derinleşerek devam etmektedir. Türkiye halklarının son zamanlarda OHAL ile beraber yaşadığı toplumsal travma hali, Suriyelilere yönelik linç olaylarının da artmasına neden olmaktadır. Bu toplumsal travma, toplumun diğer tüm kesimlerince farklı sorunlar doğururken, Suriyeli mültecilere yaklaşımda da bu paralelde ciddi sorunlar yaratmaktadır. Son olarak geçtiğimiz günlerde Ankara'nın Yenimahalle ilçesi Demetevler semtinde Suriyeli mültecilere yönelik geliştirilen linç girişimi ve Sakarya ili Kaynarca ilçesinde meydana gelen Suriyeli 7 aylık hamile bir kadının, 10 yaşındaki çocuğu ile beraber kaçırılıp tecavüz edildikten sonra çocuğuyla beraber katledilmesi, mültecilerin Türkiye’de karşı karşıya kaldıkları durumu açık bir biçimde gözler önüne sermektedir. Kendi ülkelerinden savaş, taciz ve tecavüzden kaçıp ülkemize sığınan mülteci kadınlar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan erkekler tarafından, ikinci eş olarak düşünülmenin yanı sıra fuhuş yapmaya da zorlanmaktadırlar. Yine sosyal medya ve farklı platformlardan Suriyelilere yönelik 'Suriyeli sığınmacılar bulundukları yerlerde şiddet, hırsızlık, kaçakçılık ve fuhuş gibi suçlara bulaşarak toplumsal ahlak ve huzuru bozmaktadır' şeklinde ifadelerle toplumsal bir linç kampanyası hızla yaygınlaştırılmaktadır. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda sayıları 3.5 milyonun üzerinde olduğu iddia edilen ve hala gelişleri devam eden Suriyeli mülteciler ile ilgili Türkiye'nin bu yöndeki politikaları özellikle ekonomi, sağlık, eğitim ve hukuk alanlarında, mevcut duruma cevap olamamaktadır.
Bu bağlamda;
OHAL uygulamalarının, toplumsal şiddet ve kaosu arttırdığı uzman görüşlerince sabit iken, Türkiye'de toplumsal tramva halini derinleştiren OHAL uygulamaları ne zaman son bulacaktır?
Ankara'nın Yenimahalle ilçesi Demetevler mahallesinde yaşanan linç olayına ilişkin, olayı tetikleyenler ve halkı kin ve nefrete teşvik eden kişi ya da kurumlara ilişkin geniş çaplı bir soruşturma açılmış mıdır? Açılmış ise bu soruşturma ne aşamadadır?
Sakarya'da yaşanan olaydan hareketle, taciz, tecavüz ve ölümden kaçıp ülkemize sığınan Suriyeli kadınların, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı erkek bireyler tarafından maruz bırakıldıkları katliamları, tecavüzleri önlemeye yönelik özel bir politikanız var mıdır?
Türkiye’ye sığınan 3.5 milyon Suriyelinin yaşam koşullarının kötüleşmemesi, karşılaştıkları ayrımcılık ve nefretin derinleşmemesi adına, halkı kin ve nefretten uzaklaştıracak ne tür önlemler alınmaktadır? Kısa, orta ve uzun vadede ne tür çalışmalar yapmaktasınız?
Suriye’deki savaşın devam etmesi ve Türkiye’ye sığınan mültecilerin geri dönüş koşullarının olmayışı, mültecilerin Türkiye'de kalıcı bir yaşam sürdürmelerini zorunlu kılmaktayken, Suriyeli mültecilerin çalışma hayatı içine alınmalarının koşulları ne şekilde düzenlenmiştir? Düzenlenmemiş ise hükümetinizin bununla ilgili bir planlaması mevcut mudur?
Ülkemizde bulunan Suriyeli mültecilerin çocuklarının büyük çoğunluğunun eğitim olanaklarından hiçbir şekilde yararlanamadığına dair bilimsel raporlar bulunmaktadırlar. Hükümetiniz, mülteci çocukların eğitim hayatına aktif katılımlarının sağlanabilmesi için ne tür çalışmalar yapmaktadır?
Sosyal medya hesapları üzerinden 'Suriyeli sığınmacılar bulundukları yerlerde şiddet, hırsızlık, kaçakçılık ve fuhuş gibi suçlara bulaşarak toplumsal ahlak ve huzuru bozmaktadır' gibi ifadeler kurarak provokasyon yapan ve toplumsal gerilimi tırmandırmaya çalışan kaç kişi hakkında soruşturma açılmıştır? Bu soruşturmalar neticesinde kaç kişi hakkında tutuklama kararı çıkarılmış, kaç kişi hüküm giymiştir?
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: