Sıla ARABACIOĞLU-GERÇEK HABERCİ- Teknik Yapı, Ege Mahallesi Kentsel Dönüşüm Alanı'nda İzmir Büyükşehir Belediyesi önderliğinde gerçekleştireceği projesinin tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. Tanıtım toplantısında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yerinde dönüşüme dikkat çekerek, “Biz kentsel dönüşüm yaptığımız yerlerde evleri yıkarken ruhları incitmiyoruz” dedi.
“Kentsel dönüşüme yıkıp yeniden yapmak olarak bakmıyoruz”
‘Kangren’ denilebilecek sıkıntılı ve zor bir alanın dönüşeceğini dile getiren Soyer, “Bu İzmir’in geleceği için çok değerli. Ege Mahallesi birinci etap çalışmalarımızı başlatmış oluyoruz. İzmir’in doğa ile uyumu noktasında yeni bir çalışma başlıyor. İzmir’in yaşlı yapı stoğu İzmir’in en büyük sorunu. Bu plansızlığı düzenlemek kolay değil. Teslim edecek ve pes edecek değiliz. Göreve geldiğimizden beri İzmir’i gençleştirmeye başladık. İzmir daha genç daha güvenli bir şehir olacak biliyoruz ki mekanın ruhu vardır. O ruh ne kadar kendinden emin ve coşkuluysa insanlar da öyle yaşar. Biz kentsel dönüşüme sadece yıkıp yeniden yapılması olarak bakmıyoruz. Yerinde dönüşüm bizim en temel ilkemiz. Mahallenin ruhu orada doğuş ve büyüymüş insanlarla gelişebilir” ifadelerini kullandı.
“Yeni bir Ege Mahallesi doğacak”
Soyer, projeye başlarken üç temel ilke ile yola çıktıklarını dile getirerek, “Bu ilkeler yeniden dönüşüm, her bir vatandasın rızasını almak, İzmir Büyükşehir Belediyesi garantörlüğü. Vatandaşlarımızın içi rahat etsin, garantiniz biziz. İnşaat alanımız 120 bin metre kare toplam 674 bağımsız bölük yer alıyor. Belediyemize ait 306 konut hak sahiplerine verilecek. Depreme dayanıklı yepyeni bir Ege Mahallesi doğmuş olacak. Biz kentsel dönüşüm yaptığımız yerlerde evleri yıkarken ruhları incitmiyoruz” açıklamasını yaptı.
“Yer altı fotoğrafı oluşturuyoruz”
Toplumsal iklim ve doğal iklim ile İzmir göç almaya devam etiğini dile getiren Soyer, şunları söyledi:
“İzmir tarih boyunda en cazip kent olmuştur. Az önce bahsettiğimiz deprem kuşağı yaşlı yapı stoğu doğru; ama hepsinin çaresi var. Biz mikro ölçekte biz deprem çalışması yürütürüz. Türkiye’deki 10 üniversiteli akademisyenler ile bir protokol imzaladık. Yer altı fotoğrafını oluşturuyoruz. Yani bu açılmanın sonuca İzmir’de hangi yere ne kadar yapı yapılmalı, hangi faylar daha tehlikeli gibi. Bu çok önemli bir çakışma. İzmir’in nereye doğru büyümesi gerektiğini ortaya koyacağımız bir tablo olacak. Şu ana kadar İzmir İnşaat Mühendisleri ile binaların deprem hassasiyetini ölçüyoruz. Biz bir yandan bu şehrin mevcut durumunu tespit edip nereye doğru büyümesi gerektiğini şehrin doğasının ne kadar yapıya izin verdiğini ölçüyoruz. Bu şehirde yaşayanlar için de yatırımcılar için de çok önemli. Diliyorum bütün şehirlerde yerel yönetimler bu çalışmaları yapar.”
“Hedefimiz 20 bin konut”
Kooperatif sistemi ile yapıdaki insanlar bir kendisine bir de hak sahibine ev yaptığını vurgulayan Soyer, “Bununla birlikte müteahhit payı olmuyor. Hem kentsel dönüşüm hızlanıyor hem de şehrin ürediği refahtan şehirdeki insanlar pay alıyor. Hedefimiz 309 konutu 15 bin hatta 20 bine çıkartma hedefindeyiz” görüşünü aktardı.
“Kentsel dönüşüme yıkıp yeniden yapmak olarak bakmıyoruz”
‘Kangren’ denilebilecek sıkıntılı ve zor bir alanın dönüşeceğini dile getiren Soyer, “Bu İzmir’in geleceği için çok değerli. Ege Mahallesi birinci etap çalışmalarımızı başlatmış oluyoruz. İzmir’in doğa ile uyumu noktasında yeni bir çalışma başlıyor. İzmir’in yaşlı yapı stoğu İzmir’in en büyük sorunu. Bu plansızlığı düzenlemek kolay değil. Teslim edecek ve pes edecek değiliz. Göreve geldiğimizden beri İzmir’i gençleştirmeye başladık. İzmir daha genç daha güvenli bir şehir olacak biliyoruz ki mekanın ruhu vardır. O ruh ne kadar kendinden emin ve coşkuluysa insanlar da öyle yaşar. Biz kentsel dönüşüme sadece yıkıp yeniden yapılması olarak bakmıyoruz. Yerinde dönüşüm bizim en temel ilkemiz. Mahallenin ruhu orada doğuş ve büyüymüş insanlarla gelişebilir” ifadelerini kullandı.
“Yeni bir Ege Mahallesi doğacak”
Soyer, projeye başlarken üç temel ilke ile yola çıktıklarını dile getirerek, “Bu ilkeler yeniden dönüşüm, her bir vatandasın rızasını almak, İzmir Büyükşehir Belediyesi garantörlüğü. Vatandaşlarımızın içi rahat etsin, garantiniz biziz. İnşaat alanımız 120 bin metre kare toplam 674 bağımsız bölük yer alıyor. Belediyemize ait 306 konut hak sahiplerine verilecek. Depreme dayanıklı yepyeni bir Ege Mahallesi doğmuş olacak. Biz kentsel dönüşüm yaptığımız yerlerde evleri yıkarken ruhları incitmiyoruz” açıklamasını yaptı.
“Yer altı fotoğrafı oluşturuyoruz”
Toplumsal iklim ve doğal iklim ile İzmir göç almaya devam etiğini dile getiren Soyer, şunları söyledi:
“İzmir tarih boyunda en cazip kent olmuştur. Az önce bahsettiğimiz deprem kuşağı yaşlı yapı stoğu doğru; ama hepsinin çaresi var. Biz mikro ölçekte biz deprem çalışması yürütürüz. Türkiye’deki 10 üniversiteli akademisyenler ile bir protokol imzaladık. Yer altı fotoğrafını oluşturuyoruz. Yani bu açılmanın sonuca İzmir’de hangi yere ne kadar yapı yapılmalı, hangi faylar daha tehlikeli gibi. Bu çok önemli bir çakışma. İzmir’in nereye doğru büyümesi gerektiğini ortaya koyacağımız bir tablo olacak. Şu ana kadar İzmir İnşaat Mühendisleri ile binaların deprem hassasiyetini ölçüyoruz. Biz bir yandan bu şehrin mevcut durumunu tespit edip nereye doğru büyümesi gerektiğini şehrin doğasının ne kadar yapıya izin verdiğini ölçüyoruz. Bu şehirde yaşayanlar için de yatırımcılar için de çok önemli. Diliyorum bütün şehirlerde yerel yönetimler bu çalışmaları yapar.”
“Hedefimiz 20 bin konut”
Kooperatif sistemi ile yapıdaki insanlar bir kendisine bir de hak sahibine ev yaptığını vurgulayan Soyer, “Bununla birlikte müteahhit payı olmuyor. Hem kentsel dönüşüm hızlanıyor hem de şehrin ürediği refahtan şehirdeki insanlar pay alıyor. Hedefimiz 309 konutu 15 bin hatta 20 bine çıkartma hedefindeyiz” görüşünü aktardı.
