Başkanı Aziz Kocaoğlu, “İzmir’de hayat değişiyor” başlıklı yatırım ve proje bilgilendirme
toplantılarına başladı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) örgütü ile Kültürpark’ta
Fuar 1 No’lu Hol’de gerçekleştirilen ilk toplantıya, CHP Genel Başkan
Yardımcısı Gökhan Günaydın, milletvekilleri Alaattin Yüksel, Hülya Güven, Mustafa
Moroğlu, Mehmet Ali Susam, Oğuz Oyan, İl Başkanı Ali Engin ve ilçe belediye
başkanları ile CHP yöneticileri katıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2004 –
2013 yılları arasında yaptığı yatırımlar, 30’ar dakikalık 3 ayrı bölümden
oluşan tanıtım filmiyle toplantı katılımcılarına sunulurken, “9 yılda İzmir’de
neler değişti” başlıklı faaliyet kitabı da dağıtıldı.
Büyükşehir Belediye
Başkanı Aziz Kocaoğlu, bağlı ilçe belediyelerle birlikte insan odaklı projeler
yaparak Türkiye’ye farklı bir belediyecilik anlayışı getirdiklerini söyledi.
“Aydınlık İzmir’den Anadolu’ya bir ayna tutacağız” diye konuşan Başkan
Kocaoğlu, “Öncü ve örnek olacağız. Başta İzmirli hemşehrilerimiz olmak üzere
ülkemize layık olacağız. Namusumuzla çıktığımız yolda; şerefimizle,
namusumuzla, onurumuzla, hiç bir taviz vermeden, eğilmeden, bükülmeden, bu ülke
için ve ideallerimiz için çalışacağız” dedi.
“Ayakta kalmak zorundaydık”
Konuşmasında Büyükşehir
Belediyesi davasına da değinen Başkan Kocaoğlu, 24 Ocak’taki duruşmanın ardından
tüm belediye bürokratlarının özgürlüklerine kavuştuğunu belirterek, “Biz
yaklaşık 21.5 aylık operasyon sürecinde arkadaşlarımızın normal hayata ve
çalışma hayatına başlayacakları bir sonuca ulaştık. 2 Mayıs’tan bu yana neler
çektiğimizi hepiniz biliyorsunuz. Ama biz gücümüzü sizlerden aldık. Gücümüzü
İzmirli hemşehrilerimizden aldık. Biz direnmek zorundaydık, çalışmak
zorundaydık, üretmek zorundaydık, başarmak zorundaydık ve dimdik ayakta kalmak
zorundaydık; bunu başardık” dedi.
Başkan Kocaoğlu sözlerini
şöyle sürdürdü:
“Siz eğer ‘tarımı
kalkındıracağım’ diye boyunuzdan büyük işe kalkarsanız, ‘taşeron düzeni kölelik
düzenidir, emeği koruyacağım’ diye taşeronlaşmayı kaldırırsanız; bu tür
operasyonlara muhatap olursunuz. Ama biz, Cumhuriyeti kuran, kökleri
aydınlanmaya giden, bu devletin kurucu örgütünün mensuplarıyız. Biz
taşeronlaşmayı kaldırmak, tarımı kalkındırmak, üretimi artırmak zorundayız. Biz,
bizi biz yapan köylünün, kırsalın, işçinin, küçük esnafın ve hep birlikte
üretip zenginleşenlerin partisi olmak zorundayız. Kamu malına kendi malımızdan
daha fazla sahip çıkmak zorundayız. 1 lira kamu malı satmadan yatırım yapmak
zorundayız. Atalarımızın bize emanetlerini geliştirerek sürdürmek zorundayız.
Sat sat sat nereye kadar: bu satışı durdurmak zorundayız.”.

İzmir’i yerelde
kalkındırma çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Büyükşehir Belediye Başkanı
Kocaoğlu, “Biz, Büyükşehir Belediyesi’nin finansman yapısını en borçlu 3.
belediyeden en borçsuz, en çok kaynak üretebilen, yatırım yapabilen 1 numaralı
belediye haline getirdik. Hazineye 1 milyar 650 milyon TL borç ödedik. 800
milyon liralık kamulaştırma yaptık. Büyükşehir Belediyesi, Aliağa – Menderes’e
700 milyon TL harcadı. Kadifekale’ye 250 milyon TL harcadık. Metroya şu ana
kadar 350 milyon TL para harcadık. Arıtmalarda sadece 2012 yılındaki İZSU
yatırımları 277 milyon lirayı buldu. Biz, her sene hükümetin İzmir’e yaptığı yatırımdan
daha fazla yatırım yapıyoruz. 2012 yılında, Büyükşehir Belediyesi, ESHOT ve
İZSU’nun toplam yatırımı 900 milyondan fazla. Eğer siz ekonomiyi düzgün
yönetirseniz, hayal ürünü projeler - uçuk projeler peşinde koşmazsanız;
gerçekçi projeler yaparsanız, bu projelerin çarpan etkisiyle kenti
kalkındıracağım derseniz, o zaman belediyenin parası da pulu da yetiyor” dedi.
Çevre açısından “pik” noktası
“Kentin üzerindeki ölü
toprağını attık” diye konuşan Başkan Aziz Kocaoğlu, İzmir’in büyüdüğünü söyleyerek,
kenti kalkındırmak için belediye olarak üzerlerine düşen ya da düşmeyen bütün
işleri yaptıklarını söyledi.
İzmir’in en önemli
projelerinden birini “Büyük Körfez” olduğunu vurgulayan Başkan Kocaoğlu
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu proje konusunda mütevazi
davranmayacağım. Bu proje, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın A’dan Z’ye
kendi özgün projesidir. Bugün, ihaleyi alan firmanın ne yapacağı daha önce
bizim tarafımızdan proje olarak belirlenmiş; Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD ile
paylaşılarak düğmeye basılması sağlanmıştır. Bu projenin iki ayağı var. Birisi
Liman’ın büyütülmesi, 3. nesil gemilere açılması ve İzmir Limanı’nın
kapasitesinin en az 3 misli büyütülmesidir. Bu tamamen Ulaştırma Bakanlığı’na
aittir. Onlar bu yatırımı yapacak, karşılığında liman faaliyetinden para
kazanacak, ama İzmir’in ticareti, İzmirlinin ticareti büyüyecek, kentteki
lojistik sektörü büyüyecek ve İzmir kalkınacak, gençlerimiz iş bulacaktır. Geri
kalan kısmı ise çevre projesidir. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin açacağı
kanalla, İzmir “yüzülebilir Körfez”e, yani 70 yıl öncesindeki pırıl pırıl
Körfez’e, kayıkların, yatların, çocukların spor yaptığı cıvıl cıvıl bir
Körfez’e, denize kavuşacaktır. Körfez’de yüzmek bu kenti çevre açısından
dünyanın en önemli kenti yapmak için pik noktasıdır. Hep birlikte Körfez’de
yüzdüğümüzde İzmir’de artık başka şeyler konuşulacaktır”.
Kentsel dönüşüm notları
İzmir Büyükşehir
Belediyesi ve ilçe belediyelerin kentsel dönüşüm çalışmalarını başarılı bir
şekilde uygulamaya gücü olduğunu vurgulayan Başkan Aziz Kocaoğlu, “Dönüşüm, yık
binayı - yap binayı değil, ‘yap – satçı’nın, kooperatifçinin işi değil.
Belediyelerin işi. Burada ulaşım var, paylaşım var, adil olmanız gerekiyor.
Elinizi taşın altına koymanız gerekiyor. Vatandaşı mağdur etmemeniz gerek.
Kenti tasarlayarak dönüştürmeniz gerekiyor. Hepsini Büyükşehir Belediyesi
İzmir’de yapmaya muktedirdir” dedi.
İzmir’in kent dönüşümünü
kendi dinamikleriyle yapabilecek gücü olduğunu belirten Başkan Kocaoğlu, “İzmir
kendi dinamikleriyle nasıl gelişmesini sağlıyorsa, kent dönüşümünü de kendi
dinamikleriyle sağlayabilecek güçtedir, potansiyele sahiptir, kaynağa ihtiyacı
yoktur. Tabii kent dönüşümü yapıyorsanız durum böyledir. Ama onun dışında ranta
girerseniz, her şey lazımdır. Biz kent dönüş yapmak üzere yola çıkıyoruz ve
kent dönüşümünü ilçe belediyelerle mükemmel şekilde başaracağız” diye konuştu.
“Saman ithal ediyoruz”
İzmir’in Türkiye’nin en
önemli tarım kentlerinden olduğunu vurgulayan Büyükşehir Belediye Başkanı
Kocaoğlu, “9 senedir tarımın kalkınmasıyla uğraşıyoruz. Cumhuriyet tarihinde
hiçbir politikacı arazi asfaltlayacağım demedi. Sütü, üretici kooperatifinden
almadı. Bunun için toprağı bilmek, tarımı bilmek, insanı sevmek gerekiyor.
Bundan 20 - 30 sene önce tarımda kendi kendine yeten ender ülkelerden olan
ülkemiz, bırakın gıdayı eğer saman ithal ediyorsa hep beraber, şapkamızı
önümüze alıp düşünmemiz gerekir. Saman ithal etmemek için çiftçinin yanında
olmak, desteklemek gerekiyor” dedi.
“Teleferik niye oyalanır?”
Ticaret, sanayi ve tarımın
yanı sıra İzmir’in turizm ve hizmet sektöründe kalkınması için çeşitli
çalışmalar yaptıklarını ifade eden Başkan Aziz Kocaoğlu, turizmi
çeşitlendirerek, fuar ve kongreciliği geliştirerek hizmet sektöründe aldıkları
payı artırmak istediklerini söyledi. Zaman zaman sıkıntılarla karşılaştıklarını
vurgulayan Başkan Kocaoğlu şöyle konuştu:
“Bir teleferik 2 sene
oyalanır mı? Niye oyalanıyor? Fuar alanı konusunda da 7.5 ay bekledik. Amaç ne?
2014 seçimlerine yetişmesin mi? Fuarları büyütüp kenti kalkındırarak parayı
cebime koyup evime mi götüreceğim? Vatandaş zenginleşecek, iş bulacak, aş
bulacak. Bu engellenir mi? Bir politikacı, bir insan adil olmak zorundadır.
Herkese eşit davranmak zorundadır. Politikacının gücü de savunması da, erki
adil kullanmasından gelir. Adil politikacıya hiç kimse bir şey yapamaz. Herkesi
adil olmaya çağırıyorum”.

Büyükşehir Belediye
Başkanı Aziz Kocaoğlu, ulaşımda 90 dakika uygulamasıyla vatandaşların evine 100
ile 300 TL arasında değişen miktarlarda destek olduklarını söyledi. Başkan
Kocaoğlu, “Eğer siz, halkın genelini düşünüyorsanız, halk için çalışıyorsanız,
yaşam standardını artırmak için çalışıyorsanız, kentinizi kalkındırmak için
çalışıyorsanız mutlaka bütün projelerinizde genelin yararını korumak, kollamak,
onların hem yaşam standardını yükseltip hem gelir düzeyini artırmak
zorundasınız. ‘90 dakika’da olduğu gibi, bu tür projelerle vatandaşa destek
olmak durumdasınız” diye konuştu.
Tramvay onay bekliyor
İzmir içinde 34
kilometrelik tramvay hattı planladıklarını hatırlatan Başkan Kocaoğlu, Konak,
Karşıyaka ve Buca’daki tramvaylar için Kalkınma Bakanlığı’ndan (Devlet Planlama
Teşkilatı) onay beklediklerini söyledi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı’nın talebi üzerine Buca’daki tramvayın Bakanlık tarafından
yapılacağını ifade eden Başkan Kocaoğlu, “Konak ve Karşıyaka tramvayları için Altyapı
Yatırımları Genel Müdürlüğü’nden (DLH) izin çıktı ve projeler onaylandı. Ama
bir seneyi aşkın süredir Kalkınma Bakanlığı’ndan projemiz onaylanmıyor. Onaylandığı
an ihaleye çıkabilecek durumdayız. Sürekli konuşuyoruz, ama henüz bir onay
gelmedi” dedi. Tramvaylar için Dünya Bankası’ndan 3 yıl ödemesiz, 15 yıl düşük
faizli ödemeli kredi aldıklarını söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Buradan, Kalkınma Bakanlığı’na
bu projelerimizin bir an önce onaylanması, kredi almamız ve İzmir’e tramvay
yapabilmemiz için projelerimize izin verilmesi talep ve dileklerimizi
iletiyorum” dedi.
Tansaş arazisi sorun oldu
Başkan Kocaoğlu, Konak’taki,
eski Ziraat Bankası’na ait olan 3.5 dönüm araziyi 42 milyon Lira’ya
aldıklarını, bunun da yola giden payı çıktıktan sonra kalan 1.5 dönümüne park
yaptıklarını belirterek, “Belki de dünyanın en pahalı parkını yaptık” dedi. Kordon’da
Kültür Müdürlüğü önünde yer alan, yine eski Ziraat Bankası arsasını da 6 milyon
Lira’ya aldıklarını belirten Başkan Kocaoğlu, Bornova Kamil Tunca Bulvarı’nı da
TCDD’den 22 milyon TL’ye aldıklarını ifade etti. Kaynaklar’da Tansaş’a ait et entegre tesisi
ile ilgili olarak yaşadıkları sıkıntıyı dile getiren Başkan Aziz Kocaoğlu
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bundan 15–16 yıl önce Tansaş’a
Hazine’den devredilmiş 100 dönümlük bir alan. 15 yılığına Büyükşehir Belediyesi
adına yap-işlet–devret yöntemiyle yapılmış. 2013 Şubat ayında 15 yılı
bitiyor, tesis bize devir olacak. Hazine, ‘Tansaş satılmış, burası ticarethane
olmuş, belediyeyle bağı kalmamış’ diye dava açıyor. Baktık, inceledik, ‘tamam’
dedik. Değer tespiti yaptık. Burası Tahtalı Koruma havzasında. Yani yıkıldığı
an, kimse bir şey yapamıyor, büyütemiyor. Tespit sonrasında buraya 6 milyon Lira
değer çıktı. Biz de ‘Nasılsa bize devir olacak, burayı alalım, o parayı da
verip işi tatlıya bağlayalım’ diye teklifimizi sunduk. Gelen cevap; ‘buranın
değeri 27.5 milyon Lira’. Bizden giden cevap; ‘madem gözünüz var, alın tepe
tepe kullanın, bağışladık gitti’ oldu.”

CHP Genel Başkan
Yardımcısı Gökhan Günaydın İzmir’de yapılan çalışmaları överek, “Burada Genel
Başkanımız olsaydı; belediyenin çalışmalarını izledikten sonra söyleyeceği ilk
söz, ‘bu kadar çalışma yaparsan, 397 yılla yargılanmayı hak etmişsin’ derdi. Ben
de yapılan bunca çalışmayı gördükten sonra hak ettiğini düşünüyorum” dedi.
İzmir’in kısıtlı bütçesine rağmen büyük yatırımlar gerçekleştirdiğini söyleyen
Gökhan Günaydın şöyle konuştu:
“İstanbul’un yıllık konsolide
bütçesi 19 milyar lira, Ankara’nın 7 milyar lira, İzmir Büyükşehir
Belediyesi’nin ise sadece 3.5 milyar lira. İzmir, bu çalışmaları diğer büyükşehirlerden
daha fazla geliri olduğu için yapmıyor; tersine çok daha az gelire rağmen bunları
başarıyor. Bunu yapması için tek seçenek kalıyor; bu belediyeye giren her kör kuruşun yerine
ulaşması için, namuslu, şerefli bürokratların, belediye başkanının yapması
gereken neyse, onu yapmak”.
“İzmir’de kamu yatırımı azaldı”
CHP İl Başkanı Ali Engin,
konuşmasında İzmir’de yerel yönetimlerin yaptığı yatırımın, devlet
yatırımlarından daha fazla olduğunu vurguladı. Ali Engin, “İzmir’de kişi başına
düşen kamu yatırımı Türkiye ortalamasının 3’te biri durumunda. Devletin
yatırımlarında İzmir’in sıralaması 74’e geriledi. Vergisini düzenli ödemede ve
miktar açısından İzmir Türkiye 3’sü, ama buna rağmen İzmir belediyelerinin
yatırımı devletin yatırımlarından daha fazla” dedi. İzmir’in

sıralamasında Türkiye 1.’si olduğunu söyleyen Ali Engin, gelişmekte olan
metropoller arasında ise dünyada 4. sırada olmasının önemine değindi.
İzmir’in betonlaştırmasına
karşı olduklarını vurgulayan CHP İl Başkanı Ali Engin, “Stadyumlar, yeşil alanlar, tarım alanları
betonlaşmasın. O açıdan İzmir Limanı’nın AVM’ye dönüştürülmesine, Bornova’daki
Karayolları ve DSİ arazilerinin imara açılmasına karşıyız. Parti olarak,
büyümek, kalkınmak, istihdam yaratmak, refah yaratmak önemli hedeflerimizden.
Ama aynı önemdeki hedeflerimizden birisi de İzmir’i turizm - hizmet ve sağlık
kenti yapmak. Bunun için de temiz, düzenli, betonlaşmayan bir kenti hedeflemek
zorundayız” diye konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: