Ekrem İmamoğlu, Küçükçekmece'de gerçekleşen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingine yolladığı mektupta, "Ya milletçe demokratik hakkımızı kullanarak ‘meşruiyetin kaynağı biziz’ diyeceğiz ya da bu aziz vatanı, okyanus ötesinden meşruiyet arayanların karanlık pazarlıklarına kurban edeceğiz. Bir yanda siyasi operasyonlarla, milletin karar alma hakkını ve yetkisini yok sayan bir iktidar, diğer yanda ise her şart altında gücünü ve meşruiyetini milli iradeden alanlar var.' dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Küçükçekmece'ye tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden mektup yolladı.
İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Tam 194 gündür sizlerden uzaktayım. Ama yüreğim, aklım hep sizinle. Görüyorum ki sizler de beni ve arkadaşlarımı ilk günkü gibi seviyor ve destekliyorsunuz. Allah bizi sizlere utandırmasın. Sağ olun, var olun. 2019 yılından bu yana hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde hem de Küçükçekmece belediyemizde, halkçı ve icraatçı bir yönetim sergiliyoruz. Bir yandan sosyal adaleti sağlamak için görülmemiş ölçüde bütçe ayırıyoruz, bir yandan da rekor düzeyde metro, altyapı ve çevre yatırımları yapıyoruz. Küçükçekmece için de çok şey yaptık. Açtığımız metro hatlarıyla, kreşlerle, yaşam vadileriyle, adil ve hızlı kentsel dönüşüm projelerimizle Küçükçekmece’yi hak ettiği değere kavuşturduk. Sizlerin iradesine layık olabilmek, sizlere hızlı ve kaliteli hizmet ulaştırabilmek için canla başla çalıştık.”
"EGEMENLİK MİLLETE AİTTİR"
“Bizler, özgürlüklerimizden mahrum edilmiş olsak da dışarıdaki arkadaşlarımız aynı anlayışla çalışmaya devam ediyor. Hizmetlerini büyüterek sürdüren Küçükçekmece Belediye Başkanımız Kemal Çebi ve tüm çalışma arkadaşlarını tebrik ediyorum. Bizim için siyaset her şeyden önce bu aziz millete layık olabilme çabasıdır. Bu iktidar ise milletin iradesini yok sayarak, millete sırtını dönerek siyaset yapıyor. Burası Türkiye Cumhuriyeti’dir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetidir. Burada millete rağmen siyaset, millete rağmen yöneticilik yapılamaz. Burada egemenlik sadece ve sadece millete aittir. Bu gerçeği unutan bir avuç insan, ülkemize büyük krizler yaşatıyor, milletimize ağır bedeller ödetiyor. Yargı eliyle uygulamaya koydukları karanlık siyasi projenin nihai amacı, bütün yetkilerin sadece tek bir kişinin, tek bir partinin elinde olduğu rejimi kalıcı hale getirmektir.
Söyleyeceğimiz her sözün, atacağımız her adımın geleceğimizi belirleyeceği, tarihimizin çok kritik bir dönemecindeyiz. Ya el ele vereceğiz; cumhuriyete, demokrasiye, hak ve hürriyetlerimize sahip çıkacağız ya da nice kuşakları bir koyu karanlığın içinde kaybedeceğiz. Ya milletçe demokratik hakkımızı kullanarak ‘meşruiyetin kaynağı biziz’ diyeceğiz ya da bu aziz vatanı, okyanus ötesinden meşruiyet arayanların karanlık pazarlıklarına kurban edeceğiz. Bir yanda siyasi operasyonlarla, milletin karar alma hakkını ve yetkisini yok sayan bir iktidar, diğer yanda ise her şart altında gücünü ve meşruiyetini milli iradeden alanlar var. Bir yanda, ekmeğine, hak ve hürriyetlerine, geleceğine, ülkesine sahip çıkmak için meydanları dolduran, gün geçtikçe dalga dalga büyüyen on milyonların sesi, iradesi var, diğer yanda ise vatandaşla yüz yüze gelmekten korkup kaçanlar, sokağa, pazara çıkamayanlar var.”
"NE BEDEL GEREKİYORSA ÖDEYECEĞİZ"
“Bizim yerimiz, safımız bellidir. Biz, ilk günden bu yana ne dediysek, yine aynısını söylüyoruz: Türkiye bir hukuk devleti olmadığı, hayatın her alanında adalet hakim olmadığı müddetçe, hiçbirimize huzur yoktur. Çünkü hukukun üstünlüğü yoksa, adil siyaset, adil rekabet, adil paylaşım yoksa, ortak geleceğimiz yoktur. Adalet yoksa, mutluluk yoktur, refah yoktur, bereket yoktur. O nedenle, ‘meşruiyet milletten alınır’ diyenlerin toplandığı bu meydanlarda, biz her zaman aynı parolayı söyleyeceğiz: Herkes için, her yerde; önce adalet, önce hürriyet. Türkiye’yi bolluğun, bereketin ve mutlu insanların ülkesi yapmak için bir adım geri atmayacağız. Ne bedel gerekiyorsa ödeyeceğiz ama bu aziz millet mutlaka adalete, mutlaka hürriyete kavuşacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”
Yorumlar
Kalan Karakter: