İzmir’de bir grup emekli, hükümetin emekli aylıklarına yaptığı düşük zam oranını, pazarda boş fileleri ile protesto etti DİSK Emekli Sen Güzelbahçe Şube Başkanı ve üyeleri, Güzelbahçe pazarında dolaşarak sebze meyve fiyatları karşısında boş file ile pazardan ayrıldılar. DİSK Emekli Sen Güzelbahçe Şube Başkanı Mehmet Tuncer “TÜİK in enflasyon rakamları tam bir yalan olduğunu TÜİK hesaplama da baz aldığı kalemleri mahkemeye bile bildirmeyerek suç işlediğini .gerçek enflasyon pazarda çarşıda olduğunu söyledi.Hükümetin açıkladığı zam artışının emeklilerde hayal kırıklığı yarattığını, açıklanan zam oranını kabul etmediklerini belirten Tuncer, enflasyon farkının dışında refah payının verilmesi gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
“POŞET KADAR DEĞERİMİZ YOKMUŞ”“Emekliler onun bunun yardımıyla geçimini sürdürebiliyor. Bizi bu hale getirenler utansın. En düşük emekli maaşını 15 bin lira bile yapmadılar. Bütün emeklilere yüzde 11-15.75 arasında zam yapılırken, hükümet yeniden değerlendirme oranı adı altında iğneden ipliğe yüzde 44 zam yaptı. Bugün, piyasada gıda maddelerindeki fiyat artışı en düşük yüzde 30. Ekmek bile yüzde 38 zam gördü. Yumurtaya yüzde 140, sebzeye yüzde 73 zam yapıldı. Bir emeklinin patlıcan, salatalık kadar değeri yok. Hatta poşet kadar bile değeri yok. Poşete de yüzde 100 zam yapıldı, ama emekliye yüzde 11-15.75 reva görüldü. Milli gelirin yüzde 60’ını bir gurup zengin yerken, geri kalan yüzde 40’ını ise 85 milyon nüfus paylaşıyor. Bu da toplumda büyük bir adaletsizlik yaratıyor.“ 
ÇAY - SİMİT HESABI YAPALIMTuncer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2002 yılında iktidara gelirken, çay -simit hesabıyla dönemin hükümetini zalimlikle suçladığını hatırlatarak,”Bugün aynı şekilde çay-simit hesabı yapacak olursak, 4 kişilik bir aile, günde üç öğün çay ve simide talim ederse, ayda 14 bin 400 lira harcaması gerekiyor. En düşük emekli aylığı 14 bin 469 lira olacağını varsayarsak, bu emeklinin elinde sadece 69 lira para kalıyor. Bu nasıl bir adalet… Bu nasıl bir sistem” diyerek isyan etti.“PAZARLARDAN ARTIK TOPLUYORUZ”Emeklilerin bazıların ev kirası ve gıda harcamasına yetişemediği için, semt pazarlarına hava karardığı zaman çıkarak sebze artıklarını topladığını belirten Tuncer, “Emekliler derin bir yoksulluk içersinde hayatlarını idame ettiriyor, çocuklarının ellerine bakıyor, evlerinde yemek pişiremedikleri için, mahallelerindeki kent lokantalarında sıraya girerek, hayatlarını geçirmek zorunda kalıyor. Bizi bu hale getirenler utansın.”diye konuştu.
“EMEKLİLER ÖLDÜ SIRA AİLEDE Mİ?”
2024 yılının emekli yılı olarak ilan edildiğini hatırlatan Tuncer, “Emekliler 2024 yılında sefalet içinde yaşadı. 2025 yılı “aile yılı olarak ilan edildi. Umarız emekliler gibi toplumun temel direği olan aileler de tamamen yok olup dağılmaz, boşanmalar artmaz.”temennisinde bulundu,” Emekliler öldü, sıra ailede mi?” diye sordu. EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI, ASGARİ ÜCRET KADARTuncer, en düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyinde olmasını, emekliye zam oranının enflasyon oranında yapılmasını istedi. Vatandaşların meraklı gözleri arasında emekliler, daha sonra “Emeklinin Ruhuna Fatiha”, “Kiramızı ve faturaları ödeyemiyoruz”, “Geçinemiyoruz”, ”Karanlıkta ve soğukta oturuyoruz” şeklinde ellerinde taşıdıkları yazılı dövizlerle sorunlarını dile getirdi, basın açıklaması yaparak dağıldı.
“POŞET KADAR DEĞERİMİZ YOKMUŞ”“Emekliler onun bunun yardımıyla geçimini sürdürebiliyor. Bizi bu hale getirenler utansın. En düşük emekli maaşını 15 bin lira bile yapmadılar. Bütün emeklilere yüzde 11-15.75 arasında zam yapılırken, hükümet yeniden değerlendirme oranı adı altında iğneden ipliğe yüzde 44 zam yaptı. Bugün, piyasada gıda maddelerindeki fiyat artışı en düşük yüzde 30. Ekmek bile yüzde 38 zam gördü. Yumurtaya yüzde 140, sebzeye yüzde 73 zam yapıldı. Bir emeklinin patlıcan, salatalık kadar değeri yok. Hatta poşet kadar bile değeri yok. Poşete de yüzde 100 zam yapıldı, ama emekliye yüzde 11-15.75 reva görüldü. Milli gelirin yüzde 60’ını bir gurup zengin yerken, geri kalan yüzde 40’ını ise 85 milyon nüfus paylaşıyor. Bu da toplumda büyük bir adaletsizlik yaratıyor.“ ÇAY - SİMİT HESABI YAPALIMTuncer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2002 yılında iktidara gelirken, çay -simit hesabıyla dönemin hükümetini zalimlikle suçladığını hatırlatarak,”Bugün aynı şekilde çay-simit hesabı yapacak olursak, 4 kişilik bir aile, günde üç öğün çay ve simide talim ederse, ayda 14 bin 400 lira harcaması gerekiyor. En düşük emekli aylığı 14 bin 469 lira olacağını varsayarsak, bu emeklinin elinde sadece 69 lira para kalıyor. Bu nasıl bir adalet… Bu nasıl bir sistem” diyerek isyan etti.“PAZARLARDAN ARTIK TOPLUYORUZ”Emeklilerin bazıların ev kirası ve gıda harcamasına yetişemediği için, semt pazarlarına hava karardığı zaman çıkarak sebze artıklarını topladığını belirten Tuncer, “Emekliler derin bir yoksulluk içersinde hayatlarını idame ettiriyor, çocuklarının ellerine bakıyor, evlerinde yemek pişiremedikleri için, mahallelerindeki kent lokantalarında sıraya girerek, hayatlarını geçirmek zorunda kalıyor. Bizi bu hale getirenler utansın.”diye konuştu.“EMEKLİLER ÖLDÜ SIRA AİLEDE Mİ?”2024 yılının emekli yılı olarak ilan edildiğini hatırlatan Tuncer, “Emekliler 2024 yılında sefalet içinde yaşadı. 2025 yılı “aile yılı olarak ilan edildi. Umarız emekliler gibi toplumun temel direği olan aileler de tamamen yok olup dağılmaz, boşanmalar artmaz.”temennisinde bulundu,” Emekliler öldü, sıra ailede mi?” diye sordu. EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI, ASGARİ ÜCRET KADARTuncer, en düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyinde olmasını, emekliye zam oranının enflasyon oranında yapılmasını istedi. Vatandaşların meraklı gözleri arasında emekliler, daha sonra “Emeklinin Ruhuna Fatiha”, “Kiramızı ve faturaları ödeyemiyoruz”, “Geçinemiyoruz”, ”Karanlıkta ve soğukta oturuyoruz” şeklinde ellerinde taşıdıkları yazılı dövizlerle sorunlarını dile getirdi, basın açıklaması yaparak dağıldı.
