ERDOĞAN: AK PARTİ İÇİNDE DE NANKÖRLER ÇIKTI!
Yayınlanma :
22.06.2014 19:25


İşte Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
Demokrasi sandıkta başlar ve sandıkta tecelli eder. Bir
siyasi parti sandıkta oylarının çalınmasına göz yumuyorsa o parti en başından
kaybetmiştir.
Kesinlikle 3+3+3 9 kişilik sandık yönetimlerini
İstanbulumuzun tamamında gerçekleştirmeye mecburuz. Seçim yapılmadan biz
seçimin neticesini görmeliyiz. 12 yılda
8 seçimde başarı göstermemizde sandıklara sahip çıkıyor olmamızın büyük etkisi
var.
AVUSTURYA VE FRANSA
ZİYARETİ
Hafta içi Avusturya ve Fransa’daki vatandaşlarımızla hasret
giderdik. Avusturya’da maalesef bize 10 bin kişilik bir spor salonu tahsis
edildi. Ama dışarıda da vatandaşlarımız vardı. Konuşmanın ardından dışarıdaki
vatandaşlarımıza da hitap ettik. Adeta aşıkla maşukun bir aya gelmesi gibi bir
tabloyu orada gerçekleştirdik. Daha sonra Avusturya Dışişleri Bakanı’nı da
kabul ettik ve oradaki vatandaşlarımızın sorunlarını da konuştuk. Fransa’da
Sayın Hollande ile görüştük.
BALYOZ TAHLİYELERİ
230’u aşkın insan Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla dışarı
çıktı değil mi. CHP MHP bakıyorsunuz havaya girmiş. 2010 referandumundan yüzde
58 ile sandıklardan bu çıkmasaydı bunlar çıkabilecek miydi. 2010’da 'hayır'
diyenler şu anda 'evet' oylarının neticesini aldılar. Bu ne demek. Biz işte bu
ülkenin huzuru için çalışan partiyiz. 'Hayır' dediler her türlü şeyi yaptılar.
'BEDEL VERİRDİK
İÇERİDE KALMAYA DEVAM EDERLERDİ'
AİHM’e gitseydiler oradan böyle bir netice alabilirler
miydi. Hayır. AİHM lehlerinde bir netice verse bile biz Türkiye olarak belli
bir bedel verirdik ve içeride kalmaya devam ederlerdi. Biz onlardan teşekkür
bile beklemiyoruz. Sadece bu ülkede kimin demokrasi mücadelesi verdiğini
bilsinler yeter. Mevcut siyasi iktidarın 2010 referandumunda halkı ile
bütünleşerek aldığı yüzde 58 oyu neden görmüyorsunuz. Bu zemini hazırlayan AK
parti iktidarı. Yoksa orada kalmaya devam edecektin.
'ELİMİZDE HEPSİNİN
ÇEKİMLERİ VAR'
Son bir yıl içinde yaşananları teşkilatımızdaki herkesin
tekrar tekrar düşünmesi lazım.
Fransa’da sordum: sizde polis molotofla kaldırım taşıyla
saldırılır mı dedim. Hayır dediler.
Bizde değil polise vatandaşa Molotof kaldırım taşı atılıyor
bir bakıyorsunuz yargının bir kapısından giriliyor bir kapısından çıkılıyor.
Polisimiz orantısız güç kullanıyor diye yansıtıldı. Hepsinin
çekimleri var elimizde bunları da teşhir edeceğiz hangi ülkede neler yapılıyor.
Bu ülkede ne taşla sopayla molotofla iktidar arama
gayretinde olanlar bunu bulamayacaksınız. Bu ülkede iktidarın yoluş andıktan
geçer.
Televizyonlarda çıkıp konuşan kendilerine okumuş yazmış
diyen bazıları da çıkıp 'sandık her şey değildir' diyor Demokraside her şey
sandıktır. Eğer siz sandığı kabul etmiyorsanız sizin demokrasiniz Sisi’nin
demokrasisi olur.
Biz şu anda demokrasinin mücadelesini en iyi veren ülkeyiz.
'YAKLAŞIK 8 YIL
SABRETTİK'
17 ve 25 Aralık’ta Ak Parti iktidarından kurtulmak
istediler. Bizleri yargılamak istediler. Türkiye’nin tüm kazanımlarını yok
edeceklerdi. Dış politikada Türkiye’nin gücünü yok edeceklerdi. İç siyaseti
yeniden dizayn edecek yeni vesayet sistemi kuracaklar darbeler dönemini yeniden
açacaklardı.
O eski karanlık umutsuz Türkiye’yi yeniden dirilteceklerdi.
Çok ağır bir tehdit atlattık. Şimdi yeni Türkiye adımlarını güçlenerek yeniden
atıyor.
Biz çok sabrettik. Yaklaşık 8 yıl sabrettik. Ama ne yazık ki
bu sabır karşı tarafta anlaşılamadı. Ve karşı taraf bu sabrı Allah’ın bir
lütfudur ki anlayamadığı gibi terse düştü.
'17 ARALIK DEĞİL DE
DAHA SONRA YAPSAYDILAR...'
Bunlar bunu 17 Aralık’ta değil de daha sonra yapsaydı olay
daha farklı bir boyuta gidebilirdi. Ama diyoruz ya hesapların üzerinde daha
büyük bir hesap var. Yargıya gereken şikayetlerde bulunduk. Biz yine sabırlıyız
çünkü belli şeylerin oluşması gerekiyor. Unutulması mümkün olmayan iğrenç
saldırılar yapıldı.
'BENİM İTİRAZIM VAR'
Türkiye’de bir başbakanın ofisi dinlenecek. Bütün belgeler
toplanacak ve ilgili mercilere aktaracak. Hale bakın hepsi dışarıda. Ben
paralel ya da değiL yargıya sesleniyorum: bütün belgeler ortadayken suç
aletleri ortadayken yapanlar ortadayken neymiş adli kontrolle serbest
bırakıyormuş. Benim itirazım var. Siz başbakanın dinlenmesini bu kadar normal
karşılıyorsanız soruyorum sizin yatak odanızı dinleyenlere karşı tavrınız ne
olacak acaba.
'TEMENNİ EDERİM SİZ
DE AYNI ŞEKİLDE DİNLENMEZSİNİZ'
Yargı mensupları için –hiçbir şey geçerli değil ama onun
dışında cumhurbaşkanı dinlenirse dinlenebilir... olabilir. Temenni ederim ki
kısa süre sonra sizler de aynı şekilde dinlenmezsiniz. Bu gidiş hayra alamet
bir gidiş değil. Ben bundan sonra da itirazlarıma devam edeceğiz. Çünkü bu öyle
kolay geçilecek bir iş değil. Başbakan’a taş atılır söylenen şu “siyasetçisin
ağır eleştirilere katlanacaksın.” Hakaret demiyorlar ağır eleştiri diyorlar.
Biz eski, Türkiye’den kurtulmak istiyoruz derdimiz bu.
KILIÇDAROĞLU'NUN
İDDİALARI
CHP genel Müdürü bir kanala çıktı Deniz Baykal ile ilgili
görüntülere ilişkin bana çok çirkin bir iftira attı. Siz bu görüntüleri ne
zaman nerede izlediniz diye soruyorlar cevap yok. Pensilvanya örgütü talimat
vermiş sonra da mikrofon uzatmış. Bu genel müdür de utanmadan çıkıp bu iftirayı
atıyor. Bilgisayardan gizlice çekilmiş bir görüntü bir de hışırtıdan başka bir
şey olmayan bir ses kaydı verdiler git konuş dediler. Pensilvanya emreder CHP
genel müdürü yapar. Kendisi kasetle geldi ya oradan bir kuyruk acısı var.
İnsanda edep olsa böyle bir yalan atmaz. Pensilvanya’nın da CHP genel müdürünün
de nasıl bir halka sahip olduklarının kanıtı bu örnektir.
'CHP SEÇMENİ GİT
DEDİ'
CHP seçmeni 30 Mart’ta bu genel müdüre git mesajı verdi
zaten. Ama mesele ar damarı meselesi. 91 yıllık CHP döneminde en kötü en
kimliksiz dönem bu genel müdürün döneminde oldu. CHP eskiden de seçim
kaybediyordu ama bu genel müdürün döneminde CHP’nin izzeti de ayaklar altına
alınıyor.
Aileme bu kadar pervasızca saldırdılar ki bunlar içinde
küfürler var. Başbakanlık ofisinin önündeki duvarlara küfürler yazdılar. Bu
kadar alçaldılar. Siyaset böyle yapılmaz.
Eğer düşünceniz varsa meydanalarda konuşursunuz sandıktan neticesini
beklersiniz. Ama bunlar da yok. Şimdi kalkmış ikisi de Türkiye’nin cumhurbaşkanında aranan vasıfları
anlatıyorlar. Ya sizden daha güzel vasıflara sahip olan olabilir mi. Bu ne
demek “bizde böyle vasıflar yok. Böyle bir kişiyi bulduk.”
Bu ülkede kimin cumhurbaşkanı seçileceğinin vasıflarını en
güzel millet belirler millet.
'AK PARTİ İÇİNDEN DE
NANKÖRLÜĞÜN GEREĞİNİ YAPANLAR ÇIKTI'
Akşam başka sabah başka konuşandan bu ülkede lider olmaz.
Sadece AK Parti’ye saldırmadılar Halkbank üzerinden MİT tırları üzerinden bu
ülkenin bağımsızlığına saldırdılar. Pensilvanya tıynetinin gereğini yaptı, CHP,
MHP zihniyetleri gereğini yaptılar yapmaya devam ediyorlar. Bir kısım medya
alçaklığın tarihi yazdılar. AK parti içinden de nankörlüğün gereğini yapanlar çıktı.
Aramıza tuzluklar sızmış ama onlar da ait oldukları bataklığa gittiler.
'SON BİR YILDA DOSTU
DÜŞMANI DAHA İYİ GÖRDÜK'
Bazıları ısrarla taraf olmaktan kaçtılar. Haksızlık
karşısında tarafsız olan kişi aslında tarafını seçmiştir. Bir gün o zulme kendilerinin
de maruz kalacağını unutmasın. Zor zamanlar kritik süreçler bir turnusol
kağıdıdır. Son bir yıldaki zor süreçte dostu ve düşmanı birbirinden çok daha
net şekilde ayırt etme fırsatımız oldu. İster halkamız içinde ister dışında
olsun herkesi çok daha iyi tartma fırsatımız oldu. Kimin susarak ihaneti
onayladığını gördük.
'KİMİN KOLTUK PEŞİNDE
OLDUĞUNU DAHA YAKINDAN GÖRECEĞİZ'
Yine bir teste giriyoruz. Kimin dava peşinde olduğunu kimin
koltuk peşinde olduğunu yakından göreceğiz. Ben şuna inanıyorum bu camia içinde
kendi kişisel hırslarını bu davanın önüne geçireceğine Cumhurbaşkanı adayımız kim olursa olsun
kaygılanacağımız en son şey AK Parti’nin geleceğidir.
AK Parti şahıslarla değil ilkelerle sınırları belli
politikalarla ve en önemlisi dava şuuruyla var olan bir partidir.
'BİR AN SONRAYA
GARANTİM VAR MI?'
Partinin başına Ahmet gelmiş, Mehmet gelmiş bunu
tartışmasını yapmak davaya ihanettir. Bizler şahısların peşinde mi gidiyoruz.
Bugün Tayyip Erdoğan var. Bir an sonraya garantim var mı. Allah korusun
eyvallah da, nice insanlar görüyoruz eve bir telefon alıyoruz eve giderken kalp
krizinden ölmüş.
O dava devam ettiği sürece siz o arkadaşımız o liderinize
saygıyı göstermiş olursunuz. Eğer sahiplenmiyorsa kusura bakmayın orada başka
tezgahlar var demektir. Kim diyorsa ki “ben olmazsam dava olmaz” o büyük bir
kibrin içindedir. Biz bu tartışmalara kesinlikle prim vermeyecek bir kadroyuz.
Sadece şu salonda bile görev verildiğinde canından vazgeçmek pahasına o görevi
yerine getirecek yüzlerce arkadaşımız var.
'BATSIN DENGELERİN
SENİN'
Bizim davamız bir insanlık davasıdır. “efendim dengeler”
deniyor. Batsın dengelerin senin. Dengeler uğruna yüzbinler ölüyor hala denge
diyorsun. Biz siyaseti tavırsız dengecilikle yaptık. Önümüz artık ramazan.
Cumhurbaşkanlığı gibi önemli bir sürece girerken aynı zamanda ramazan
bereketiyle inşallah bir kez daha kucaklaşıyoruz. Bu ramazanda iftarlar farklı
olacak. Çünkü gündemimiz cumhurbaşkanlığı seçimi. Sahurlara kadar sohbetler çok
farklı devam edecek.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: