Ankara Spor Salonu'nda düzenlen toplantıda Erdoğan'ın konuşması öncesinde 81 ilden bin 297 aday sahneye çıktı.
Toplantı öncesinde dışarıdaki vatandaşlara seslenen Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan, "Yerel seçimde İstanbul'dan yola çıkarken üç Ç demiştik. Çöp, çukur, çamur. Niye? Çünkü, CHP demek çöp demektir, çukur demektir, çamur demektir. Biz gedik bunları yok ettik. Bunları tertemiz hale getirdik ve modern şehirler meydan getirdik" ifadesini kullandı.
"Dik duruyoruz, dikleşmiyoruz"
Erdoğan devamında, "Hiç endişe etmeyin. Dik duruyoruz, dikleşmiyoruz. İstanbul'da Binali Beyle, Ankara'da Özhaseki Beyle, İzmir'de Zeybekçi Beyle devam ediyoruz. Büyükşehirlerde yeni bir süreç başlatacağız. Cumhur İttifakı ile PKK terör örgütünün kol kola girdiği CHP, öbür tarafta malum partilere, artık söz söylememe gerek yok. İnşallah 31 Mart'ta gereken cevabı vermeye hazır mıyız" diye konuştu.
AK Parti'nin yerel seçim sloganı "Memleket işi gönül işi'' olarak belirlenmişti. Dün salondaki hazırlıkları inceleyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, yerel seçim kampanyasının iki aşamadan oluşacağını, ilk aşamanın 1-18 Şubat, ikincisinin ise 19 Şubat-31 Mart tarihlerini kapsadığını söylemişti.
Erdoğan'ın Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen törendeki konuşmasından satır başları şöyle:
"Önümüzdeki seçimlerde milletimizin tercihini hizmetten yana kullanarak Ak Parti'yi birinci parti olarak çıkaracağını biliyorum.
"Şehirlerde yaşayan insan sayısı artarken küresel ölçekte gelir dağılımı da giderek bozuluyor. Yapay zekalar kimi belirsizlikleri beraberinde getiriyor. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere etnik ve kültürel ayrımcılık gibi demokrasiye meydan okuyan eğilimler yükselişe geçmiş durumda. Sosyal buhranlardan, terör olaylarına kadar pek çok sıkıntıyla boğuşan dünyamız artık tarihi bir ayrıma gidiyor. Bunlar bizleri belediye hizmetleri konusunda daha çok düşünmeye sevk ediyor. Dünyayı ve hayatımızı nasıl idrak ediyorsak, yaşadığımız şehirlere de öyle şekil veririz.
"Bize göre şehirlerimizin uzun süredir mahlul olduğu sıkıntıların temelinde insan fıtratının bir kenara bırakıp bireysel hırslar temelinde şekillendirilmesi yatıyor. Milletin değerlerine sahip çıkmayanın şehircilik değerlerine sahip çıkması beklenemez. Türkiye uzun süre yönetimine hakim olan vizyonsuz, kifayetsiz, istikrarsız, plansız, umursuz, hastalıklı beyinlerle örselenmiştir. Bırakınız sonradan kurulanları, kadim şehirlerimiz bile bu hastalıktan kendini kurtaramamıştır. Elbette hatalarımız bizim de olmuştur. Ama tanrı şahit ki tüm gücümüzle ülkemizi maddi ve manevi değerleriyle yeniden buluşturmak için çalıştık, çalışıyoruz, çalışacağız. Bizimkisi bir aşk hikâyesidir. Aşk ise kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Laf ile aşk olmaz. Ancak sevdiğinizde yok olursanız aşk olur.
"Şehirlerimizi mazisiyle barışık ve geleceği kucaklayacak hizmetlere kucaklayacak projeler için gece gündüz ter döktük. AKP belediyecilikte çığır açmıştır. Ak Parti kadrolarının belediyelerdeki başarısının temelinde halka hizmet hakka hizmet paradigması vardır. Hizmet süresini 24 saate, 7 güne yayan bir yönetim pratiği sergilenmiştir. Belediye çalışanlarının yetişemediği, temizlik gibi çalışmaların aksamaması için parti kadrosundan gönüllülerle yaptık.
"Gençler, bu ülkenin CHP'den aldığı etiği çöp, çukur ve çamurla mücadele diyerek yola çıktık. Çünkü CHP çöptür, çukurdur, çamurdur. Eğer çöp dağlarından İstanbul temizlendiyse, Ümraniye'deki çöp deposu patlamak suretiyle 39 vatandaşımız öldüyse bunun hesabının sorulması lazım. Kimdi belediye başkanı? CHP. Ne hesabı soruldu ne de hesabını soran oldu.
"İstanbul, Ankara değişti ama teslim alınmayan yerlerde hâlâ susuzluk devam ediyor.
"Hedefimiz istisnasız tüm fertleriyle milletimizin gönlünü kazanmak, ardından da sandıkta oyunu almak. 2019 sınavından başarıyla çıkmak için yaptıklarımızla yetinmiyor yeni projeler planlıyoruz. Bakanlıklarımızdan en küçük belediye birimlerimize kadar şehirlerle ilgili tüm planları, hizmetleri strateji belgeleri üzerinden takip edeceğiz.
"Cumhurbaşkanlığı bünyesinde izleme sistemi kuruyoruz. Tecrübe ve bilgi paylaşımından tasarruf ve şeffaflığa kadar pek çok faydasını göreceğimiz bu sisteme belediyelerimizi de ekleyeceğiz. Genel ve yerel iktidarlarımız döneminde plansız yerleşimin kökünü kuruttuğumuz gibi denetimsiz, işlevsiz, ilkesiz planlamayı da ortadan kaldıracağız. Belediye başkanlarımız şehir halkına hakim olma değil hadim olma idrakiyle görevlerini yürütecekler. Yani, efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geliyoruz anlayışıyla hizmetlerini sürdürecekler.
Yorumlar
Kalan Karakter: