Afetle mücadele, yeniden inşa ve enflasyon gibi konuların öne çıktığı seçim beyannamesi, bizzat Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanıyor:
"Dosta güven veren, düşmana korku salan aslan yürekleriniz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Bugün, bu salonda Sultan Alparslan'ın Malazgirt'teki vakur duruşundan, Osmangazi'nin Söğüt'te diktiği çınarın üç kıta yedi iklime yayılan cesametinden, Fatih Sultan Mehmet Han'ın İstanbul'u alarak çağ alıp çağ kapatan fethinden, Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu cumhuriyetimizin heyecanından, rahmetli Menderes'in zafere ulaştırdığı 'yeter, söz milletindir' haykırışından, rahmetli Özal'ın Türkiye'ye çağ atlatma azminden, rahmetli Erbakan'ın 'önce maneviyat' ilkesi üzerine kurduğu sanayi ve teknoloji hamlesinden, rahmetli Türkeş'in Türk devletinin ayakta kalması uğruna verdiği mücadelesinden, rahmetli Yazıcıoğlu'nun asil duruşundan ilham alıyoruz.
'BU YÜRÜŞE VAR MIYIZ?'
Bizim 'yeter' dememiz, Bay Bay Kemal'in 'yeter' demesine benzemez. Siyasi ve sosyal mühendislik hesaplarıyla girişilen sayısız teşebbüs bu ateşi söndürmeyi başaramadı. Milletimiz her seferinde iradesine sahip çıktı. Yönünü aydınlık geleceğine çevirdi. AK Parti, bu kutlu mirasın son 21 yıldaki temsilcisi olarak tarihi bir demokrasi ve kalkınma mücadelesi yürütüyor. Kurulduğumuz günden beri girdiğimiz her seçimi bu çetin mücadelenin yeni bir safhası olarak yaşadık. 2002'de ne dedik? 'Tek başına, iş başına.' Milletimiz ne yaptı? Bizi tek başımıza iktidara getirdi. 2007 seçimlerine 'durmak yok, yola devam' diye gittik, milletimiz yolumuzu açtı. 2011'de 'istikrar sürsün, Türkiye büyüsün' diye gittik. Milletimiz tercihini istikrardan yana kullandı. 2015 seçimlerine 'Sen ben yok, Türkiye var' dedik, Türkiye'yi yanımızda bulduk. 2018'de milletimizden yeni yönetim sistemi için onay aldık. Bugün 'doğru adımlar' diyerek bir kez daha milletimizin huzurundayız. Bu yürüyüşe var mıyız? Durmak yok, yola devam. 14 Mayıs'ta inşallah sandıkları hep birlikte patlatıyor muyuz? Ben ana kademede bu cesameti görüyorum.
'İZMİR SANDIKLARDAN BİR BAŞKA ÇIKACAK'
Şarkımız ne diyor? 'Doğ ey güneş, üstümüze dök ışıklarını. Dağılsın bulutlar, mazlumlar söylesin şarkılarını. Başlasın Türkiye yüzyılı. Yarın değil, hemen şimdi' Türkiye yüzyılını hemen şimdi başlatmak için buradayız. İzmir, bu defa 14 Mayıs farklı olması lazım he? İzmir bu defa ben inanıyorum ki sandıklardan bir başka çıkacak. O zaman İzmir, şunu söyleyelim, hazır mısınız: 'Doğru zaman, İzmir için hiç gecikmeden, hemen şimdi.'
Bu gücü geçmişte yaşadıkları zulümlerin, baskıların yol açtığı haksızlıkları dindirdiğimiz herkesten alıyoruz.
Yaşadığımız her felaket, her acı, bilhassa 6 Şubat depremleri beraberliğimizi, kardeşliğimizi daha da güçlendirmemiz gerektiğini gösteriyor. Biz Türkiye olarak altyapımızla, güvenliğimizle, diplomasimizle kendi ayaklarımızın üzerinde duracağız. Ancak bunu sağladıktan sonra bize uzanan elleri tutabiliriz. Kanımızla, canımızla, alın terimizle kendimize vatan yaptığımız bu kadim coğrafya bugün de tüm dünyanın gözünü diktiği yerdir. Binlerce yıldır üzerine nice başarılar inşa ettiğimiz devlet geleneğimizin gereği olan duruş da budur.
'DEVLETİMİZ ŞARTLARIN ZORLUĞUNU KISA SÜREDE AŞTI, DEPREM BÖLGESİNDE VAZİYET ALDI'
Ülkemizin bir köşesindeki insanların evleri başlarına yıkılmışken, diğer köşesindeki hiçbir vatandaşımız hayatını hiçbir şey olmamış gibi sürdüremez. Her insanımız mağdurların imdadına koşmak için seferber oldu. Milletimizin gösterdiği bu samimi gayret, binlerce yıldır bizi diri tutan hasletlerimizin dimdik ayakta olduğunun işaretidir. Devletimiz de şartların zorluğunu kısa sürede aşarak tüm imkanlarıyla deprem bölgesinde vaziyet aldı. Bu tablo, devletin milleti için var olduğu gerçeğini her bir insanımızın yüreğine tekrar işledi.
Son felakete göre nispeten daha sınırlı alanlarda yaşadığımız deprem, yangın, sel gibi afetlerin yaraların da milletimizle birlikte hızla sarmıştık. Allah'ın izniyle 6 Şubat depreminin izlerini de 'kerim devlet' anlayışıyla yürüttüğümüz çalışmalar sayesinde kısa sürede sileceğiz.
'ÜLKENİN DİREKSİYONUNDA AK PARTİ OLMALIDIR'
Kardeşlerim, partimiz kuruluşu, teşkilatlanması, üye sayısı, iktidar süresi, uluslararası saygınlığı gibi unsurlarla dünyanın en büyük sivil teşekkülleri arasında yer alıyor. Küresel dengelerin yeniden oluştuğu şu kritik dönemde ülkenin direksiyonuna AK Parti'nin birikimine sahip bir kadronun olması çok kıymetlidir. Türkiye, AK Parti'nin kurumsal tecrübesi ve bizim siyasi liderliğimiz sayesinde herkesten bir adım öne geçme şansını yakalamıştır.
Geçen akşam bir TV kanalında bir profesör, ne dese beğenirsiniz? 'Köprü yapmakla, baraj yapmakla bu iş çözülmez. Soğan, patates kaç para onu söyle.' Bu adam profesör. Barajın yok, yolun yok, bütün bunlarla beraber TOGG'un yok, uçak gemin yok... "domates - patates kaç para onu söyle?" Bu adam profesör. Müsvedde bu. Senin profesörlüğünden bu millete ne hayır gelir?
Darbecilerin, terör örgütlerinin koltuğunun altından kalkmasaydık, kısacası karşımızdakiler gibi olsaydık milletimizin karşısına alnımız ak bir şekilde çıkabilir miydik? İnşallah önümüzdeki dönemde ülkemizi hak ettiği yere getireceğiz.
Unutmayın 'doğru zaman, doğru adam, doğru karar. Türkiye yüzyılı için hemen şimdi.'
'BUNLARIN VİZYONU ERTESİ GÜNÜ GÖREMEYECEK KADAR SIĞ'
2023 hedeflerimizi açıkladığımızda birileri bize dudak bükmüştü. Bunu akılları almayanlar, 2053 ve 2071 hedeflerimizi duyunca tümden zıvanadan çıkmıştı. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yönetim sistemimizi değiştirecek tarihi bir reformu hayata geçirdiğimizde de aynı tepkiyle karşılaştık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni yerden yere vuranlar, bugün at pazarlıklarıyla tepe tepe kullanmanın hesaplarını yapıyorlar. Bunların ülkenin hayrını gözetmek gibi bir dertleri yok. Tek dertleri, bir avuç muhterise ikbal devşirmektir. Bunların vizyonu ertesi günü göremeyecek kadar sığdır, sığ.
'AK PARTİ AYRICALIKLI ZÜMRELERİN DEĞİL, 85 MİLYONUN TAMAMININ HAYALLERİNİN ORTAK PAYDASIDIR'
Biz 2023 hedeflerimizde milletimize ilan ettiğimiz projelerin çoğunu hayata geçirdiğimiz gibi, şimdi çok daha büyük vizyonlara yelken açıyoruz. Bunun için 'Cumhur İttifakı bir ilkeler ittifakıdır' diyoruz. AK Parti herhangi bir sınıfın, yıllarca kendini seçkin bir yerde görerek milleti aşağılayan zümrelerin değil, 85 milyonun tamamının hayallerinin ortak paydasıdır.
Yorumlar
Kalan Karakter: