"Hiç kimse muhalefet ediyorum bahanesiyle kendi ülkesini yabancılara şikayet edemez" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Kantarın topuzu kaçmıştır. Düzeltme umudu giderek azalmıştır. Siyaseti marjinalleştirmek bu ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür. Türkiye bu toksik siyaset dilini 1960 öncesinden çok iyi biliyor. 28 Şubat öncesinden çok iyi biliyor. Gezi kalkışmasından çok iyi biliyor. CHP'nin suratle normalleşmesi şarttır. Sayın Genel Başkan'ın artık suç örgütünün boyunduruğundan kurtulması ülkenin gerçek gündemine dönmesi gerekiyor. Türkiye'nin kutuplaşmaya değil kucaklaşmaya ihtiyacı var."
'BUNUN ADI EKONOMİK TETİKÇİLİKTİR'
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Siyasi hayatımızın her döneminde olduğu gibi hem iş yapıyor, hem hizmet ediyor hem de karalama kampanyalarıyla mücadele ediyoruz. Muhalefetin siyaseti yıkıcı bir şekilde yürütme isteği karşımıza çıkıyor. Ana Muhalefet partisinin Genel Başkanı ülkesini yabancı basına şikayet ediyor. Boykot çağrılarıyla yerli ve milli firmalara zarar veriyor. Evine ekmek götüren işçilere zarar veriyor. İş dünyamıza zarar veriyor. CHP Genel Başkanı kusura bakmasın bunun adı muhalafet değildir, ekonomik tetikçiliktir, jurnalciliktir."