11 Nisan 2025’te Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanma süreciyle ilgili AK Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Kendine darbe yaptın” ifadesini kullanan ve AK Parti’den ihraç edilen eski İzmir Milletvekili Hüsesyin Kocabıyık, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cumhuriyet gazetesinden İklim Öngel’e konuşan Kocabıyık, "AK Parti herkese bir şey dağıtıyor. Bana da verdiler. Eşimi vali yapmışlardı. O zaman iki bakan arkadaş beni arayıp 'Seni nasıl ayağından çiviledik' diye espri yapmıştı. Bir takım şeylere itiraz ettiğim için de geri aldılar. Sistem bu. O nedenle susuyorlar" dedi.
Kocabıyık, AK Parti’den ihraç edilmesine neden olan ifadelere dair 28 Şubat’ta Tayyip Erdoğan’a yapılan nasıl bir tür darbeyse Ekrem İmamoğlu’na yapılan da darbedir” ifadesini kullandı.
Kocabıyık, şunları söyledi:
“Tayyip Bey’i tarihsel bir siyasi şahsiyet yapan, onun 28 Şubat’ta başına gelenler, getirilenlerdi. Yani önünü kesmek için ona darbe yaptılar. Bu darbe, onu başbakanlığa, bugün bulunduğu yere taşıdı. Şimdi o gün kendisine yapılanın daha ağırını o rakibine yapıyor. Ben o cümleyi çok üzülerek kurdum. Tayyip Erdoğan’ı sevin sevmeyin, o siyasi tarihimizde çok önemli bir şahsiyet olarak yer alabilirdi. Ama son dönemlerde izlediği siyaset onun bütün efsanesini yerle bir ediyor. Korkarım böyle giderse tarihe pek parlak bir biyografi bırakmayacak.”
ERDOĞAN'IN 2001'DEKİ SÖZLERİNİ HATIRLATTI
Geçmişte Osman Kavala için de tepki gösterdiğini söyleyen Kocabıyık, “Siz Osman Kavala’yı cezalandırmıyorsunuz ki, Türk yargısını ipe çekiyorsunuz. Bakın burada siyasi tarih okumuş biri olarak söyleyeyim; bu hukuksuz kararları verenler bir gün bağımsız ve tarafsız yargı tarafından mutlaka yargılanacaklar. Bu bu kadar açık” diye konuştu.
Erdoğan’ın 2001 yılında yaptığı bir konuşmada “Bizim dönemimizde yargı cezalandırma aracı olarak kullanılmayacak” ifadesini kullandığını hatırlatan Kocabıyık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ben ‘Yargı siyaset için kullanılıyor. Bunu yapmayın. Sayın Cumhurbaşkanım buna siz engel olun’ dedim. Bu çağrımdan sonra bana ‘Arkadaş sen niye böyle bir şey dedin’ diye soran olmadı ama hemen beni eşim üzerinden vurmaya kalktılar. Güya cezalandırdılar.”
“İTİRAZ EDENİN MUTLAKA KAYBEDECEĞİ BİR ŞEY VAR”
“Bunu söylemek istemezdim ama maalesef sistem öyle kuruldu” diyen Kocabıyık, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Herkes bir şekilde devletle menfaat ilişkisine sokuldu. Yani kiminin karısı, kiminin kızı, kiminin oğlu, damadı, torunu... AK Parti herkese bir şey dağıtıyor. Bana da verdiler. Nitekim birtakım şeylere itiraz ettiğim için de geri aldılar. Eşimi vali yapmışlardı. O zaman iki bakan arkadaş beni arayıp ‘Seni nasıl ayağından çiviledik’ diye espri yapmışlardı. Sistem bu. İtiraz edenin mutlaka kaybedeceği bir şey var. O nedenle susuyorlar, torununu işe koymuş, damadı ihale alıyor. Onların hayatlarını mı karartsın? Susuyor adam.”
“DANIŞMANLARIN SÖYLENDİĞİ KADAR ETKİSİ YOK”
Saray’da görev yapan danışmanların geçmiş yıllardaki danışmanlıktan farklı bir iş yaptığını belirten Kocabıyık, “Üzerimize vazife olmayan, boyumuzdan büyük işlere karışmıyorduk. Türkiye’nin önemli sorunlarına dönük dosyalar hazırlar, liderlere sunardık. Danışmanlık böyle olur. Şimdi yeni bir danışman türü icat edildi. Sarayın fiyakasını, telefonunu, aracını kullanıyor, iyi maaş alıyor, danışmanlık dışı işlerle uğraşıyor ve cumhurbaşkanını daha otokratik araçlar kullanma yönünde teşvik ediyorlar” dedi.
Danışmanların Erdoğan’ı yönlendirmeye çalıştığını belirten Kocabıyık, “Tayyip Erdoğan’ı yakından tanıyanlar bilir ki onun bunun yönlendirmesiyle kolayca istikamet değiştirecek biri değil. Kendi dünyası, mantığı belirleyicidir. Dolayısıyla son sözü hep Erdoğan söyler. Danışmanların söylendiği kadar etkisi yok” diye konuştu.
"İMAMOĞLU DIŞARIYA ÇIKMADAN ERDOĞAN ADAY OLAMAZ"
“Devlet Bey sürprizleri diye bir kategori var siyasi hayatımızda” diyen Kocabıyık, Bahçeli’nin her an erken seçim çağrısı yapabileceğini öne sürdü.
Erdoğan bir kez daha adaylığına dair tek şart olduğunu söyleyen Hüseyin Kocabıyık, “İmamoğlu dışarıya çıkmadan Erdoğan aday olamaz. Birbiriyle bağlantılı” dedi.
Kocabıyık, şunları söyledi:
“İmamoğlu cezaevinden çıkmadan yapılan seçim meşru olmaz. Çünkü iddialı, arkasında milyonların olduğu bir adayı alıp cezaevine atmış, yargı yoluyla tasfiye etmişsin. Yolsuzluk iddialarına kimsenin inandığı yok. Eğer İmamoğlu dışarıya çıkarsa Erdoğan’ın adaylığı konusundaki bazı anayasal problemler belki aşılabilir.
2002 seçimlerinde Deniz Baykal, Erdoğan’ın siyaset yasağını niye kaldırdı, bunu bugün bir daha düşünsün herkes. Çünkü CHP genel başkanı, siyaset bilimi doçenti Deniz Baykal, 3 Kasım Seçimleri’nden sonra Erdoğan’ın içinde olmadığı bir sistemin meşruiyetinin olmayacağını gördü. Bir demokraside rakibiniz haksız ve hukuksuz biçimde engelleniyorsa sizin de meşruiyetiniz tartışmalı hale geliyor.”
Yorumlar
Kalan Karakter: