Sıla ARABACIOĞLU – GERÇEK HABERCİ - TGS Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu, KOVİD-19 nedeniyle yaşanan pandemi sürecinin gazeteci kadınların iş yaşamında karşılaştığı ayrımcılığı ortaya koyan anket çalışması gerçekleştirdi. TGS Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu yayınlandığı raporunda, “Evden çalışan 80 kadın gazeteciye yönelttiğimiz sorulara aldığımız yanıtlar esnek çalışmanın kadınlar üzerindeki etkisini ortaya koymakla beraber evde çalışmanın olumlu ve olumsuz yönlerine dair çarpıcı veriler sunuyor” ifadelerini kullandı.
Yapılan anketin sonuçları şu şekilde:
Anketin çoğunluğu TGS üyesi olmakla beraber sendikalı olmayan kadınları da kapsıyor.
TGS Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu tarafından yöneltilen ‘TGS üyesi misiniz?’ sorusuna toplam 79 cevap verildi. Cevaplar şu şekilde:
Yüzde 35,4 kişi hayır, yüzde 64,6 kişi evet cevabını verdi. Raporda soruların kurumlara mensup çalışan gazetecilerin yanı sıra serbest çalışan gazetecilere de yöneltildiği belirtildi.
‘Çalıştığınız kurum’ sorusuna 79 cevap gelirken, yüzde 38’i yazılı basın (gazete, dergi vb.) yüzde 21,5 internet, yüzde 21,5 haber ajansı, yüzde 38 freelance (serbest çalışma) olduğu belirlendi.
Kadın gazeteciler araştırması
Kadın gazetecilere yöneltilen ‘Pandemi döneminde evden mi çalışmaya başladınız?’ sorusuna yaklaşık yüzde 75’i pandemiyle beraber evden çalışmaya başladı.
‘Pandemi döneminde evden mi çalışmaya başladınız?’ sorusuna toplamda 79 yanıt geldi. 79 kişiden yüzde 74,7’si evet, yüzde 10,1’i hayır ve yüzde 15,2’si ise kısmen cevabını verdi.
Evde çalışan gazetecilerde zaman kullanımı
Evden çalışan gazeteci kadınların zaman kullanımı konusunda verdiği yanıtlar, esneklik ideolojisinin başlıca argümanlarından olan ‘zaman kullanım özgürlüğü’ savının doğru olmadığını gösteriyor. Araştırmaya katılan 79 kadın gazetecilerin yüzde 53,2’si çalışma saatlerinin değiştiğini, yüzde 51,3’ü ise bu değişiklikten olumsuz etkilendiklerini belirtmişlerdir.
‘Çalışma saatleriniz nasıl etkilendi?’ sorusuna kadın gazetecilerin yüzde 10,5’i olumlu etkilendiğini, yüzde 51,5’i olumsuz etkilendiğini, yüzde 38,2’si ise etkilenmediğini belirttiler.
Bu soru hakkında TGS Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu raporunda, “Bu çerçevede en önemli sorun çalışma saatlerinin belirsizleşmesidir. Pek çok katılımcı mesai kavramının ortadan kalkmasıyla beraber iş süresinin uzadığını ve iş yoğunluğunun arttığını belirtmiştir” ifadelerini savundu.
İş bölümü araştırması
TGS Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu raporunda iş bölümü hakkında şu bilgileri aktardı:
“EUROSTAT verilerine göre ise Türkiye’de ücretsiz ev ve bakım işleri içinde kadınların payı yüzde 82 düzeyindedir. Dolayısıyla kadınların üzerindeki ücretli ve ücretsiz iş yükünün artmasıyla beraber bu cinsiyet açığının daha da derinleşeceğini değerlendirmek mümkündür. Ancak gazeteci kadınların verdikleri yanıtlar ise ev içinde görece daha eşitlikçi bir iş bölümüne işaret etmektedir. Buna göre yalnız yaşamayan kadınlara yöneltilen “Evde iş bölümü yapıldı mı” sorusuna kadınların sadece yüzde 13,2 si “Hayır” cevabı vermiştir. Kadınların yüzde 57,4’ü “Evet iş bölümü yapıldı” derken yüzde 29,4’ü ise “Kısmen yapıldı” cevabını vermiştir.”
Yeterli donanım ve olanaklar
Araştırmaya katılan kadın gazetecilerin yüzde 41, 6’sı evden çalışmak için uygun donanıma sahip olduğunu belirtmiştir.
‘Evden çalışmaya uygun donanım ve olanaklarınız var mı?’ sorusuna 77 cevap gelirken, yüzde 41,6’sı evet, yüzde 39’u kısmen, yüzde 19,5’lik kısım ise hayır cevabını verdi.
‘Çalıştığınız kurum evden çalışmaya yönelik ihtiyaçlarınızı karşılıyor mu?’ sorusuna 75 yanıt geldi. Raporda internet yetersizliği dolayısıyla ailesini bırakıp yazlığa taşınmak zorunda kalan bir katılımcı bulunduğu belirtildi.
Bu soruya gelen cevaplardan yüzde 18,7’si evet, yüzde 20’si kısmen, yüzde 61,3’ü hayır yanıtını verdi.
Sağlık sorunları
Araştırmaya katılan kadınların yüzde 52,6’sı evde çalışmaya bağlı olarak sağlık sorunları yaşadıklarını belirtmişlerdir. ‘Evde çalışmaya bağlı sağlık sorunları yaşadınız mı?’ sorusuna gelen yanıtlar şu şekilde:
Yüzde 39,5 evet, yüzde 13,2 kısmen, yüzde 47,4 hayır cevabını verdi.
Sahadaki gazeteci kadınlar
Bu süreçte sahada olmak zorunda kalan kadınların en önemli sorunu ise bekleneceği üzere bulaş riski olduğu belirtilen raporda, “Kadınlar hijyen ve mesafenin gözetilmediği koşullarda haber takip etmek ve toplu taşıma kullanmak zorunda kalmışlardır. Sahadaki kadın gazetecilerin önemli bir bölümü çalıştıkları kurumların kendilerine maske ve dezenfektan sağladığını belirtmiştir. Yine çoğunluğu kurumların kalabalık alanlardaki haberlere gidip gitmemeyi muhabirin inisiyatifine bıraktığını söylemişlerdir” ifadeleri kullanıldı.
Yapılan anketin sonuçları şu şekilde:
Anketin çoğunluğu TGS üyesi olmakla beraber sendikalı olmayan kadınları da kapsıyor.
TGS Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu tarafından yöneltilen ‘TGS üyesi misiniz?’ sorusuna toplam 79 cevap verildi. Cevaplar şu şekilde:
Yüzde 35,4 kişi hayır, yüzde 64,6 kişi evet cevabını verdi. Raporda soruların kurumlara mensup çalışan gazetecilerin yanı sıra serbest çalışan gazetecilere de yöneltildiği belirtildi.
‘Çalıştığınız kurum’ sorusuna 79 cevap gelirken, yüzde 38’i yazılı basın (gazete, dergi vb.) yüzde 21,5 internet, yüzde 21,5 haber ajansı, yüzde 38 freelance (serbest çalışma) olduğu belirlendi.
Kadın gazeteciler araştırması
Kadın gazetecilere yöneltilen ‘Pandemi döneminde evden mi çalışmaya başladınız?’ sorusuna yaklaşık yüzde 75’i pandemiyle beraber evden çalışmaya başladı.
‘Pandemi döneminde evden mi çalışmaya başladınız?’ sorusuna toplamda 79 yanıt geldi. 79 kişiden yüzde 74,7’si evet, yüzde 10,1’i hayır ve yüzde 15,2’si ise kısmen cevabını verdi.
Evde çalışan gazetecilerde zaman kullanımı
Evden çalışan gazeteci kadınların zaman kullanımı konusunda verdiği yanıtlar, esneklik ideolojisinin başlıca argümanlarından olan ‘zaman kullanım özgürlüğü’ savının doğru olmadığını gösteriyor. Araştırmaya katılan 79 kadın gazetecilerin yüzde 53,2’si çalışma saatlerinin değiştiğini, yüzde 51,3’ü ise bu değişiklikten olumsuz etkilendiklerini belirtmişlerdir.
‘Çalışma saatleriniz nasıl etkilendi?’ sorusuna kadın gazetecilerin yüzde 10,5’i olumlu etkilendiğini, yüzde 51,5’i olumsuz etkilendiğini, yüzde 38,2’si ise etkilenmediğini belirttiler.
Bu soru hakkında TGS Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu raporunda, “Bu çerçevede en önemli sorun çalışma saatlerinin belirsizleşmesidir. Pek çok katılımcı mesai kavramının ortadan kalkmasıyla beraber iş süresinin uzadığını ve iş yoğunluğunun arttığını belirtmiştir” ifadelerini savundu.
İş bölümü araştırması
TGS Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu raporunda iş bölümü hakkında şu bilgileri aktardı:
“EUROSTAT verilerine göre ise Türkiye’de ücretsiz ev ve bakım işleri içinde kadınların payı yüzde 82 düzeyindedir. Dolayısıyla kadınların üzerindeki ücretli ve ücretsiz iş yükünün artmasıyla beraber bu cinsiyet açığının daha da derinleşeceğini değerlendirmek mümkündür. Ancak gazeteci kadınların verdikleri yanıtlar ise ev içinde görece daha eşitlikçi bir iş bölümüne işaret etmektedir. Buna göre yalnız yaşamayan kadınlara yöneltilen “Evde iş bölümü yapıldı mı” sorusuna kadınların sadece yüzde 13,2 si “Hayır” cevabı vermiştir. Kadınların yüzde 57,4’ü “Evet iş bölümü yapıldı” derken yüzde 29,4’ü ise “Kısmen yapıldı” cevabını vermiştir.”
Yeterli donanım ve olanaklar
Araştırmaya katılan kadın gazetecilerin yüzde 41, 6’sı evden çalışmak için uygun donanıma sahip olduğunu belirtmiştir.
‘Evden çalışmaya uygun donanım ve olanaklarınız var mı?’ sorusuna 77 cevap gelirken, yüzde 41,6’sı evet, yüzde 39’u kısmen, yüzde 19,5’lik kısım ise hayır cevabını verdi.
‘Çalıştığınız kurum evden çalışmaya yönelik ihtiyaçlarınızı karşılıyor mu?’ sorusuna 75 yanıt geldi. Raporda internet yetersizliği dolayısıyla ailesini bırakıp yazlığa taşınmak zorunda kalan bir katılımcı bulunduğu belirtildi.
Bu soruya gelen cevaplardan yüzde 18,7’si evet, yüzde 20’si kısmen, yüzde 61,3’ü hayır yanıtını verdi.
Sağlık sorunları
Araştırmaya katılan kadınların yüzde 52,6’sı evde çalışmaya bağlı olarak sağlık sorunları yaşadıklarını belirtmişlerdir. ‘Evde çalışmaya bağlı sağlık sorunları yaşadınız mı?’ sorusuna gelen yanıtlar şu şekilde:
Yüzde 39,5 evet, yüzde 13,2 kısmen, yüzde 47,4 hayır cevabını verdi.
Sahadaki gazeteci kadınlar
Bu süreçte sahada olmak zorunda kalan kadınların en önemli sorunu ise bekleneceği üzere bulaş riski olduğu belirtilen raporda, “Kadınlar hijyen ve mesafenin gözetilmediği koşullarda haber takip etmek ve toplu taşıma kullanmak zorunda kalmışlardır. Sahadaki kadın gazetecilerin önemli bir bölümü çalıştıkları kurumların kendilerine maske ve dezenfektan sağladığını belirtmiştir. Yine çoğunluğu kurumların kalabalık alanlardaki haberlere gidip gitmemeyi muhabirin inisiyatifine bıraktığını söylemişlerdir” ifadeleri kullanıldı.