HABER MERKEZİ -İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinde örgütlü DİSK Genel 1,2,3 ve 9 No’lu şubeleri, geriye dönük alacaklar nedeniyle bugün eylem başlattı. Bununla birlikte yine İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinde örgütlü olan Belediye İş Sendikası da ödemelerde yaşanan kriz sebebiyle eylem kararı aldı ve basın açıklamasında bulundu. Büyükşehir’de devam eden eylem dalgası Buca Belediyesi’ne de sıçradı. Buca Belediyesi’nde örgütlü DİSK Genel İş 6 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, geriye dönük alacakları ve maaşları için bugün iş bırakma eylemi başlattı. Konuyla ilgili olarak Buca Belediyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Sendika adına açıklamayı okuyan DİSK Genel İş İzmir 6 No’lu Şube Başkanı Değer Yıldız, “Maalesef bugün, süreci sürdürürken Sayın Belediye Başkanı yine sözünü tutmamış ve bizi yarı yolda bırakmıştır. Yarın bu şehirde çöpler birikecek, anaokulları kapanacak, yemekhaneler kapanacak; diğer bütün birimler de topyekûn kapanmak zorunda kalacaktır. O günden itibaren Buca halkı hizmet alamadığında, bunun sorumlusu burada çalışan üyelerimiz değil, doğrudan belediye yönetimi ve belediye başkanıdır. Hesap sorulacaksa, hesabı da onlardan soracaklardır” ifadelerini kullandı.

KİMSEYİ İDARE EDECEK HALİMİZ KALMADI
Yıldız, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu şehirde her olumsuzlukta, her sıkıntıda çözüm olarak işçinin maaşını kesmek, işçinin alacağını ödememek, işçiyi halkın önüne atmak artık moda hâline gelmiş durumda. Kimse kusura bakmasın; biz alın teri döküyoruz. Kimseden babasının parasını istemiyoruz, hak etmediğimiz tek bir kuruşun peşinde değiliz. Bir ay boyunca çalışıp 45–50 bin lira maaş alıyoruz; bunun da yaklaşık 30 bin lirasını kiraya verip kalan 20 bin lirayla geçinmeye çalışıyoruz. Şu anda Buca’da yaklaşık 2 bin işçi kardeşimizin yüzde 99’u tefecinin eline düşmüş, hacizlik olmuş, ev sahibiyle sorun yaşıyor; birçoğu evine bile gidemiyor, çocuğunun yüzüne bakamıyor. Ne hikmetse, bu ülkede iktidar ne yapıyorsa muhalefet de aynısını yapıyor: İşçi susacak, hakkını aramayacak, baskıya katlanacak, bekleyecek… Artık kimseyi idare edecek hâlimiz de sabrımız da kalmadı.”

ÇALIŞMAYAN BİRİLERİ VARSA İŞVERENİN SORUMLULUĞUDUR
İşçilerin dayanacak gücü kalmadığını vurgulayan Yıldız, açıklamasının devamında şunları kaydetti: “Üç gün, beş gün sonra bu meydanda yaşanacakları kimse bize sormasın. Bir çalışan, 30 gün emek verip ay sonunda maaşını alamıyorsa kimse kusura bakmayacak. Hâlâ ‘işçi fazla’, ‘bütçeyi zorluyor’ diyorlar. Peki kardeşim, iktidara geldiğiniz günden beri bu belediyeye kaç işçi aldınız? Hangi belediye başkanı kaç kişiyi işe aldı, kim ne iş yapıyor, açıklasınlar. Madem bütçe yoktu, madem borç çoktu, neden bu kadar kişiyi işe aldınız? Bu insanları neden kandırdınız, neden açlığa mahkûm ettiniz? ‘İşçi çalışmıyor’ diyorlar. Kusura bakmasınlar, eş dost ilişkileriyle işe aldıkları bazı kişileri çalıştırmıyor olabilirler ama bu şehrin bütün işini yapan yine işçilerdir. Çalışmayan birileri varsa da bu, işçinin değil işverenin sorumluluğudur. Artık ‘işçi çalışmıyor, işçi fazla’ hikâyesini geçtik. Buradan Buca halkına sesleniyoruz: Bizim dayanacak gücümüz kalmadı. Bugün 2 bin işçi varsa, 2 bin işçinin de ev sahibi var. Ev sahiplerine de sesleniyorum: İşçinin halini görüyorsunuz; maaş alamayan işçi size de kira ödeyemez. Bugünden itibaren işçiye destek olacaksınız.”

SENDİKALARI TEHDİT ETMEK YERİNE HESAP VERSİNLER
Yıldız, konuşmasını şöyle noktaladı: “İZSU birçok işçinin suyunu, faturasını ödeyemediği için kesti. Çalıştığımız belediye hem maaşımızı ödemiyor hem de su faturasını ödemediğimiz için suyumuzu kesiyor. Böyle bir adalet, böyle bir düzen olabilir mi? Lafa gelince herkese hak, hukuk diyenlerin şimdi dönüp gerçekleri görmesi gerekiyor. Sendikaları tehdit etmek, sendika başkanlarını hedef göstermek yerine; işe aldıkları insanların hesabını versinler. Yönetemedikleri belediyelerin hesabını versinler. Eğer bir noktadan sonra iş çığırından çıkarsa, ne işçiyi durduracak sendikacı kalır ne de meydanları susturacak güç. Kasım ve Aralık ayı ödemeleri, İller Bankası’ndan gelen para, vergi gelirleri… Bunlar nereye gidiyor? Bu belediyenin borcunu işçiler mi yaptı? Bu kadar insanı işe alan işçiler miydi? Hayır. Peki neden cezasını biz çekiyoruz?
Bir Allah’ın kulu bize şunu anlatsın: Ben bir işçiyi beş ay çalıştıracağım ama maaşını zamanında ödemeyeceğim, aylarca bekleteceğim; eylem yapınca zorla maaşını vereceğim, sonra bir daha ödemeyeceğim… Böyle düzen olur mu? Şu anda bu belediyede alınan paralar faize, hacze, tefeciye gidiyor. İnsanların evine ekmek götürecek hâli yok. Bazısının elektriği, suyu kesilmiş; bazısı evden çıkarılmış. Hâlâ bizden “idare edin” diyorlar. Kusura bakmasınlar, bu saatten sonra kimseyi idare etmiyoruz. Artık herkes bizimle muhatap olacak. Bizim dayanacak gücümüz yok. Süslü koltuklarda oturmakla, meydanlarda konuşmakla olmuyor bu işler. Gelsinler, işçinin hâlini kendi gözleriyle görsünler; o zaman bakalım gerçekten hak mı savunuyorlar, adalet mi istiyorlar.”
Yorumlar
Kalan Karakter: