Gazeteci Fatih Altaylı, "yenidoğan çetesi" olayıyla ilgili olarak kendisine ulaşan "iktidarın zirvesine yakın AK Partili" ismin anlattıklarını köşesine taşıdı. Kendisini arayan Ak Partili ismin,"Bizimkilerin bu rezaleti de örtbas edeceklerini görüyorum. Bunları bizim cenahtan bir gazeteciye anlatsam yazmayacaklarını tam aksine beni partinin, iktidarın tepelerine şikayet edeceklerini biliyorum. O yüzden de bunları size anlatacağım" dediğini ileri süren Altaylı, köşesinde şunları aktardı:
Her şey 3. ayın 27’sinde 2023 tarihinde bir vatandaşın 'İstanbul’da özel hastanelerde birtakım olaylar dönüyor’ diyerek araması ile başlıyor. CİMER bu ihbarı 5. ayın 2’sinde yani hemen hemen bir buçuk ay kadar sonra İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün Özel Hastaneler bölümüne geliyor. Niyeyse iki aya yakın bekletiliyor ihbar. Neyse onu bilemeyiz ama devam edelim. Özel hastaneleri bulundukları ilin İl Sağlık Müdürlükleri denetler. Olağan dışı bir durum olursa Sağlık Bakanlığı haberdar edilir. Bu ihbar gelince İl Sağlık Müdürlüğü’nün Özel Hastaneler Birimi bu yazıyı İstanbul Emniyeti’ne gönderiyor. Ancak bu hâlâ gizleniyor, İl Sağlık Müdürlüğü’nün bu yazıyı ne zaman gönderdiği yapılan açıklamalarda veya paylaşımlarda yok. Evraktan o bölümü kesmişler. Yani hemen mi gönderdiler, geç mı gönderdiler, orada bir görevi ihmal var mı, bir savsaklama ya da gizlemeye çalışma var mı onu da bilmiyoruz."Sağlık Müdürlüğü müfettiş görevlendirmemiş"
Burada İl Sağlık Müdürlüğü’nün hemen yapması gereken şu; CİMER’e ciddi bir iddia gelmiş, bu iddia geç de olsa sana ulaşmış ve bilgilendirilmişsin. İl Sağlık Müdürü olarak yapman gereken ne. Tabii ki hemen en azından bir müfettiş görevlendirmek hatta belki bir müfettiş grubu oluşturmak değil mi!
Bunu yaptıktan sonra ikinci iş emniyet ile işbirliği yapmak ve gerekiyorsa teknik takip yapılmasını sağlamak olur. Bir bulguya ulaşırsan ilgili hastaneleri hemen kapatmak olur.
Ve tüm bunları yaparken bu işten zarara uğrayan bir diğer kurum olan SGK’ya bildirip onların da kendi soruşturmalarını yapmalarını istemek ve SGK’nın bu hastanelere yaptıkları ödemeleri kesmelerini ve yapılmış ödemeleri geri almak için hukuki yollara başvurmalarını sağlamak olur.
Fakat dönemin Sağlık Müdürlüğü bunların hiçbirini yapmıyor, denetim var ama üstünkörü. Müfettiş görevlendirmemiş. Bir rapor yok. SGK’ya bildirim yok. Hatta ifadelere bakın. Bu ihbarlar önceden de vardı diyor Özel Hastaneler Birimi sorumlusu. Ama teftiş yok. Olayı emniyete bildirmekle yetiniyor onu da ne zaman yaptığını bilmiyoruz çünkü açıklanan evraktan o bölümü sansürlemişler."Fahrettin Koca soruşturmayı başlatıyor"
Neyse ki Emniyet bu meseleyi ciddiye alıyor ve savcılık soruşturması başlatılıyor. Tabii bunu sonra anlıyoruz. Çünkü Adalet Bakanlığı bir süre sonra Sağlık Bakanlığı’nı arıyor. Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı’na 'Böyle böyle bir ihbar gelmiş. Biz bununla ilgili soruşturmayı derinleştireceğiz. Ama izin lazım. Sizden soruşturma ve teknik takip yapabilmek için izin istiyoruz' deniyor.
Sağlık Bakanlığı hem soruşturma hem de takip için izinleri veriyor ve Bakan İstanbul’da bu olayı soruşturmak için bizzat Ankara’dan müfettiş görevlendiriliyor.
Tarihi tam olarak hatırlamıyorum Aralık 2023’te olduğunu biliyorum. Bakan da Fahrettin Koca. Siz ona tarikatçı falan diye kızıyorsunuz ama soruşturmayı başlatan da o.
Yani bu iş devlet tarafından biliniyordu. Bu soruşturma 2023 yılı Aralık ayından beri sürüyordu ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü mercek altındaydı. Bu olay şimdi patladı ama başlangıcı 2023 yılının Mart ayına dayanıyor. İstanbul’un savcılıkça soruşturulması da 1 yıla yakın zamandır sürüyor. Şimdi patlamasının sebebi ise teknik takibin yeni bitmesi ve dosyanın artık tekamül etmiş olması. Zaten soruşturma da sızdırılmış ve savcılara yönelik tehditler olmuş onu da biliyorsunuz.”
"Dönemin İl Sağlık Müdürü’nün Bakanlık koltuğuna oturmasını içime sindiremiyorum"
(Peki siz bana bunları niye anlatıyorsunuz. Eski Bakan Fahrettin Koca’yı korumak için mi?)
“Yok Fatih Bey, bana ne eski bakandan. Bunları anlatmamın sebebi bu işin de kapatılıp gitmemesi. Bu vicdansızlığın bilinmesi. Açık söyleyeyim. Bu soruşturmayı doğru düzgün yapmayan, savsaklayan, usulen emniyete bildirmek dışında parmağını kıpırdatmayan ve kendi soruşturmasını başlatmayan, tek bir müfettiş bile görevlendirmeyerek bu işin uzamasına ve belki de yüzlerce bebeğin daha ölmesine bilerek veya bilmeyerek neden olan dönemin İl Sağlık Müdürü’nün Bakanlık koltuğuna oturmasını içime sindiremiyorum. Diyeceksiniz ki o oturmasa sen mi oturacaktın. Tabii ben oturmayacaktım ama devletteki kokuşmuşluk böyle birini Bakan yaptıracak noktaya gelmişse, böyle bir soruşturma altındaki bir sağlık müdürü bakan yapılabiliyorsa benim vicdanım bunu kabul etmiyor Fatih Bey. Para pul hırsızlık, yolsuzluk anladık da burada bebeklerin hayatı, ailelerinin acısı söz konusu. Ve bunu yapanlar sağlıkçılar. Daha ötesi yok. Bunları da sizden başkası kolay kolay yazmaz. AKP’liyiz evet, siz de bize bazen çok ağır sözler söylüyorsunuz bazılarında haklı olduğunuzu biz de biliyoruz ama biz bile size güveniyoruz Fatih Bey.