Seçimlerin ardından iktidara muhalefet yapma görevini bile unutarak iç hesaplaşmalarını kamuoyu önünde gerçekleştiren Millet İttifakı bileşenlerinin bu dağınık durumunun ve iktidarın güven tazeleyerek sandığa gidişinin yerel seçimleri nasıl etkileyeceğini Kamuoyu Araştırma Uzmanı ve Çapraz Araştırma Şirketi Direktörü Feride Adıgüzel’e sorduk.
Umudunu kaybeden seçmen yerel seçimde hesap soracak!
Seçime girecek partilere, aday adaylarına ve aday olma şansını yakalayan siyasetçilere bir yol haritası olacağını düşündüğümüz analizlerini Ege Politik okurları için değerlendiren Adıgüzel, 2024 yerel seçimlerinde umudunu kaybeden seçmenin muhalefetten hesap sormasını beklediğini ifade etti. “Partilerin aday belirleme kriterleri değişti”
İzmir’de seçmenlerin yerel yönetimlerle yaşadıkları sorunların geçmiş dönemlere oranla bir hayli arttığına da dikkat çeken Feride Adıgüzel, aday adaylarının bu sorunların çözümüne yönelik söylemlerle sahada olmaları gerekliliğine de vurgu yaptı.Partilerin aday belirleme kriterlerinin değiştiğini de dile getiren Kamuoyu Araştırma Uzmanı Feride Adıgüzel, “Kaybetmesin, yeter” anlayışıyla adayları belirleyen siyasi partiler için adayların tanınırlığının her zamankinden fazla önem arz ettiğini de sözlerine ekledi.Kamuoyu Araştırma Uzmanı ve Çapraz Araştırma Şirketi Direktörü Feride Adıgüzel ile gerçekleştirdiğimiz röportajın tamamı:Genel seçimlerin üzerinden 10 ay geçmişken yapılacak olan yerel seçimler seçmen tercihlerini ne yönde etkileyecek?
Normal düzlemde genel seçimler ulusal sorunların yerel seçimler ise yerel sorunların ön plana çıktığı seçimler olup birinde parti diğerinde ise aday ön plana çıkmaktadır. Ancak 2017’de kabul edilen ve 2018’de yürürlüğe giren cumhurbaşkanlığı sistemi ile birlikte seçmen davranışında da anlamlı değişiklikler oldu. Partili cumhurbaşkanı seçmek ve bunu salt çoğunluk esasına göre seçmek Türkiye seçmenini temelde rasyonel seçmene ve rasyonel seçmen kategorisinde de stratejik seçmene dönüştürdü. Böylece farklı dinamiklerle yani rasyonel seçmen grubundaki ekonomik seçmen Erdoğan kazanmasından yana oy kullanırken sosyolojik ve psikolojik seçmen Erdoğan’ın kazanmaması için bir araya gelerek ortak aday çıkaran muhalefet bloğuna stratejik oy verdiler. Genel seçimlerde cumhur ve millet ittifakı olarak ikiye bölünen siyasal partiler aynı ittifakı 2019 yerel seçimlerinde de devam ettirince yerel seçimlerde de seçmen parti ve genel siyasi iklimi baz alarak tercihini yaptı. 2019 yerel seçim sonuçlarını aday-parti önceliği açısından analiz ettiğimizde seçmenin tercihini çok net partiden yana kullandığını gördük. 2023 genel seçim sonucunda kazanma umudunu kaybeden seçmenin 2024 yerel seçimlerinde partileri cezalandıracağını aday profilinin yeniden ön plana çıkacağının emarelerini araştırma sonuçlarında görmekteyiz. Çünkü 2018 seçimlerini kaybeden muhalefet tabanı kaybetmeyi bir nebze bekliyordu ve buna rağmen desteğini 2019 seçimlerinde de koşulsuz sürdürdü. Ancak 2023 seçimlerinde muhalefet seçmeni için kaybetme ihtimali neredeyse yoktu ve bu nedenle büyük hayal kırıklığı yaşadı. Bunu 2018 ve 2023 seçimleri sonrasında yaptığımız araştırmalardaki seçmenin söylem farklılığında görüyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki yerel seçimlerde aday ve yönetim anlayışının bir diğer anlamla projelerin ön planda olacağını düşünüyorum.Aday adaylarının söylemlerini belirleyecek kriterler neler olmalı?
Aday adaylarının süreç gereği doğal olarak ilk rakipleri kendileri ile aynı partiden aday olanlar olunca genel çerçevede seçmenden çok parti içine yönelecektir. Parti içinde ise parti genel ideolojisi çerçevesinde ilk olarak nasıl bir yönetim modeli ile ilçeyi yöneteceği ve bir o kadar önemli olan adayın halktaki karşılığının ölçümüdür. Hiçbir parti kazanma şansı düşük aday adayını aday olarak göstermez. Çünkü yerel seçimlerin sürükleyici gücü adayın kendisidir. (bu 2019 seçimlerinde çok değişse de) Dolayısıyla aday adaylarının öncelikle halk tarafından biliniyor olması gerekmektedir.Seçmen yerel seçimde genel siyasete dair söylem beklemez. Kendi yaşadığı ilin ve ilçenin hatta mahalle ve sokağına ait sorunların çözümüne ait söylemler beklemektedir. “Sorunların çözümüne yönelik söylemler” diyorum çünkü İzmir’de yaptığımız araştırmalarda geçmişe oranla sorunların oldukça yüksek oranda hem çeşitliliğinin hem de içeriğinin arttığını çok net söyleyebilirim.Aday adayları kendi donanımlarını mı öne çıkartmalı, kentin ve ülkenin sorunlarına mı odaklanmalı?
Aday adayları kesinlikle kentin sorunlarına odaklanmalı. Ülkenin sorunları yerel seçimlerde seçmenin öncelediği konular değil. Kendi donanımı önemli ve bu donanımını da kentin sorunlarını çözmede önemli etken olarak aktarmalı.Partilerin aday belirleme süreçlerinde etkili olacak başlıca kriterler neler olacak?
Yine olağan düzlemde en önemli kriter kesinlikle seçim kazanabilen aday kriteridir. Partiler seçim bölgelerinde farklı yöntemler ile araştırma yaptırırlar ve öne çıkan aday adayları arasında değerlendirme yaparlar. 20 yıllık Kamuoyu araştırmacısı olarak bu süreçlerde oldukça ilginç deneyimlerimiz var. Bunlardan en ilginci anketörlere para vererek kendini öne çıkarmaya çalışanlar, bir diğeri de partisi tarafından tekrar aday gösterilmeyince ilçe halkının ciddi refleks göstermesi ve imza toplayarak başkanı tekrar aday yaptırmaları olmuştur. Ancak son yıllarda genel seçim-yerel seçim ayrımı parti ve seçmenler nezdinde farklı nedenler ile değişince şimdiki en önemli kriter “kaybetmesin yeter” oldu.Feride Adıgüzel kimdir?
Kamuoyu Araştırma UzmanıÇapraz Araştırma Şirketi DirektörüAnadolu Üniversitesi’nde İktisat lisans eğitiminin ardından Lefke Avrupa Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü’nde Seçmen Davranışları Literatürü dalında yüksek lisans yaptı. Millward Brown Türkiye ve Barem Research Araştırma şirketlerinde pazar ve marka araştırmalarının yanı sıra sosyal ve siyasal araştırmalar yürüttü.2006 yılında İzmir’de İntegral Araştırma şirketini kurdu. Seçmen tercihleri, yerel yönetim memnuniyeti ve aday belirleme araştırmalarının yanı sıra strateji ve siyasal danışmanlıklar yaptı.2016 yılında şirketi devrettikten sonra uzun süre Türkiye’deki seçmen davranışları üzerine bağımsız akademik çalışmalar ve araştırmalara imza attı. Yerel yönetim ve siyasal danışmanlık kapsamında çok sayıda belediye başkanına danışmanlık yaptı.2022 yılından itibaren Çapraz Araştırma şirketinin direktörlüğünü yapmaktadır.