Fil Hastalığına Masajla Tedavi

Buca Tıp Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ali İlhan İnan, genellikle kanser nedeniyle lenf bezlerinin alınmasından sonra ortaya çıkan lenfödem hastalığının çeşitli tedavi yöntemlerinin olduğunu söyledi. Cerrahi müdahaleler sonrası radyasyona maruz kalma, enfeksiyon ya da travma sonrası da lenfödem gelişebileceğini belirten Uzm. Dr. İnan, “Lenf ödem doğuştan ya da herhangi bir yaşta sebebi bilinmeyen bir şekilde başlayabilir” dedi.   

Meme kanseri operasyonları sonrası kolda gelişen lenfödemin estetik açıdan hastayı rahatsız etmesinin yanı sıra hareket kısıtlılığı da yarattığını kaydeden Uzm. Dr. İnan, uzman kişiler tarafından uygulanan doğru tedavilerle lenfödemin kısa sürede sorun olmaktan çıktığını belirtti.

DENEYİMLİ EKİP GEREKİYOR

Lenfödem tedavisinde güncel yöntemin kompleks dekonjestif terapi olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. inan, bunların manuel lenf drenajı, terapötik egzersiz, kompresyon (çok katlı bandaj) ve pnömatik kompresyon tedavisini içerdiğini anlattı. Bu tedavilerin, gelişebilecek komplikasyonları minumum seviyeye indirmek için mutlaka uzman kişiler tarafından yapılması gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. İnan, özel eğitim almış ve deneyimli bir ekiple lenfödem tedavisi yaptıklarını söyledi.

45 DAKİKA SÜRÜYOR

Uzm. Dr. İnan, manuel lenf drenajı hakkında şu bilgileri verdi:

“Manuel lenf drenajı, elle yapılan, karın bölgenizi, boyun bölgenizi, sırt bölgenizi dahi içine alan ve lenf anatomisine uygun olarak yapılan, ritmik ve yavaş bir masaj uygulamasıdır. Amacı, lenf sıvısını lenf dolaşımına katarak ödem miktarını azaltmaktır. Uygulama ortalama 45 dakika sürmektedir. Sonrasında cilt bakımı gelmektedir. Ödemden dolayı deri elastikiyeti azaldığı için ph nötr olan uygun bir losyonla cilt nemlendirilir. Açık yara, çatlak varsa bu bölgelerin bakımı yapılır. Sonrasında bandajlama işlemine geçilir. Bu bandajlar bildiğimiz bandajlardan farklıdır. Lenf ödem için özel üretilmiş kısa çekişli bandajlardır. Sonrasında fizyoterapist tarafından size uygun olan egzersizler gösterilir. Tedavi süreniz ödeminizin evresine ve tedaviye verdiği cevaba göre değişkenlik gösterebilir.”

DİKKAT EDİLMESİ GEREKENER

Uzm. Dr. Ali İlhan İnan, meme cerrahisi geçiren hastaların lenfödem oluşmaması için dikkat etmeleri gerekenleri şu şekilde sıraladı;

1.      Lenfödem riski taşıyan kolun temizliğine ve cilt bakımına dikkat etmek gerekir. Cilt yıkandıktan sonra nazikçe kurulanmalıdır. Cildin esnekliğine özen gösterilmeli, yağsız kremler, vücut sütü veya losyonları ile cilt bakım yapılmalıdır.

1.      Aşırı sıcak havalarda kolun terlemesine ve mantar enfeksiyonuna karşı pudra kullanılmalıdır. Etkilenen kol uzun sure güneşe maruz kalmamalıdır, yüksek koruma faktörlü koruyucularla güneş yanığından ve hatta tüm yanıklardan özenle korunmalıdır.

2.      Etkilenen kol her türlü yaralanmadan, böcek ısırıklarından, kesik ve yanıklardan korunmalıdır. Mutfakta veya bahçede iş yaparken korunmak için mutlaka eldiven giyilmelidir.

3.      Tırnakları keserken deriyi kesmemeye dikkat edilmelidir. Şeytan tırnağı koparılmamalı, tırnaklar asla yenmemelidir.

4.      İstenmeyen tüyler tıraş makinesi yardımıyla alınmalı, jilet asla kullanılmamalıdır.

5.      Tekrar eden güçlü sert hareketler yapmamak gerekir; örneğin bir şeyi kazımak, sürterek temizlemek veya çekiştirmek-itiştirmek gibi.

6.      Kan alınması ve ilaç enjeksiyonu için ve tansiyon ölçümü için daima diğer sağlıklı kol kullanılmalıdır.

7.      Eldiven veya el bileğini sıkacak benzer elastik boyunlu şeyler kullanılmamalıdır. Sütyen, çamaşır, diğer giysiler ve takılar sıkı olmamalıdır.

8.      Gece uyurken etkilenmiş kolun üzerine yatmamaya özen gösterilmelidir. El çantası ve diğer ağır eşyaların sağlam kol ile taşınması gerekir.

9.      Kola aşırı soğuk veya sıcak uygulamalardan kaçınmak gerekir; ısıtıcı torbalar veya kola buz tatbiki gibi.

10.  Tüm el kol çizik veya küçük kesik ve yaralanmalarında mutlaka bölgenin sabunlu suyla yıkanması ardından antibakteriyel pomadlar ile pansuman yapılması gerekir.

11.  Etkilenen kolda en ufak enfeksiyon belirtisi ortaya çıktığında örneğin kızarıklık, ağrı, ısı, şişme veya ateş hemen doktora başvurmak gerekir.